Hakim ve savcı yardımcılığı müessesesini getiren AKP'nin 6'ıncı yargı paketi TBMM'de kabul edildi. 300'e yakın sivil toplum kuruluşunun üye olduğu Denge ve Denetleme Ağı (DDA), kamuoyunda 6'ıncı Yargı Paketi olarak bilinen Kanun Teklifini denge ve denetleme ölçütleri üzerinden değerlendirerek teklifteki risklere dikkat çekti ve somut öneriler sundu. Yasa teklifiyle, Hakimler ve Savcılar Kanunu, Noterlik Kanunu, Danıştay ve Yargıtay Kanunu ile Türk Ceza Kanunu başta olmak üzere toplam 10 kanunda değişiklik öngörülüyor. Buna göre, yargıda hakim ve savcı yardımcılığı kurumu oluşturulacak, noterlere gayrimenkul satışı yetkisi verilecek ve stokçuluk yaptığı belirlenen kişilere verilen 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olarak artırılacak. DDA'ya göre hakim ve savcı yardımcılığı ile ilgili yönetmelik çıkarma yetkisinin Adalet Bakanlığı'na bırakılması 'yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı' açısından sorunlu. Söz konusu adımı, 'yargıda etkinliği ve bu meslek grubunun niteliğini artırmaya yönelik olumlu bir gelişme olarak' niteleyen DDA, 'Ancak düzenlemede yardımcılık süresince adayların alacağı eğitimlerin hangi başlıklarda ve ne sürelerle yapılacağının netleştirilmemesi sürecin sonucunda adayların niteliklerinin ne yönde artırılacağı noktasında soru işareti doğurmaktadır' değerlendirmesinde bulundu. Adayların mesleki yükselmelerinde sözlü sınava ek olarak mülakat sisteminin eklenmesini 'liyakat ilkesi' açısından soru işaretleri doğurduğunu belirten DDA, 'sürecin liyakat ve şeffaflık ilkelerini' yerine getirecek şekilde işleyeceğine yönelik kaygının arttığını vurguladı.

'STOKÇULUK DÜZENLEMESİ RİSKLER YARATABİLİR'

Cumhur İttifakı tarafından Meclis'e getirilen bir diğer düzenleme fiyatları etkileme ve stokçuluğa yönelik cezai artırıma gidilmesi yönünde oldu. Bu düzenlemenin de riskler yaratacağını belirten DDA, 'Yeni düzenlemeyle yalan haber iddiasıyla 'fiyatları etkileme' suçuna ilişkin cezai artırıma gidilerek hapis cezası 2 senenin üzerine çıkartılıyor. İki yıl ve altındaki suçlarda tutuklama cezasının bulunmaması nedeniyle yapılan düzenlemeyle bu tip haber ve paylaşımlara yönelik tutuklamanın önü açılmış oluyor' dedi ve itirazını şu şekilde kayda geçti: 'Denge ve Denetleme Ağı olarak bu düzenlemeyi ifade özgürlüğü ve alternatif bilgi kaynaklarına ulaşma gibi temel hak ve özgürlükler açısından sorunlu buluyoruz. Yapılan düzenleme, cezai artırım yapılan bu suçların meslek örgütleri, işçi sendikaları ve diğer araştırma kuruluşlarının paylaşımlarına, bu paylaşımları haberleştiren yayın kuruluşlarına ve muhalefet partilerine yönelik uygulanması riskini ortaya çıkarıyor.'

'YARGITAY'IN BAĞIMSIZLIĞI AÇISINDAN SORUN YARATIR'

Teklifle, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'na seçilenlerin bir seçim dönemi geçmeden yeniden seçilemeyeceklerine yönelik hükmün yürürlükten kaldırılması amaçlandı. Bu adımın, Yargıtay'ın bağımsızlık ve tarafsızlığı açısından 'sorun yaratma' potansiyeline sahip olduğunu belirten DDA, bu konudaki tespitlerini şöyle ifade etti: 'Kritik konumdaki, bağımsız ve tarafsız karar alması gereken kurum ve kuruluşlarda yeniden seçilmeme, kurumların bağımsızlığı ve tarafsızlığını korumak anlamında önemli bir etken. Denge ve Denetleme Ağı olarak getirilen bu değişikliğin gerekçesini belirsiz buluyor ve kurumsal bağımsızlık ve tarafsızlığın korunması noktasında sorun yaratma potansiyeline sahip bir düzenleme olarak görüyoruz.'

'YARGIYA GÜVENİ OLUMSUZ ETKİLER'

DDA, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun mevcut yapısının korunmasına yönelik yapılan düzenlemenin de yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı bağlamında çekincelere neden olduğunu belirtti ve şu ifadeleri kullandı: 'İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilme kararının hukukiliğine ilişkin dava gibi toplumun yakından takip ettiği devam eden davalarda kritik kararlara imza atması beklenen Kurulun mevcut yapısının korunma gerekçesinin getirilen teklifte daha açık ve net şekilde sunulması gerekmektedir. Aksi takdirde seçimle oluşması ve değişmesi gereken kritik bir kurumun kompozisyonunun yürütme tarafından önlendiği algısı artacak ve son dönemde gözle görülür geriye gidiş yaşanan toplumun yargıya güveni de olumsuz yönde etkilenecektir.'

SOMUT ÖNERİLER

DDA'nın düzenlemeye ilişkin somut önerileri ise şöyle:

• Hakim ve Savcı yardımcılığı süresince adayların alacağı eğitimlerin hangi başlıklarda ve ne sürelerle yapılacağının netleştirilmesi gerekmektedir.

• Hakim ve Savcı adaylarına yönelik düzenlemede mülakat sürecinin tamamen kaldırılması düşünülebilir. Kaldırılmadığı takdirde mülakatların kayıt altına alınması uygulaması sürecin şeffaflığı açısından büyük önem taşımaktadır. Sözlü Sınav Kurulunun yapısı da bu Kurulun bağımsız ve tarafsızlığı sağlayacak ve yargının farklı kurum ve paydaşlarını barındıracak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Oluşturulacak kurulda Adalet Bakanlığının etkisi ortadan kaldırılmalıdır.

• Fiyatları etkileme ve stokçuluğa karşı mücadele çerçevesinde getirilen cezai artırımlar da ifade özgürlüğü ve alternatif bilgi kaynaklarına ulaşma anlamında geriye gidişe neden olma riskini taşımaktadır. Bu çerçevede yasada mevcut cezai yaptırımların korunmasını uygun buluyoruz.

• Yargıtay Birinci Başkanlık Kuruluna seçilenlerin bir seçim dönemi geçmeden yeniden seçilemeyeceklerine yönelik hükmün yürürlükten kaldırılmasını da bu Kurulun bağımsızlığı ve tarafsızlığı yönünden olumsuz etki yaratabilecek bir düzenleme olarak görüyor ve yeniden seçilememe şartının korunmasının yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı açısından daha olumlu olacağının altını çiziyoruz.

• Danıştay'ın yapısına ilişkin mevcut yapının korunmasına yönelik düzenlemelerin gerekçeleri de yapılan düzenlemenin bu kurumun yürütme ile ilişkisine yönelik soru işareti doğurmaktadır. Kurumların yapısının kanunda belirtilen usullerle değişmesi gerekliliğini vurgulama ihtiyacı duyuyoruz.

Editör: Haber Merkezi