Türk PDR Derneği Ankara İl Başkanı Oğuzhan Asil Yücesan, konu hakkında konuşarak, “Şu an ülkemizde binlerce okulda psikolojik danışman ve rehber öğretmen yok. Bu durum eğitimde fırsat eşitliği ilkesine uymamaktadır. Öğrencilerin gelişim dönemlerine özgü karşılaşabilecekleri sorunlarla baş etmelerine destek olmak, aile hayatında yaşanan ama bunu kime anlatacağını bilmeyen ve bu durumlarla nasıl baş edebileceğine ilişkin hiçbir fikri olmayan çocuklar için okul psikolojik danışmanları güvenli bir liman olmaktadır” dedi. Yücesan, Türk PDR Derneği’nin çalışmaları hakkında bilgi vererek, ülkemizde artan antidepresan ilaç kullanımına dair de açıklama yaptı.

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nin kuruluş amacı ve yürüttüğü çalışmaları anlatır mısınız?

“Hedefimiz uluslararası öğrenci sayısında dünyada ilk 5’e girmek” “Hedefimiz uluslararası öğrenci sayısında dünyada ilk 5’e girmek”

Psikolojik danışma ve rehberlik alanında çalışanlar arasında birlik, beraberlik ve mesleki dayanışma sağlayarak psikolojik danışma ve rehberlik biliminin ve mesleğinin ülkemizde gelişmesini sağlamak, psikolojik danışma ve rehberlik alanında çalışanların, sosyal, bilimsel, mesleki ve kültürel yönden gelişmelerine yardım etmek, mesleğin üyelerinin haklarını korumak ve savunmak amacıyla kurulmuştur. Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin toplumun her kesimine ulaşabilmesi ve meslektaşlarımızın huzurlu bir şekilde işlerini sürdürebilmelerine dönük çalışmalarımız olmaktadır. Ayrıca çeşitli sivil toplum kuruluşları, özel sektör, kamu kuruluşları, siyasi partiler ve belediyeler ile temas halinde olarak doğrudan veya dolaylı desteklerimiz, sosyal sorumluluk projelerimiz olmaktadır.

Türkiye’de psikolojik danışmanlık eğitimi yarım asırdan fazla bir süredir yürütülüyor. Bu bağlamda profesyonellik açısından gelinen nokta nedir?

Evet. Geldiğimiz noktada gelişmeleri ve ilerlemeleri görmek bizi mutlu ediyor. Bu noktaya gelmemizde katkısı olan tüm meslektaşlarımıza, akademisyenlerimize emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Alanımızda akademisyen ve meslektaşlarımız tarafından ortaya konulan çok sayıda eserimiz var. Her biri kıymetli olmakla beraber ben “Psikolojik Danışma Etik Kodları” adlı çalışmayı çok önemsiyorum. Bu eserler hem meslektaşlarımızın faydalandığı güncel ve güvenilir bir kaynak olması hem de mesleğimizin geldiği son noktayı göstermesi açısından önemlidir. Ayrıca geçtiğimiz kasım ayında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi ile Türk PDR Derneği iş birliğinde düzenlenen 24’üncü Uluslararası Psikolojik Danışma ve Rehberlik Kongresini düzenledik. 2024 Mayıs ayında da yine uluslararası bir kongremiz olacak. Bu vesileyle sizi ve gazetenizi de kongremizde görmekten mutluluk duyarız. Tüm bu çalışmalar bile mesleğimiz geldiği noktayı ve bu noktadaki profesyonelliği ile ilgili bize önemli göstergeler sağlamaktadır. Artık psikolojik danışma ve rehberlik alanında bilimsel çalışmalar yapılmakta, eserler ortaya konulmaktadır.

“BİNLERCE OKULDA PSİKOLOJİK DANIŞMAN-REHBER ÖĞRETMEN YOK”

Her okula psikolojik danışmanın olması gerektiğini savunuyorsunuz. Bu uygulama öğrencilerin eğitim ve özel hayatlarına ne gibi katkılar sağlar?

Şu an ülkemizde binlerce okulda psikolojik danışman-rehber öğretmen yok. Bu durum eğitimde fırsat eşitliği ilkesine uymamaktadır. Okullarda psikolojik danışman görevli değilse bu öğrenciler bu hizmete nasıl ve nereden ulaşacak? Dışarıda özel olarak seanslar almak istese bunun maddi külfetini kaç aile karşılayabilecek? Bu nedenle bu uygulama çok önemlidir. Bakın hemen hemen her gün akran zorbalığı haberlerini okuyor, duyuyoruz. En ufak bir anlaşmazlık büyük kavgalara dönüşüyor. İletişim kurma ve duygularımızı ifade etme konusunda son yıllarda daha fazla sorunlar yaşanıyor. Bizler şimdilik her okulda en az bir psikolojik danışman olmasını bu nedenle istiyoruz. Öğrencilerin gelişim dönemlerine özgü karşılaşabilecekleri sorunlarla baş etmelerine destek olmak, aile hayatında yaşanan ama bunu kime anlatacağını bilmeyen ve bu durumlarla nasıl baş edebileceğine ilişkin hiçbir fikri olmayan çocuklar için okul psikolojik danışmanları güvenli bir liman olmaktadır. Ben zaman zaman farklı şehirlerimizde seminerlere gittim. Bu seminerlerde öğretmenlerle konuştuğumuzda okullarda psikolojik danışman-rehber öğretmenlerin çok önemli olduğunu ve bu hizmetin olduğu okullarda güzel sonuçlar aldıklarını belirtmektedirler. Eğer öğrenci sorunlarla, çatışmalarla nasıl baş edeceğini öğrenirse, duygularını ifade edebilmeyi öğrenirse, sağlıklı iletişim kurabilirse tüm bu psikolojik iyi oluşlar öğrencinin sadece okul değil özel hayatına da yansıyacak ve yaşam kalitesi artacaktır.

Okullarda akran şiddeti ve öğrenci psikolojisine dair Dernek olarak yürüttüğünüz çalışmaları anlatır mısınız?

Biz burada meslektaşlarımızın kişisel ve mesleki gelişimlerine dönük eğitimler ve seminerler düzenlemekteyiz. Akran zorbalığı giderek artmaktadır. Bu zorbalık sadece okullarda sınırlı kalmamaktadır. Sokakta, evde, trafikte, pazarda, iş yerinde her yerde maalesef karşılaşabiliyoruz. Konunun hassasiyeti ve önemini bildiğimiz için meslektaşlarımıza yönelik seminerlerimiz yıl içinde çeşitli dönemlerde olmaktadır. Biz 2023-2024 eğitim öğretim yılı başlamadan yaklaşık bir hafta önce Türk PDR Derneği Ankara İl Teşkilatı olarak bir seminer düzenledik. Bu semineri Ankara Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Sn. Prof. Dr. Metin Pişkin hocamız tarafından “Okullarda Akran Zorbalığını Önleme” konulu bir seminer düzenlendi. Bu seminerimize tüm meslektaşlarımızı davet ettik. Ayrıca özel okul ve kurslarda çalışan meslektaşlarımızın da katılımları ile daha geniş bir yelpazede bu seminerimizi düzenlemeyi amaçladık. Güzel ve verimli olduğunu düşündüğümüz bir seminer gerçekleştirildi. Bu şubat ayında da yine Prof. Dr. Metin Pişkin hocamız tarafından “Akran Zorbalığı” konusunda Ankara da bir seminer düzenlenecektir. Bunlar meslektaşlarımıza dönük yaptığımız genel çalışmalardır. Bunun dışında özel okul ve kurslarda çalışan meslektaşlarımızdan da zaman zaman bu konularla ilgili çeşitli bilgiler edinmek isteyenlere de gerekli bilgilendirmelerimiz yapılmaktadır.

Sayfa 2 Röp (2)

“ANTİDEPRESAN KULLANIMI YAŞI DÜŞTÜ”

Son 10 yılda antidepresan ilaç tüketiminin 24 milyon 612 bin 610 kutu ile artıp, günümüzde yüzde 66 oranlarına ulaştığını görüyoruz. Dernek olarak toplumsal depresyonun önüne geçmek için bir çalışmanız var mı? Olacak mı?

Çok önemli bir noktaya temas ettiniz. Söylediğiniz rakamlar çok ciddi rakamlar. Biz bu antidepresan ilaç tüketiminin çoğunun önleyici çalışmalarla ilaç kullanımına gerek kalmadan ortadan kalkabileceğini düşünüyoruz. Antidepresan kullanımı yaşı da düştü. Birçok kişi bu ilaçlardan kullanıyor. Meslektaşlarımız bugün ülkemizde pek çok kamu kurumunda, sivil toplum kuruluşlarında ve özel sektörde görev yapmaktadır. Buralarda mesleğimizi en iyi şekilde temsil edebilmeleri adına onların mesleki gelişimlerine katkı sunmayı amaçlıyor ve bu yolla topluma sunulan hizmetlerin niteliği artırılacağını düşünüyoruz. Ayrıca önleyici psikolojik destek hizmetlerinin özellikle okullarda aksamaması için mevcut rehberlik norm yönetmeliğinin çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde değiştirilmesine yönelik çalışmalarda bulunuyoruz. Küçük yaş gruplarında dahi kullanılabilen bu ilaçlar aslında okullarda psikolojik danışmanlar tarafından sunulan destek hizmetleri ile yani önleyici bir çalışma ile okul, öğrenci ve aile paydaşında çözülebilecek pek çok olay mevcut. Doğru bir yol izlenirse bu ilaçların kullanımında azalmalar olabilir. Fakat mevcut duruma baktığımızda ülke genelini baz alırsak maalesef gerekli ve yeterli sayıda okul psikolojik danışmanı olmadığını üzülerek görebiliyoruz.

“İSTİHDAM YETERLİ SAYIDA VE KALİTEDE OLMALI”

Okullarda hala görev yapan psikolojik danışmanların yaşadıkları zorluklar neler?

Var olan yani psikolojik danışmanın olduğu okulların bazılarında da öğrenci sayısının fazla olması, oralarda görevli psikolojik danışmanların işini yapmasını zorlaştırmaktadır. Bu durumlar önleyici hizmetlerin öğrencilere ulaşmasını maalesef engellemektedir. Ayrıca sadece öğrenci ile yapılan çalışmalarda her zaman yeterli kalmayabiliyor. Yani bu işe ailenin de dahil edilmesi gerekiyor ki sorunlar büyümeden müdahale edilebilsin. Biz okullarda psikolojik danışman istihdamının yeterli sayıda ve kalitede olduğunda verdiğiniz rakamlarda azalma olacağına inanıyoruz. Bu nedenle hem meslektaşlarımızın istihdamlarının artmasına yönelik çalışmalarımız var. Hem de görev başındaki özel veya kamu fark etmeksizin meslektaşlarımızın mesleki gelişimlerini artırarak sundukları kaliteli hizmet ile bu konuda destek olmaya çalışıyoruz.

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nin geleceğe yönelik projeleri nelerdir? Ankara şubesi olarak planlarınızı anlatır mısınız?

Derneğimizin geleceğe dönük çalışmalarının temelini meslektaşlarımızı aidiyet duygusu ile bir araya getirmek, onların mesleki gelişimlerine destek olmak ve alanımızı, sınırlarımızı korumaktır. Bu kapsamda Türk PDR Derneği yaklaşık 14 bin asil 10 bin fahri üyesi, 81 il teşkilatı, üniversitelerde öğrenci konseyleri ile gerçek anlamda çalışmalarına hız vererek ilerlemeye devam etmektedir. Biz Türk PDR Derneği Ankara İl Teşkilatı olarak farklı sektörlerde görev yapan meslektaşlarımıza ulaşmaya çalışarak hem onların yanında olduğumuzu hissettirmeye hem de “insanın olduğu her yere psikolojik danışman” ilkemizin ne kadar önemli ve sahada karşılık bulduğunu göstermeye çalışıyoruz. Tabii bunun için toplumun, sektör temsilcilerinin bizi iyi tanıması ve ne yaptığımızı bilmesi önemlidir. Bu anlayışla kamu ve özel sektör ziyaretlerimiz devam ediyor. Ziyaret ettiğimiz kurumlara kendimizi tanıtıyoruz. Gittiğimiz kurumlardan güzel dönüşler almak bizleri de mutlu ediyor.  Bizler sadece okullarda görev yapmıyoruz. Biz psikolojik danışmanız ve hem mesleğimizi hem de unvanımızı korumayı kendimize ilke edinmiş bulunuyoruz. Ruh sağlığı yasasının çıkması ve bu yasada psikolojik danışmanların yetki ve yeterliliklerinin belirlenmesi, özel ve kamu da alanımızı, kadrolarımızı korumak gibi pek çok çalışmanın içinde yer almak ve bu çalışmalara destek sunmak bizim için son derece önemlidir.

Kaynak: Tolga ALCA