Az kaldı…

Emekliler hayat pahalılığı karşısında zor günler yaşıyor.

İğneden ipliğe gelen astronomik ölçekli zamlar yüzünden söz konusu kesimde, ayakta duracak derman kalmadı.

Ringin köşesine sıkışmış boksör gibi.

Gelen her darbe ayakta durmasını daha da güçleştiriyor.

Düştü düşecek…

Raunt arasında antrenörünün moral verici, motive edici sözleriyle ayakta kalmaya çalışıyor son bir gayretle:

‘’Dayan koçum az kaldı’’

Yetkililerin ‘’biraz daha sabır’’ diye ayakta tutmaya çalıştıkları emeklilerin, sürekli dayak yemekten dizlerinin bağı çözülen boksörden farkı yok.

Aslında antrenör gerçeği söylüyor…

Gerçekten az kaldı…

Maçın bitip de işkencenin sona ermesine değil, bir yumruk daha yiyip yerle bir olmasına.

Bakalım o sonu yaşamadan gonk imdada yetişecek mi?

Yıkık dökük de olsa ayakta kalabilecek mi?

Zaman daralıyor…

Yumruklar ise art arda patlıyor…

Ayakları artık bedenini taşıyamıyor.

Kolay da değil sürekli darbe almak…

Ama rakibinin de durmaya niyeti yok…  

Kızgın boğa gibi soluyor…

Soludukça da indiriyor darbeleri…

İnsaf tatile çıkmış sanki

Yahu biraz acı…

Biraz merhamet…

Zaten bir sıkımlık canı kalmış..

O da insan…

Antrenörün ‘’Dayan koçum’’ yüreklendirmesiyle gösterdiği çaba, yere kapanmadan son raundu görmesi için yeterli olacak belki ama!

Ya sonrası…

Sonrası belli…

‘’Yenildin ama nakavt olmadın’’ dolduruşları.

Az biraz da ödül…

Öyle çok değil…

Ayakta durmasına yetecek kadar…

En azından bir süre daha…