DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde yaptığı basın açıklamasında DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu'nun Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) tarafından hedef gösterilmesine ilişkin konuştu. Açıklama sırasında Babacan'ın yanında partisinin genel başkan yardımcıları da yer aldı. EGM'den yapılan açıklamayı sert bir dille kınayan Babacan, 'Başta Sayın Yeneroğlu ve işyerlerini korumaya çalışan vatandaşlarımız olmak üzere; hakkın, adaletin yanında duran dostlarımıza teşekkür ediyorum' dedi. Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve TBMM Başkanı Şentop'a seslendi.

'HUKUKSUZLUK ADETA NORMALLEŞTİRMEKTEDİR'

Babacan, şöyle konuştu: 'Emniyet Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliği kullanılarak, haddini bilmez bir memurun arkasında durulması demokrasimiz ve devletimiz adına büyük bir ayıptır. İç güvenliği sağlamakla görevli olan kurum üzerinden hem vekilimiz sayın Yeneroğlu hem de halk tehdit edilmektedir. Hiçbir devlet memuru vatandaşa parmak sallayamaz, haddine değil. Kamu gücünü kullanan hiç kimse hukuka aykırı davranamaz. Bir hukuk devletinde böyle rezillik olamaz. Bir kamu kuruluşu üzerinden haksızlığı, hoyratlığı, hukuksuzluğu koruyan bir metin yayınlanamaz. Üç beş kişinin kurumsal kişilik gölgesi altına sığınarak yaptığı bir iş olduğuna eminim. Kimin kimden cesaret aldığı ortada. Bu hukuksuzluğa meydan veren, 'Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorum, kararı tanımıyorum' deyip hukuksuzluğu bir iklim olarak bu ülkenin başına saran kişidir. Erdoğan'ın iş tutuş tarzıyla ülkemizde oluşturduğu iklim, devlet kurumları için ve kurumlarda çalışanlar için hukuksuzluğu sıradanlaştırmakta, hukuksuzluğu adeta normalleştirmektedir. Bu teşkilatın kime bağlı olduğu da malum. Polisimize 'Sen yık geç hukuk arkandan gelir' diyen, 'Ayağını kırın, sorumlusu benim' diyen kişi ülkenin cumhurbaşkanı tarafından bu teşkilatın başına görevlendirilmiş durumda. Bu açıklamayı yazan kişiler de o gün vatandaşlara parmak sallayanlar da buradan güç almaktadır. Sayın Erdoğan'a sesleniyorum. Siz ve size bağlı bakan ne yaparsanız yapın: Türkiye Cumhuriyeti, hukuk tanımazların devlet katında görev yapacağı yer değildir. Derhal ama derhal gereğini yapmak zorundasınız. Haksızlık hukuksuzluk yaparak bizi sindireceğinizi zannediyorsanız boşa heveslenmeyin.

'SİZ NİYE SUSUYORSUNUZ?'

Biz açıklama metninin sizin gölgenize saklanarak yazıldığını çok iyi biliyoruz. Bu hukuksuzlukların gücünü sizden aldığını çok iyi biliyoruz. Sizden ve o Krizlerin Ortağı yanınızdaki Bahçeli'den. Hiç boşuna uğraşmayın. Bu milleti sindiremeyeceksiniz, susturamayacaksınız. Tehditlerinize de kabadayılıklarınıza da hukuk tanımazlığınıza da pabuç bırakmayacağız. Sayın Yeneroğlu'nu da bizi de bu ülkenin hiçbir vatandaşını da tehdit etmenize müsaade etmeyeceğiz. Görevini layıkıyla yerine getirmeye çalışan değerli emniyet mensuplarımızın da var olduğunu, üstelik çoğunlukta olduklarını gayet iyi biliyorum. Bunca hukuksuzluk arasında işini tertemiz yapmaya çalışan tüm değerli kamu çalışanlarımıza da buradan takdirlerimi sunmak istiyorum. Bir çift sözüm de buradan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin başkanına. Sayın Şentop, siz niye susuyorsunuz? Siz sadece tek bir siyasi partinin mi meclis başkanlığını yapıyorsunuz? Niçin Meclis'in onurunu savunmuyorsunuz? Niçin edepsizlik karşısında iki çift laf da siz etmiyorsunuz? Gazi Meclisimizde hak arayışlarına yer yok mu? Sizi de bu vesileyle, hukuksuzluğa karşı derhal tepki vermek, Meclisimizin onurunu korumak zorundasınız. Bir memur ile bir milletvekili arasındaki bu diyaloga sadece seyirci kalırsanız yarın 600 milletvekilinin sahada nelerle karşılaşabileceğini hesap ediyor musunuz? Milletvekiline hakaret milletin tümüne hakarettir, Millet Meclisi'ne hakarettir. Aklınızı başınıza alın ve bulunduğunuz konumun hakkını verin. Milletvekilinin de TBMM'nin de hukukunu koruyun. İnanıyorum ki devleti içten içe yiyip bitiren bu çürümeyi en kısa zamanda durduracağız. Hukuka uymakla yükümlü olan kurumların, keyfi işgüzarlıklarına bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz. Önümüzdeki ilk seçimde hukuk namına, adalet namına ve demokrasi namına büyük bir zafer elde edeceğiz. Bu ülkenin haysiyetli insanları için tam demokrasiyi ve hukuk devletini inşa edeceğiz.'

'COĞRAFİ TEMİNAT GÜVENCESİ SAĞLAYACAĞIZ'

Sözü alan DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, ise Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) yaz kararnamesine ilişkin yaptığı açıklamada 'İnsan hakları karnemize olumlu etkiler yapan hakimlerin tamamı cezalandırılıyor' dedi. Yeneroğlu, HSK'yı kapatacaklarını ve hakimlere coğrafi teminat getireceklerini söyledi. Yeneroğlu, getirecekleri sistemi anlattı. Gezi Davası'nda ve Cemal Kaşıkçı Davası'nda verilen kararlara şerh yazan hakimlerin Tokat'a ve Kahramanmaraş'a atandığını hatırlatan Yeneroğlu, Türkiye'de çok ciddi bir Hakimler ve Savcılar Kurulu sorunu olduğunu savundu. Yeneroğlu şunları söyledi: 'Yargı, uzun zamandan beri iktidarın elindeki bir sopaya dönüştü. İnsan hakları karnemize olumlu etkiler yapan hakimlerin tamamı cezalandırılıyor. İktidar, hukuk devleti fikrini kendisine bir tehdit olarak görüyor. Biz bu sorunlara son vereceğiz. DEVA Partisi'nin çözümlerini hazırladık. Her seviyedeki hakimler için coğrafi teminat güvencesi sağlayacağız. Görev süresi dolmadan görev yerlerinin değiştirilmesine imkan veren düzenlemeleri kaldıracağız. Hakimler, 'Acaba nereye sürülürüm' endişesi duymadan çalışabilecekler. İktidarın zorbalığının bekçiliğini yapan HSK'yı kapatacağız. Onun yerine sıfırdan, Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak iki farklı yapı kuracağız. Bu kurulların üyelerinin görev sürelerini 6 yıl ve tek seferle sınırlayacağız. Böylece tekrar seçilmek için kimse iktidar karşısında boyun eğmeyecek. Müstakbel Hakimler Kurulu'nun ve Savcılar Kurulu'nun en az yarısını TBMM seçecek. Üstelik TBMM, bu üyeleri 3'te 2 nitelikli çoğunlukla seçecek. Eğer nitelikli çoğunlukla seçilememe durumu olursa, o zaman kura çekilecek. Yürütmenin gölgesini yargıdan tamamıyla kaldıracağız.

Ayrıca, TBMM'nin seçeceği adayların tamamı kamuya açık bir şekilde mülakata tabi tutulacak. Her şey, milletin gözü önünde olacak. Hem Hakimler Kurulu'nda hem Savcılar Kurulu'nda hem de bütün yüksek mahkemelerde cinsiyet kotası uygulayacağız. Zamanla inşallah yüksek yargıda kadın-erkek eşitliği hedefimize ulaşacağız.' Hakim ve savcı olma süreçlerine ilişkin getirecekleri yenilikleri de paylaşan Yeneroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Hakim ve savcıların onun bunun adamı olmasının önüne geçeceğiz. Getireceğimiz sistemde; hakim ve savcılar mesleğe başlamadan önce Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı'na girecekler. Bu sınavda aldıkları puana göre ilk elemeleri yapılacak. Sonra çoktan seçmeli bir sınav yapacağız. Bu sınavdan geçen adaylar ikinci sınava girmeye hak kazanacak. İkinci sınav klasik sorulardan oluşacak. Böylelikle, hakim ve savcı adaylarının muhakeme yeteneklerini ölçeceğiz. Hakim ve savcılığa girişte mülakatı kesinlikle kaldıracağız. Hakim ve savcı adayları böylece kimseden referans almaya gerek duymayacak. Hak eden, hak ettiği yerde olacak. Çok net söylüyoruz: DEVA Partisi iktidarında hiçbir hakim, hiçbir savcı siyasetçilerin önünde iki büklüm olmayacak.'

Editör: Haber Merkezi