CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 'Geçtiğimiz aylarda yapılan düzenlemeyle hangi gazetecinin fiili hizmet zammı alıp almayacağına beyefendi 'ben karar veririm' diye tutturdu. Bu çalışan gazeteciler için büyük bir haksızlığa vesile olacaktır. Hukuka aykırılık bir yana ahlaka, etiğe de aykırıdır. Kafasına göre böyle keyfilik içeren düzenlemeyi, AK Parti ve MHP oylarıyla çıkardı. Yüksek Mahkeme'ye intikal ettireceğiz. Türkiye'deki bütün gazetecilere duyurmayı da görev sayıyoruz' diye konuştu.

'TÜRKİYE, YÜRÜTMENİN VESAYETİNDE'

Altay konuşmasını şu başlıklar altında topladı: 'Bakanlar Kurulu toplanır, vatandaş gözünü diker. 'Acaba benim hayrıma ne çıkacak' diye bir beklentiye gider. Millet bekler ki aş, iş, ekmek, gelecek, doğalgaz, kömür… Beyefendi öfke saçar, kin kusar, CHP ile yatar CHP ile kalkar. 2020'yi Anayasa'nın ve kuru ekmeğin askıya alındığı bir yıl olarak kapattık. Türkiye, yürütmenin vesayetinde bir yasama ile karanlığa götürülmeye çalışılıyor. Şimdi duyarsınız, 'Engin Altay darbe imasında bulundu, Engin Altay terörist' derler. Buna alıştık. Çok kanıksandı, çok da hafifletildi. Ancak Erdoğan'a söylemek isterim: Biz vatanseveriz. Biz al bayrağımızı, milletimizi severiz.

'SANA O YEMİN NİYE ETTİRİLİYOR?'

Erdoğan saygı görmek istiyorsa iki şey yapacak. Bir, Anayasa'yı askıdan indirecek, ona uyacak. İki, ettiği yemine sadık kalacak. 'Hayır kalmam' diyor. Erdoğan, öfke saçmayacaksın, kin kusmayacaksın. Ettiğin yemine sadık kalacaksın, biz de 100 yıllık devlet tecrübemizle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na saygı göstereceğiz. Ben nereden bileyim ceketinin arkasında AK Parti rozeti mi Türk Bayrağı rozeti mi olduğunu? Kendine yönelik söylenen her şeyi darbeye ya da teröre bağlar mı? Paranoyak olması lazım. Seçim bitti, sonuçlar açıklandı, Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı oldu mu? Olmadı. TBMM'ye gelecek, yemin metnini ayağını kaldırmadan okuyacak, o zaman yetkilerini kullanmaya başlayacak. 'Ben seçildim, cumhurbaşkanıyım' yok. O yemini edeceksin, o yemini edince olacaksın. 103'üncü maddenin açıklaması çok basittir. Cumhurbaşkanı milletin huzuru, refahı üzerine ant içer. İkincisi milletin kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacağına ant içer. Yemin eder. Seçildikten sonra hemen cumhurbaşkanı olmaz. Ne zaman olacak? TBMM'ye gelecek inanarak yemin metnini okuyacak ve yetkilerini kullanacak. Dünyanın bütün demokrasilerinde böyledir. Sana o yemin niye ettiriliyor? Yemini ederim bildiğimi yaparım düşüncesi devletimizin şan ve şerefini yüceltmez. Ak Parti'ye karşı olan herkese bölücü diyerek mi bu ülkenin şan ve şerefini yücelteceksin? Ayrıştırarak, itham ederek itibarsızlaştırarak, bu milletin huzurunu koruyamazsın.

'MERKEZ BANKASI REZERVİ BUHARLAŞTI'

2020'yi kapatırken 'iki askı, iki kayıp, iki ayıp' dedim. İki kayıp şu idi: 128 milyar dolar Merkez Bankası rezervi buharlaştı. Kur düşükken birilerine peşkeş çekildi. Kime çekildi? Devletin hazinesini teslim ettiğimiz Maliye ve Hazine Bakanı da kayıp. 'Sanane kardeşim neredeyse nerede!' diyemezsin. Bunlara göz yumarak sen milletin refahını nasıl sağlayacaksın? Kovid ile mücadele eden ambulans şoförüne sen ayda 7 TL ek ödeme vererek refahı sağlayamazsın. Günlük ücretsiz izne çıkan insanlara 39 lira veriyordu, şimdi beyefendi lütfetmiş 47 lira yapmış. Çiftçinin traktörünü, ahırındaki öküzünü, ineğini haczederek milletin refahını sağlayamazsın. Sen emekliyi açlığa mahkum ederek, milletin refahını sağlayamazsın. Reel enflasyon yüzde 30 iken emekliye yüzde 8 memura yüzde 7 zam yaparak refahı sağlayamazsın. Asgari ücreti dört ay tartıştık. 7 milyon aile, 28 milyon insanı, beş aileye, beşli çete diyoruz ya, 20 kişiye kurban ederek milletin refahını sağlayamazsın. Pazar yerlerinde çürümüş domatesleri, soğanları toplayan insanların sayısı her gün artarken sen milletin refahını sağlayamazsın. Bunların ayıbı bitmez. Böyle itibar da olmaz.

'MİLLETİN HALİNİ GÖRMÜYOR, ÖNÜNE BİR PERDE İNİYOR'

Milletin sırtı açık. Millet kuru soğana muhtaç. Bunlar Türkiye'nin gerçekleri. Ben bunları gündeme getirmezsem, işimi yapmamış olurum. Erdoğan'a bir çağrı yapacağım. Keçiören'deki evinin penceresinden millete bakarken milletle hemhal olmuştu. Şimdi bu saray var ya bu saray. Sarayın penceresinde bir büyü var. Milletin halini görmüyor, önüne bir perde iniyor. Keçiören'deki evi sanırım duruyor, o evine git, evinin penceresinden milletin haline bak. İzanını kaybettiğini biliyorum Sayın Erdoğan. Boğaziçi Üniversitesi'nde müzikle gösteri yapan, protesto hakkını kullananlara neden terörist diyorsun? 45 öğrenci ve ailesinden özür dile, İstanbul il başkanımızdan özür dile, CHP'den özür dile.

'ORDUYU SICAK SİYASETE SOKMA'

'Bana sözde' dedi' diyorsun. Sözde lafını siyasi literatüre sokan sensin, 'sözde genel başkan' diyen Erdoğan, kendisine 'sözde' deyince hopluyor. Sadece kendisi hoplasa iyi, bütün devlet hopluyor, istediğiniz kadar hoplayın 'sözde' demeyiz 'özde' deriz. Darbe paranoyası devri bitti. Ama bunlar hala darbe simsarlığı yapmaya devam ediyor. Ak Parti Genel Başkanı, Hakimler Savcılar Kurulu, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanı, hatta TBMM Başkanı CHP'ye saldırmak için fırsat kolluyor. HSK'nın siyasi tartışmalara katılma hakkı yoktur. 27 Mayıs'a birileri laf ediyor, Milli Savunma Bakanlığı gece 12'de sıcak siyasete bulaşıyor. İçişleri Bakanı CHP'ye küfür ediyor. Milli Savunma Bakanı, başkomutana saygısızlık sayılırmış da orduda moral bozulurmuş. Hulusi Akar, ordu milletin ordusudur. Orduyu sıcak siyasete sokma. Bir kurşun atmadan vatan toprağını bırakan bir insansın. O zaman ordu incinmedi mi? Ordunun çoğunu FETÖ'cü yapan kadroyla iş tutmuşsun şimdi bana ordu edebiyatı yapıyorsun. Ordu ana muhalefete muhtıra verir hale geldi. Erdoğan'a kutuplaşma politikası yetmedi, Erdoğan gerilim politikasının kapısını araladı. Erdoğan bu gerilim politikası da kutuplaşma politikası gibi seni orda tutmaya yetmez. Yüzde 50'yi bloke etmeye yetmez. Olan Türkiye'ye olur. Aynı gemideyiz.

'SAĞLIK BAKANI AÇIKLASIN!'

25 bin Biontech aşısının iktidar çevresine vurulduğu iddiasının sorulmasına Altay, 'Kovid ile mücadelede kafalar yine karıştı, Türkiye'de birisi bana şunu söylesin, Sağlık Bakanı desin ki, 'Biontek 25 bin doz aşı, eş dost kimse bu aşıyı olmadı, Türkiye'ye girmedi, beşli çete kim aklınıza geliyorsa, bu aşı yapılmadı.' Çin ile aşı konusunda bir kriz var mı yok mu bunun açıklanması lazım. Anlayışla karşılarız hepsini ama şeffaf olun. Kovid ile mücadele siyasi tasavvur ile yürütülemez. ' diye yanıtladı.

Editör: Haber Merkezi