Ankaragücü''nde fırtınayı dindiren 3 puan

Tam 4 deplasman maçında galibiyete hasret kalan Ankaragücü'nde son Samsun yenilgisi, takımda fırtınalar oluşturmuştu. Hafta içinde oynanan 17.haftayı bay geçen Başkent ekibinde Bolu maçı, başkan ve yönetimin birlik oluşturma çabaları ne derece etkili olacağının göstergesi niteliğini taşıyordu.

Teknik Direktör Mustafa Dalcı'nın ilk onbiri yeniden dizayn etme ve gençleştirme düşüncesi rafa kaldırılmış, eski düzene geçilmişti. Birkaç haftadır 8 gole takımın en golcüsü olmasına rağmen kesik yiyen Eren Derdiyok, kaleci Akın Alkan, kaptan Erdem Özgenç, Sinan Osmanoğlu ve Ali Kaan Güneren ile ilk 11'e dönmüş, kaleci Bahadır, Ariyibi, Erdi Dikmen, Cem Ekinci ise kenara alınmıştı.

Çıkış içindeki ev sahibi Bolu, bir hafta içinde 3'cü maçına çıkma yorgunuydu. 1 puanla döndüğü Samsun deplasmanından Perşembe günü Bolu'ya gelebilmişti. Ama bir özelliği vardı ki bugüne kadar evinde hiç yenilgi yüzü görmemişti.

Ankaragücü maça çok etki başladı. Daha 6.dakikada geri dönen kaptan Erdem asisti ve Sinan da vuruşuyla ilk golün yaratıcısı oldular. Bolu erken gelen golün şokunu ancak 26.dakikada atlatabildi. Golcüsü Kassongo'nun müthiş şutunda kaleci Akın gole izin vermedi.

İkinci yarıya da maç başlangıcı gibi süratli başlayan Sarı-Lacivertliler, 52.dakikada Owusu'nun kendi yarı alanında çaldığı topla ilerleyip topu boş durumdaki 2 Ankaragücülü futbolcunun olduğu sol tarafa gönderdi. Eren uygun durumda olmasına rağmen topun üstünden atlayarak açısı daha iyi olan Zahid'e bıraktı. Bu futbolcuda ikramı retetmedi ve topu ağlara yolladı. Zahid, 2 dakika sonra yine net bir pozisyon buldu ancak kaleci Selmani gole izin vermedi

Bundan sonra maçtan kopacağı beklenen Boluspor tüm yorgunluğuna karşın maçın tek hakimi oldu. Bu duruma Ankaragücü'nün yaşlı kadrosunun kronik duruma gelmiş kondisyon yetersizliği büyük rol oynadı. Bir de hakem Çağdaş Atay, VAR olsaydı büyük bir ihtimalle en azından birinin Bolu lehine penaltı verileceği 2 pozisyonu es geçti, ancak Yusuf'un topa müdahalesinden sonra Berk'in yere düşmesini penaltı olarak değerlendirdi. Neyse ki Akın, Rochi'nin vuruşunda topu kontrol ederek bu haksızlığa engel oldu.

Ankaragücü, bu galibiyetle tam 36 yıldır kendisine ters gelen Boluspor'dan 3 puan alıp, içinde esen fırtınanın kasırgaya dönüşmesini de engelledi.

KEÇÖRENGÜCÜ SON NEFESTE

Tehlikeli bölgeden kurtulmak çini canını dişine takan Ankara'nın 1. Ligdeki 3'cü temsilcisi Keçiörengücü, Taner Taşkın ile yakaladığı çıkışı sürdürmek için adeta canını dişine takıyor.

Son haftaların en başarılı ekibi Erzurumspor'u ağırlayan Mor-beyazlılar; geriye düştükleri halde 2-1 öne geçmesine rağmen 4 dakika içinde son derece basit ve hatalı goller yiyerek yeniden mağlup duruma düştü. Ancak Başkent ekibi umudunu son saniyelere kadar sürdürme kararlığını bu maçta da sürdürdü ve 90 +7'de Azeri oyuncusu Vüsal İsgandarlı ile eşitliği sağladı ve çok önemli bir puanı hanesine yazdırdı.

İlk yarının son maçında Başkent derbisine çıkacak olan Keçiörengücü, Ankaragücü'ne konuk olacak. Bu karşılaşmanın nasıl biteceğini doğrusu tüm Ankaralı futbolseverler merakla bekleyecek.

GENÇLERBİRLİĞİ VE SADRO LİMA COŞTU

Bu takım aslında sevenlerine bir mucize yaşatıyor. O kadar zor koşullarda oluşturuldu ki kimse ondan böyle bir sonuç beklemiyordu. Dar kadronun getirdiği dezavantajlardan dolayı inişli – çıkışlı bir grafik çizen Kırmızı-karalarda bu başarının mimarları; kulübe maddi olarak nefes aldıran, icra batağından kurtaran, her ne olursa olsun, bu takımın evladı olan Teknik Direktörüne sahip çıkan Başkan ve yönetim ile elindeki kadroyu en iyi şekilde kurgulayıp, onlara bir mücadele ruhu kazandıran, kadro bütünlüğü sağlayan ve onlara uygun bir oyun benimseten teknik patron Metin Diyadin oldu.

Menemen maçı önemliydi. Çünkü 3 galibiyet sonrası şanssız bir Erzurum yenilgisi, kafalarda yine mi kötü gidiş serisi başladı diye soru işaretleri bırakmıştı. Gençlerbirliği her maça fırtına gibi başlıyor pozisyon üstüne pozisyon yakalıyor ama bunlardan ancak ya birini değerlendirebiliyor, mücadeleyi koparacak farklı skoru bir türlü bulamıyordu. Erzurum mücadelesi de böyle başlamış 4 net pozisyon değerlendirilememişti. Bu durum da rakibin direnci arttırıyor ve tıpkı Erzurum maçında olduğu gibi yine sahadan eli boş dönmesine neden oluyordu.

Kırmızı -karaların Menemen karşısında yine fırtına gibi başlaması, akıllara 'Acaba' sorusu takılmadan daha 6.dakikada Metehan'ın kafa vuruşundan gelen gol ile 24.dakikada Toni'nin direkt kırmızı kart görmesi bu düşünceyi hemen sildi. Baskısını sürdüren ve ilk yarıyı 1-0 kapatan Gençlerbirliği asıl gücünü ikinci yarıda gösterdi. 4 golle takımın en golcüsü olan Eleke'nin rahatsızlığından dolayı kadro da yer alamamasını fırsat bilen Sandro Lima, hattrick yaparak gol sayısını 6'ya çıkardı.

Aksel Aktaş ve Barış Alıcı da 2'şer asist yaparak galibiyette pay sahibi oldular. Gençlerbirliği, 5-0 ile sezonun en farklı galibiyetini elde ederken, genç futbolcular da sergiledikleri olumlu futbol ile kendilerine güvenen hocalarını mahcup etmediler.