Ankara'da bacası tüten binaların sayısı giderek artıyor.

Sıcaklıkların hissedilir derecede düşmesiyle birlikte yaşam koşulları daha da zorlaşırken, başkent halkının çözüm bekleyen yıllanmış sorunları da birer birer kendini gösteriyor.

Bunlardan biri de trafik sorunu.

Havaların soğumasıyla birlikte kendini daha çok hissettiren, karlı ve buzlu havalarda insanların korkulu rüyası haline gelen bu sorun, daha şimdiden çileli günlerin kapıda olduğunun işaretlerini vermeye başladı.

Onca genişletme çalışmalarına, köprülü kavşaklara, alt ve üst geçit yapımlarına rağmen, kentin birçok bölgesinde trafik sorunu insanları canından bezdiriyor.

Bu sorunun korkulu rüya olmaya devam etmesinin temelinde yatan nedenlerin başında ise plansız kentleşme geliyor.

Geleceğe dair nüfus ve araç yoğunluğu dikkate alınmadan yapılan daracık yollar, artık bu yükü kaldıramıyor.

Bulvar diye adlandırılan kentin ana arterlerinin genişliği, trafik sorununu gündemlerinden çıkarmış olan ülkelerde cadde tanımlamasının bile gerisinde kalıyor.

Bir de buna her yıl artan insan ve araç sayısı eklenince, karşınıza devasa boyutlu bir sorun dikiliveriyor.

İstatistikler, otomobil sayısının 2017 yılında 12 milyonu aştığı Türkiye'de yaklaşık 7 kişiye bir otomobil düşerken, 5 milyonu aşkın nüfusa sahip Ankara'da her 4 kişiye bir otomobil düştüğünü gösteriyor.

Söz konusu yıla ait istatistiklere göre Ankara'da trafiğe kayıtlı 1 milyon 376 bin 928 otomobil bulunuyor. Bu da kişi başına düşen araç sayısı bakımından Ankara'yı iller listesinin başına oturtuyor.

Başkent trafiğine kayıtlı araç sayısının ve mevcut nüfusun yıldan yıla artış gösterdiği göz önünde bulundurulduğunda, belli ki bu sorun gündemden kolay kolay çıkmayacak.

Daha yağmurlar düşmedi.

Yollar karla, buzla kaplanmadı.

Ama o sözü edilen bulvarlar, caddeler şimdiden geçit vermez oldu.

Zor günler kapıda.

Bu yıl yine çekeceği var başkent halkının.