Isparta'nın Keçiborlu İlçesi'ndeki 'lavanta kokulu köy' olarak anılan Kuyucak Köyü'nün, Tarım ve Orman Bakanlığı'nca oluşturulacak lavanta vadisiyle daha fazla turist çekmesi hedefleniyormuş.

Haberi okuyunca 'oh be' dedim içimden…

Pandemi döneminde ne çok hasret kalmışız böyle güzel haberlere…

Hedef doğrultusunda corona virüs salgınından önce turistlerin uğrak yeri olan 'lavanta köyü' Kuyucak'ın mor tarlaları, yeni normalleşme dönemiyle hareketlenmiş.

Okudukça keyifleniyor insan:

'Orman Genel Müdürlüğü'nce, bölge halkına ekonomik gelir getirici tür olan lavanta bitkisinin alanının artırılması çalışması kapsamında, 2021'in sonbaharında artan talep üzerine 1 milyon 200 bin lavanta fidesi toprakla buluşturulacak.'

Sonra bir kurt düştü içime…

Yüzüme yayılan mutluluk ifadesi, yerini acabalarla dolu kuşkulu bir ifadeye bıraktı.

Kimi uyanıklarca 'lavanta kokusu', 'avanta kokusuyla' karıştırılmasın.

Mor tarlalar, yerlerini gri yapılara bırakmasın.

Çok yaşanmışlıklar vardır bu konuda…

Çok tanıklıklar…

Ne ormanlık alanlar biliriz…

Cayır cayır yanıp da yerlerini lüks villalara, otellere terk eden…

'Yok artık' diyenler olacaktır mutlak…

Korku, kuşku düşmeye görsün yüreklere…

Her iyinin ardında, bin musibet arıyor insan…

'Bizce de yok artık' ama,

Yine de o uğursuz soru, kafa kurcalıyor:

'Neden olmasın?'

Öyle ya, Dipsiz Göl'ün başına gelenleri hatırlayın.

Gümüşhane'de 12 bin yıllık Dipsiz Göl'ün, yasal izinle yapılan kazının ardından göl yatağının kumla doldurulması olayını...

Sosyal medyada tepki toplayan görüntüler üzerine ilgili bakanlık tarafından soruşturma başlatılmasını…

Ya 'Türkiye'nin Maldivleri' olarak nitelendirilen Salda Gölü'nün başına gelenlere ne demeli?

Salda Gölü'nde insan kaynaklı tahribatın hız kesmediğine dair haberler yürek yakıyor.

Gölün bazı yerlerinde suyun 50 metre kadar çekildiği belirtiliyor.

Basında yer alan haberlere göre Kurban Bayramı tatilinde ziyaretçilerin uğrak yeri olan Salda Gölü, yine istenmeyen görüntülere sahne oldu. Yasağa aldırış etmeyen bazı ziyaretçilerin sahile nargile getirip, çamur banyosu yaptıkları gözlendi.

Şimdi söyleyin, yazımızın başında sözünü ettiğimiz 'Lavanta Kokulu Köy'ün geleceği konusunda endişeye kapılmamız yersiz bir kuruntu mu?

Benliğimizi kuşatan bir paranoya mı?

Yoksa haklı bir endişe mi?

Takdir sizin…