Sıcaklarla artan hava kirliliği bizi neden tehdit ediyor?
Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle aşırı sıcaklar artıyor. Son yüz yılda dünyanın ortalama sıcaklığı 1 derece arttı, ülkemizin de bulunduğu ılıman bölgelerde bu artış 1,5 dereceyi geçti. Ortalama sıcaklıklarda 1-1,5 derecelik bir artış bile uç değerlerde çok daha büyük artışlara tekabül ediyor. Isınan hava daha fazla nem tutuyor, yağışlar azalıyor ya da dengesiz hale gelerek birden şiddetli yağışlar şeklinde kendini gösteriyor. Bu nedenle aşırı sıcak ve nemli gün sayısı artıyor. Aşırı sıcak ve nemli günlerin üst üste gelmesine sıcak hava dalgası diyoruz. Sıcak hava dalgalarında yaşlıların, kronik hastalığı olanların ve çocukların hastalık ve ölüm riski artıyor.
OZONUN KAYNAĞI
Son yıllarda bu tehdidin boyutunun artması ile ozon arasındaki bağı anlatır mısınız?
Ozon kirliliği de sıcak havalardaki bu hastalık ve ölüm riskini artıran bir etken. Çünkü ozon atmosferin bizim de içinde yaşadığımız alt tabakalarında normalde bulunan bir gaz değil. Sadece insan etkinliklerinin dolaylı sonucu olarak ortaya çıkıyor. Ozonun kaynağı azot oksitler, uçucu organik bileşikler ve karbonmonoksit. Bu üç kimyasal madde insanlar tarafından fosil yakıtların (kömür, petrol ve doğal gaz) yakılması ve sanayi üretimi sonucu atık olarak ortaya çıkan hava kirletici gazlar. Bu gazlar güneş ışığı altında ve aşırı sıcaklarda kimyasal tepkimeye giriyor ve birleşerek ozonu oluşturuyorlar. Ozon ise kendisini oluşturan bu birincil kirleticilerden daha tehlikeli bir kirletici. Hava ne kadar sıcak ve güneşli olursa ozon oluşma ihtimali o kadar artıyor. Ancak havanın sıcak olması yetmediği, aynı zamanda kirleticilerin de havada olması gerektiği için ozon bu kirleticilerin çok olduğu yerlerde daha fazla oluşuyor. Bu yerler de başta yoğun trafik akışı olan caddeler ve sanayi bölgeleri olmak üzere havası kirli olan kentler oluyor. Kırsal bölgelerde de ozon kirliliği olabiliyor ama kentlerden daha az.
'Dünyada her yıl 30 yaş üzerinde 1-1,5 milyon kişinin ozon kirliliği ile ilişkili solunum hastalıklarına bağlı olarak öldüğü tahmin ediliyor.' bu rakamları azaltmak mümkün değil mi?
Elbette mümkün. Bunun için öncelikle ozon kirliliğine neden olan asıl (birincil) kirleticilerin oluşmasını engellemek gerekiyor. Bunun birinci yolu da motorlu taşıt ulaşımını yani kentlerdeki yoğun araç trafiğini azaltmak, bunun için raylı toplu ulaşıma ağırlık vermek, trafikten arındırılmış alanların sayısını artırarak yaya ve motorsuz ulaşıma, bisikletlere alan açmak, bisiklet yolları yapmak. Dizel motorlar daha fazla kirleticiye neden olduğu için ketlerde otobüs-minibüsle toplu ulaşım ve hafriyat kamyonları kirliliği artırıyor. Sanayi tesislerinin şehir dışına çıkarılması ve baca gazlarının sıkı bir şekilde kontrol edilmesi de çok önemli.
Başka neler ozon kirliliğine neden olur?
Kömürle ve doğal gazla elektrik üretimi de sıcak havada ve güneş ışığı altında ozona dönüşen kirleticilerin en önemli kaynakları arasında.
ALINACAK ÖNLEMLER
Ozon kirliliğine karşı bireylerin alacağı önlemler neler?
Fosil yakıtlardan elektrik üretiminin bırakılarak yenilenebilir enerjiye geçilmesi ozon kirliliğini önlemek için alınması gereken önlemler arasında. En fazla ozon kirliliği sıcak günlerde, gündüz saatlerinde trafiğin yoğun olduğu caddelerde ve bu caddelerin yakınında olur. Bu nedenle sıcak günlerde trafiğin içinde bulunmak, yoğun trafik olan caddelerde, kaldırımlarda koşmak, bisiklete binmek, yürüyüş yapmak ozona maruz kalma ihtimalini artırır. Burada özellikle risk grupları, yani yaşlılar, kalp ve akciğer hastalığı, astımı, kronik bronşiti, KOAH'ı, yüksek tansiyonu olan kişiler dikkatli olmalıdır. Küçük çocukların da özellikle korunması gerekir. Ayrıca herkesin Türk Toraks Derneği'nin Nefesimiz Cebimizde uygulamasını cep telefonuna indirerek kendi ilçesindeki hava kirliliği düzeyini takip etmesini öneririm. Bu uygulamayla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın hava kirliliği verileri il-ilçe bazında saatlik olarak görünebiliyor. Kirlilik düzeyi ortalamada düşük bile görünse saatlik yükselmeler önemlidir.
Kamunun alacağı önlemler neler?
Ozon kirliliği maalesef yeterince yakından izlenmiyor. Daha çok ölçüm istasyonunda daha sık ve düzenli ölçüm yapılmalı. Ölçümlerin sağlıklı olması sağlanmalı. Anlık yüksek düzeylerde vatandaşlar yerel yetkililer tarafından uyarılmalı. Ayrıca kamu ulaşım, enerji üretimi ve sanayiden kirletici kaynaklarının kontrolünü daha sıkı yapmalı ve orta-uzun vadede kirletici kaynaklarını azaltacak politikalar uygulamalıdır. Hava kirliliğinin kaynaklarını önlemek kadar kent içinde yeşil alanları yaygınlaştırmanın ve büyütmenin de çok önemli bir mücadele yöntemi olduğu unutulmamalıdır. Ağaçlar ve bitkiler hem kirleticileri temizler hem de insanlar zamanlarını parklarda geçirir, yeşil alanlarda spor yaparlar ve böylece ozon gibi tehlikeli kirleticilere fazla maruz kalmazlar. Yani her mahalleye, her ilçeye büyük parkların yapılması hava kirliliğinden olumsuz etkilenmemizi de azaltır. Ayrıca kirleticiler uzak mesafelere de taşınabilir.
Ozon kirliliği iklim değişikliğine de neden olur mu?
Hayır olmaz.

Editör: Haber Merkezi