CHP Antalya Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Mustafa Erdem; TBMM’nde iktidar oylarıyla kabul edilen 2026 Merkezi Yönetim Bütçesi’nin “Adaletsizlik Belgesi” sözleriyle değerlendirdi.
“Bütçe halkın değil; Saray’ın, sermayenin ve faiz çevrelerinin bütçesi” ifadelerini kullanan Erdem; “Bu bütçe, kimin fedakârlık yapacağını, kimin korunacağını ve kimin zenginleşeceğini net biçimde göstermektedir” dedi.
“TÜM YÜK HALKIN ÜZERİNDE”
“Bu bütçede işçi, emekçi, emekli, genç ve yoksul yoktur” diyen Erdem açıklamalarını şöyle sürdürdü: “2026 yılı bütçesinde giderler 18 trilyon 929 milyar TL, gelirler ise 16 trilyon 216 milyar TL olarak öngörülmüştür. Daha yılın başında 2 trilyon 713 milyar TL bütçe açığı planlanmaktadır. Bu açık, iktidarın ekonomi yönetimindeki başarısızlığının ve halktan daha fazla vergi alma niyetinin itirafıdır. Bütçe gelirlerinin 15 trilyon 631 milyar TL’si vergilerden sağlanacak. Yani devletin kasasına girecek her 100 liranın yaklaşık 87 lirası vergi yoluyla halktan toplanacaktır.”
VERGİ ADALETSİZLİĞİ DERİNLEŞİYOR
2026 bütçesinin vergi adaletsizliğini kurumsallaştıran bir bütçe olduğuna vurgu yapan Erdem, “Gelir vergisinde hedeflenen artış yüzde 39,5 iken, patronların ödediği kurumlar vergisindeki artış hedefi yalnızca yüzde 1,9’dur. Bu, iktidarın emekçilerin maaşına, ücretine, alın terine göz diktiğinin açık kanıtıdır. Toplam vergi gelirlerinin yaklaşık yüzde 75’inden fazlası, ücretlilerden alınan gelir vergisi, KDV, ÖTV, harçlar ve cezalar gibi halkın doğrudan ödediği kalemlerden oluşmaktadır. Buna karşın büyük şirketlerin kârlarından alınan vergilerin bütçe içindeki payı her yıl sistematik olarak düşürülmektedir” değerlendirmesi yaptı.
KARA DELİK BÜYÜYOR
2026 yılında iktidarın, sermaye kesiminden tahsil etmesi gereken 3 trilyon 597 milyar TL tutarındaki vergiden bilerek vazgeçtiğini ifade eden Erdem, “Bunun 768 milyar TL kurumlar vergisi muafiyeti, 728 milyar TL KDV istisnası, 91 milyar TL ÖTV istisnası,279 milyar TL diğer muafiyet ve indirimlerdir. Diğer yandan yandaş şirketlere yapılan kıyak ihaleler yolu ile uçmadığımız havaalanına, geçmediğimiz yol ve köprüye, yatmadığımız hastaneye milyarlarca lira kaynak aktarılmaktadır. Ülkenin çalışanından, yoksulundan topladıkları vergiler ile yandaşlara sermaye transferi yapılmaktadır. Bütçeden garanti ödemelere ayrılan kaynak 238 Milyar TL’dir. Bu rakam, milyonlarca emeklinin maaş artışına, gençlerin eğitim ve istihdamına, çiftçinin desteklenmesine ayrılabilecekken, sermaye kesimine aktarılmıştır” diye konuştu.
“BORÇ VERENLER GÜVENDE, HALK YOKSULLUKTA”
2026 bütçesinde en hızlı artan kalemlerden birinin de faiz giderleri olduğunu hatırlatan Erdem, faiz ödemelerinin 2,7 trilyon TL’ye yaklaştığını ve toplam bütçenin yüzde 14,5’ini oluşturduğunu kaydetti. Erdem, “Eğitime, sağlığa ve sosyal politikalara ayrılan kaynaklar faiz giderlerinin gerisinde kalmıştır. Bu bütçe, refah üretmek için değil; Türkiye’ye borç verenlerin alacaklarını garanti altına almak için hazırlanmıştır” ifadelerini kullandı.
"SARAY’A VAR, HALKA YOK"
Cumhurbaşkanlığı’na 2026 yılı için ayrılan bütçe 21 milyar 286 milyon TL olduğunu ifade eden Erdem, Saray’ın günlük harcamasının yaklaşık 58 milyon TL’ye ulaştığını, bu tutarın 11,7 milyar TL’si mal ve hizmet alımlarına ayrıldığını hatırlatarak, “İletişim Başkanlığı’na 7,5 milyar TL, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ise 174,3 milyar TL bütçe verilmiştir. Cumhurbaşkanlığı, Diyanet ve İletişim Başkanlığı’nın toplam bütçesi 195,6 milyar TL’yi aşmıştır. Aynı bütçede milyonlarca emeklinin geçim sıkıntısını giderecek, gençlerin umutsuzluğunu ortadan kaldıracak güçlü bir sosyal politika yoktur” değerlendirmesi yaptı.
"GENÇ, EMEKLİ, ÇİFTÇİ BU BÜTÇEDE YOK"
2026 bütçesinde genç işsizliğiyle mücadeleye ayrılan kaynağın da yetersiz olduğunu ifade eden Erdem, şöyle devam etti: “Eğitim harcamaları faiz giderlerinin gerisinde kalmıştır. Emekliler açlık sınırının altında maaşlara mahkûm edilirken, bütçede emeklinin alım gücünü artıracak kalıcı bir düzenleme yer almamaktadır. Bugün Türkiye’de 18 milyondan fazla yurttaş sosyal yardımlarla ayakta durmaya çalışmaktadır. 43 milyon kişi bankalara borçludur. Buna rağmen iktidar, 2026 için ücret artışlarını hedef enflasyon olan yüzde 16 ile sınırlamayı planlamaktadır.”