Etkinliğe katılan ve Başkent'e duygularını anlatan İlkin Cengiz, 'Etkinliği yürüyen merdivenlerden inerken gördüm. Helmen katıldım. Genellikle yaşlılarımız anne ve babalarımız kendilerini ihmal ediyorlar. Bu nedenle bu etkinliği düzenleyenlere çok teşekkür ediyorum.' dedi. Başkent'e konuşan İdris Kışlıoğlu da, diyabete baktırdım. Etkinlik gayet güzel. Ben de burada bir çalışan olarak şeker kontrollerimi yaptırdım. Ne olduğunu ne olmadığıyla ilgili bilgiler aldım burada uzmanlardan. Vücut kitle endeksini öğrendim. Kilo ile boy arasındaki oranı öğrendim. Konuyla ilgili gerekli detayları anlattılar. Bu bilgileri aldım. Mükemmel bir etkinlik. Biz de faydalandık. Bu tür etkinliklerin artması hem bizim hem de halkımız için yararlı olacaktır. Öte yandan Dünya Diyabet Günü nedeniyle yapılan açıklamalarda da diyabetin ne denli bir rahatsızlık olduğu ifade edilerek diyabetten korunma yolları anlatıldı. Türkiye Diyabet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sargın, hastaların önemli bir kısmına tanı konulduğunda, hastanın yaşam kalitesini büyük oranda düşüren komplikasyonların gelişmiş olduğunu belirtti. Prof. Dr. Sargın, erken tanı için diyabet açısından yüksek riskli bireylerin yılda bir kez kan şekeri ve/veya HbA1c testi yaptırmasının gerekli olduğunun altını çizerken, tanının ardından diyabetli hastalarda etkin glisemik kontrol sağlanması ve üç ayda bir HBA1c testi ile bunun kontrolünün yapılması gerektiğini vurguladı.

YAŞAM KALİTESİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR

Prof. Dr. Sargın, hastanın çalışma hayatını ve günlük rutinini devam ettirmesini zorlaştıran diyabet kaynaklı kronik komplikasyonları şöyle açıkladı: 'Kronik komplikasyonların gelişmesi, yaşam kalitesinde ciddi düşüş nedenidir. Görme kaybı–körlük, kronik böbrek yetmezliği, koroner arter hastalığı–kalp yetmezliği, diyabetik ayak–amputasyonlar, kronik ağrıya sebep olan periferal nöropati, gastroparezi, mesane disfonksiyonları gibi komplikasyonlar geliştiğinde hastanın fiziki aktivitesi ciddi anlamda sınırlanabilmektedir. Diyabet tedavisinin başarılı olabilmesi için hastanın yaşam tarzı değişikliği yapması ve ilaçlarını düzenli kullanılması gerekiyor.' Diyabette yaşam tarzının önemine dikkat çeken Sargın, 'Diyabette yaşam tarzı yönetimi, diyabetli bireylerin kendilerini yönetim eğitimi ve desteği, tıbbi beslenme tedavisi, fiziksel aktivite, sigarayı bırakma danışmanlığı ve psiko- sosyal bakım başlıklarından oluşmaktadır. Bugün diyabet takibinde yaşanılan birçok sorun bu yönetimin yapılmaması veya göz ardı edilmesinden kaynaklanmaktadır.' diye konuştu.

DİYABETLİ BİREY SAYISI ARTIYOR

Diyabet tedavisi uyum ve sürekliliğinin geliştirilmesi en etkili çözüm Lilly İlaç Medikal Direktörü Levent Alev ise 14 Kasım Dünya Diyabet Günü'nde şunları söyledi: 'Diyabet yönetiminde, hastanın kendi sağlığı ve bakımını yönetmek için adımlar atma konusundaki istekliliği ve yeterliğinin teşvik edilmesi esastır. Türkiye'deki diyabetli birey sayısı hızla artarken, diyabet eğitimine erişimin sağlanması ve eğitimin bireye göre uyarlanması da dahil olmak üzere, diyabet tedavisinde uyum ve sürekliliğin iyileştirilmesi için pek çok fırsat mevcut.' Alev, 'Diyabet tedavisi uyum ve sürekliliğinin geliştirilmesi, diyabetin sağlık sistemleri üzerindeki yükünü belirgin şekilde düşürerek, diyabetle yaşayan bireyler için yaşam kalitesini artırabilir. Biz Lilly İlaç olarak, bu doğrultuda tüm paydaşlarla iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz.' açıklamalarında bulundu.

Editör: Haber Merkezi