Değişik tartışmalara rağmen birçok ülkede su ile ilgili düzenlemelerde su sertliği gündeme gelebilmektedir. Kimi yazarlara göre su sertliği kimyasal bakış açısından yanlış ve eski de olsa başta kalsiyum ve magnezyumla ilgili tartışmalarda zorunlu olarak göz önüne alınması gereken bir ölçüttür. Eskiden beri yapılan su analizlerinde kalsiyum ve magnezyum ayrı olarak değerlendirilmemiş, su sertliği ikisinin ölçütü olarak ele alınmıştır. Ancak değişik sertlik tanımları (İngiliz, alman, Fransız vb) sertliğin tek parametre olarak karşılaştırılabilir biçimde değerlendirilmesiyle ilgili önemli güçlükler de yaratmıştır.

Toprak alkali metalleri­nin sülfat ve karbonat tuzlarının suda erimiş olarak bulunmaları suya sertlik terimi ile ta­nımlanan bir özellik kazandırır. Suların sertliği suyun eritici özelliğinden kaynaklanan bir du­rumdur. Suda karbondioksit, kalsiyum ve mag­nezyum daha fazla oranda erir.

Mineral kapsamı yüksek sulara sert su denir. Çok değerli katyonların varlığı olarak ta tanımlanabilir. Bir anlamda sabunu köpürtmeyen ancak beyaz bir tortu bırakan sular olarak ta tanımlanabilir. Sabun basit olarak karışma eğilimi olmayan iki maddenin yağ ve suyun ürünüdür. Suda kalsiyum ve magnezyum varsa yapısındaki sodyum iyonlarını bırakarak kalsiyum ve magnezyum sabunu halinde tortulaşır. Bu tortu suda erimez ve yüzeylerde yapışıp kalır.

Su sertliği suyun tadını ve lezzetini etkiler. Kalsiyum iyonlarının tat eşiği 100-300 mg/litre arasındadır. Tat eşiğinde birlikte bulunan diğer iyonlar da etkilidir. Toplumumuz genellikle yumuşak suları yeğleme eğilimindedir.

Kalsiyum ve magnezyumdan arınmış ya da bunları çok az içeren sulara yumuşak su denmektedir. Turba ya da granit gibi püskürük kayalardan gelen sulardır. Ters ozmosla arıtılmış sularda yumuşaktır. İyon değiştirme yöntemi ile arıtılmış olan sular ise yumuşak ancak sodyum kapsamı yüksek sulardır. Yumuşak suların aşındırıcı ve eritici özelliği yüksektir. Bu nedenle taşıma sisteminin özelliklerinden kolayca etkilenir.

Alkalilik suyun tamponlama kapasitesinin bir ölçütüdür ve sertlikle yakından ilişkilidir. Anyonlar ve zayıf asitlerin moleküler türleriyle özellikle hidroksitler, bikarbonat ve karbonatlarla bağlantılıdır. Boratlar, fosfatlar, silikatlar ve organik asitler de az miktarda katkıda bulunur.