Cinsellik insan yaşamının önemli bir yönü olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Dilek Uslu, 'Cinsel ilişki iki insanın sadece biyolojik değil, ruhsal ve sosyal yönden de yaşadıkları birleşmedir. Kişilerin, hayatında bir başkasıyla kurduğu en mahrem ve önemli ilişki türü denebilir. Cinsel sağlığın iyi olması, yalnızca hastalık, işlev bozukluğu veya güçsüzlük olmayışı değil, cinselliğin işlevleriyle ilgili tüm konularda fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Saygılı, olumlu, zorlayıcı olmayan, güvenli cinsel ilişki ve planlı üreme, sağlıklı hamilelik ve doğum desteklenmelidir. Ne yazık ki herkesin cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakkında doğru bilgilere erişimi yoktur. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan ve istenmeyen gebeliklerden korunmak ve cinselliğe nasıl pozitif ve saygılı yaklaşılacağının farkında olmak önemlidir' diye konuştu.

'YAYGIN BİR TIBBİ SORUN'

Dr. Dilek Uslu, kadınların yaşadığı cinsel sorunları şöyle anlattı: 'Cinsel sorunlar, kadın için kalıcıysa ve sıkıntı veriyorsa bu, 'kadın cinsel işlev bozukluğu' olarak tanımlanır. Birden fazla işlev bozukluğunun birleşimi de olabilir. Cinsel işlev bozukluğu, uyarılmadan orgazma kadar cinsel aktivitenin herhangi bir bölümündeki bir sorunu ifade eder. Dünya Sağlık Örgütü Üreme Sağlığı ve Araştırma Dairesi'nin raporuna göre cinsel açıdan aktif erkeklerin yarıdan fazlası, kadınların da yüzde 40'tan fazlası iyi bir cinsel sağlığın yaşam kalitesi açısından önemli olduğunu düşünmektedir. Aynı rapora göre sağlık durumu orta veya kötü olan ya da kronik has- talıkları olan erkek ve kadınlar cinsel sağlığın iyi olmasının yaşam kalitesinin önemli bileşeni olduğu fikrini paylaşmaktadır. Kadın cinsel işlev bozukluğu, yaygın bir tıbbi sorundur. Dünya çapında, üreme çağındaki kadınların yüzde 40'ını etkiler. Cinsel sorunlar genç ve orta yaşlı her 3 kadından 1'inde ve orta yaş üstü her 2 kadından 1'inde görülür. Menopoz döneminde kadınların yüzde 60'ında cinsel problemler görülmektedir. Bir kadının hayatındaki birçok faktör cinsel işlevi etkileyebilir ve bu genellikle kendisi ve eşi için daha düşük yaşam kalitesine yol açar. Cinsel problemlerin bu kadar sık görülmesine rağmen cinsel sorunların son derece mahrem ve hassas doğası nedeniyle, hem hastalar tarafından dile getirilmesi hem de sağlıkçılar tarafından ele alınması zordur. Menopoz, jinekolojik ameliyatlar, hipertansiyon ve şeker gibi kronik hastalıklar; multiple skleroz, myastenia gravis gibi nörolojik rahatsızlıklar; tiroid ve böbrek üstü bezi hastalıkları, aşırı süt hormonu salınımı gibi hormonal değişiklikler gibi fiziksel faktörlerin yanı sıra depresyon, anksiyete, stres ve ilişki güçlükleri gibi psikolojik faktörler de kadın cinsel işlev bozukluğunda rol oynar. Bazı antidepresanlar, tansiyon ilaçları, antihistaminikler ve kemoterapi ilaçları cinsel isteği ve vücudun orgazm yaşama yeteneğini azaltabilir. Obezite, sigara ve aşırı alkol kullanımı, fast food tarzı beslenme, düzenli fiziksel aktivitenin olmadığı yaşam tarzı cinsel sağlığı olumsuz yönde etkiler. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar kadının üreme sağlığını ve genel sağlığını tehlikeye atabilir. Cinsellikle ilgili birçok sorun fiziksel belirti göstermez. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, anorgazmi, cinsel tatmin eksikliği ve cinsel istek bozuklukları fiziksel belirti göstermediği için; cinsel sağlık konusunda uzmanlaşmış bir hekimle iletişim kurarak sorunları belirlemek olumlu sonuçlara ulaşmak için önemlidir.

'TÜM YAŞ GRUPLARINDA GÖRÜLEBİLİR'

Son yıllarda kadınlar cinsel sağlık sorunlarının biyolojik ve fiziksel kökenlerini öğrendikçe cinsel problemleriyle ilgili daha çok yardım ister hale geldi. Kadınlarda cinsel işlev, fizyolojik, sinir ve damarları içeren ve hormonal faktörlerin kontrolü altında olan karmaşık bir durumdur. Kadınlar ve eşleri, vücutlarının fiziksel yönleri ve nasıl çalıştığı hakkında ne kadar çok şey bilirse, cinsel zorlukları azaltmanın yollarını o kadar iyi bulabilirler. Kadınların cinsel bilgilerini geliştirerek ve yanlış inançları değiştirerek, kadınların ve dolayısıyla çiftlerin cinsel sağlığını korumak ve geliştirmek mümkün olur. Tüm yaş gruplarında cinsel işlev bozukluğu görülebilir. Bu bozukluk, milyonlarca kadını ve partnerini etkileyen; yaşam kalitesini, öz güvenini ve ruh halini zedeleyen ve sıklıkla eşle ilişkinin yanı sıra diğer sosyal problemlerle sonuçlanan yaygın bir sorundur. Köşemizde kadın cinsel sağlığı ve rahatsızlıklarını en yüksek kanıta dayalı cinsel tıp standartlarıyla paylaşarak kadınların ve ailelerin en gizli yaralarına değinip çare olmak için 'Kadın Cinsel Sağlığı' hakkında yazılarımızı sizlerle paylaşacağız. Acı çeken milyonlarca kadının yararına çözüm yollarını konuşmaya devam edeceğiz.'

Editör: Haber Merkezi