• Koronavirüs Türkiye'de müzik sektörünü nasıl etkiledi?

Bildiğiniz üzere Koronavirüsün en yoğun şekilde yayılmaya başladığı dönem 2020 Mart ayı idi. O zamandan beri müzik sektöründe çalışan insanların eserleri üzerinden telif haklarını almak dışında maddi kaynağı olamadı. Müzik sektörünün asıl maddi kaynağı konserler ve mekanlarda yapılmakta olan canlı müzik etkinliklerinden gelmektedir. Pandemi dolayısı ile bu etkinlikler gerçekleştirilemediği için biz müzik sektöründe çalışanlar olumsuz hayat koşulları içinde yaşamaya çalıştık. Elinde başka yetenekleri olan arkadaşlarımız gelir elde edebilmek için bu yeteneklerini kullandı. Kimisi el işi yaparak, kimisi elindeki müzik ekipmanlarını satarak ayakta durmaya çalıştı. Sadece müzikten geçim sağlayan arkadaşlarımız ise çok zor durumda kaldılar. Meslek birliklerinin bir arada yürüttüğü 'Müzik susmasın' projesine katılım sağlayabilen müzisyenler biraz olsun nefes alabildiler. Bunun haricinde bir de tabi ki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş'ın desteği ile çalışamadığı için müzisyenlere destek paketi ve maddi destek sağlayarak bizi önemsediğini gösterdi. Buraya kadar müzisyenlerden bahsettim. Bunun yanında işletmecilerin de sıkıntı çektiği bir süreç oldu bu dönem... Kredi çekerek ayakta durmaya çalışan işletmeler devlet desteği alamadıkları için büyük borç altına girmiş olabilirler. Buna dayanarak diyebilirim ki ikinci bir kapanma daha yaşanırsa mekanları açma şansları olmayabilir. Artık kimsenin dayanacak gücü kalmadı diyebiliriz. Bu hayat pahalılığı içinde ne kadar yaşanabilir ki zaten. Yeni yeni kademeli normalleşmeye geçiyoruz ve hala tedirginliğimiz sürmekte. Umarım her şey yoluna girer.

• Bazı sektörlerde pandemiden sonra uygulanan fiyat artışları müzik sektörüne yansıdı mı?

Pandemideki maddi zararları nasıl kapatmaya çalışıyorsunuz? Evet, bahsetmiş olduğunuz fiyat artışları tabi ki müzik sektörüne de yansıdı. Müzik sektörü içinde birden çok farklı sektör barındırmakta. Yeme, içme, pazar, organizasyon işletmeleri, kayıt stüdyoları, ses teknisyenleri gibi… Özellikle yeme-içme sektöründeki fiyat artışları hem mekanları hem de müzisyenleri çok zorladı. Bu dönemde birçok mekan iş yapamadığı için borçlandıkça kredi çekerek ayakta durmaya çalıştı. Bir kapanma daha yaşama durumunda bu işletmeler ne kadar dayanabilir bilmiyorum. Biz müzisyenler ise zaten piyasada zor ayakta duruyoruz. Üstüne bir de bu hayat şartları çerçevesinde yaşama şansımız kısıtlanıyor. Örneğin ben pandemide iş yapamadığım için biraz ailemden destek aldım, birazda el işi yapıp satmaya başladım. Film müziği yaparak para kazanıyorum ama bu gibi işler tahmin edersiniz ki sürekli aldığımız bir iş değil o yüzden tek diyebileceğim, 'elimden geldiğince yaşamaya çalışıyorum.' Yaz sezonunda turizm adına serbestlik verdikleri için 2021 yazında yaz sezonu bitene kadar Antalya'da çalıştım. İçim biraz olsun rahatladı ama ilk sorunuzun cevabında dediğim gibi hala tedirginlik var üzerimizde. İş konusunda artık rahatça çalışabilecek miyiz bilmiyorum.

'HAK EDİLENİ ALAMIYORUZ'

• Piyasada yıllardır müzik yapan fakat hak ettiği kazancı sağlayamayan müzisyenler için nasıl bir standart sağlanmalıdır?

Bu konuda ilgili mercilerin atması gereken adımlar nelerdir? Yıllardır müzik piyasasında müzik yapan, hak ettiği kazancı sağlayamayan biz müzisyenler için birkaç düzenlenmesi gereken standartlar var. Bunlardan biri, çalıştığımız yerde sigortamızın olması. Bunu iş kanunu çerçevesinde düşündüğünüzde eminim bana hak vereceksiniz. Bir diğeri ise hala sahne ücretlendirmeleri kaç sene öncesinin ücretlendirmeleri. Her şeyde zam yapılıyor, hayat şartları zorlaşıyor ama müzisyene verilen ücret hep aynı. Buna artık bir son vermek lazım. İşte bu durumda müzisyenlerin örgütlenmeleri ve haklarını almaları gerekmekte. Bu konular hakkında TSMB'de (İcracı Sanatçılar ve Müzisyenler Meslek Birliği) düzenlemeler bulunmakta. Görüşüp bilgi alabilirsiniz. Son olarak Telif hakları için ödenen ücretler düşük miktarlar. Hak edileni alamıyoruz. Zaten bu konuda meslek birliklerinden biri bilgilendirme yaptı ve yeni yasa talebinde bulundular. Bu bahsettiğim konular kesinlikle olması gereken standartlardır.

• TSMB'de icracı sanatçı olarak yerinizi aldınız. Bu adım sizi ve mesleğinizi nasıl etkiledi?

TSMB icracı sanatçı olarak yerimi aldım. Bu kurumdan haberdar olduğumda TSMB daha Kültür Bakanlığı'nca onaylanmamıştı, yeni kuruluyordu. Arkadaşım tavsiyesi ile başvurmak istedim. Ve çok sürmeden Kültür Bakanlığı'nca onaylandı. İcracı sanatçı meslek kimliğimi alırken başvuru işlemlerini telefon üzerinden internet ve telefon görüşmeleri ile tamamladım. Şu an kurumla daha yüz yüze görüşme şansım olmadı fakat biliyorum ki sözü ve müziği bana ait olan şarkıları koruma altına alıyorlar. Mesleğimizin yasal ve kurumsal olarak tanınır hale gelmesinde yardımcı oluyorlar. Yaşamak için ve geçinebilmek için icra etmekte olduğumuz müziğin manevi karşılığının alınmasını sağlıyorlar. Çalışmakta olduğumuz yerlerde koşullarımızın düzeltilmesi ve düzenlenmesini sağlıyorlar. Sigortasız güvencesiz çalışma koşullarının ortadan kalkması için çalışmalar yapıyorlar. Olağanüstü durumlar olduğunda mesela Koronavirüs gibi durumlarda devlet güvencesi ile gelecek kaygısı taşımadan mesleğimizi icra etmemize yardımcı oluyorlar. Bu kış sezonunda çalışma olanaklarımıza bakıp yeni bir değerlendirme yapacağız gibi görünüyor. Ama şunu söylemeliyim ki resmi kurumlarda mesleğimiz 'diğer' değil müzisyen olarak görünecek ve kimliğim olacak. Bu yüzden çok mutluyum.

• Müzik ile uğraşan kişiler arasında bir örgütlenme sorununun olduğunu düşünüyor musunuz?

Böyle bir sorun varsa nasıl çözümler sunarsınız? Müzisyenler arasında bazı konularda örgütlenme iyi bazı konularda ise kötü. İyi olanlardan biri, pandemi döneminde kendilerine destek olunmadığını düşünen bazı müzisyenler, bir albüm serisinde bulundu ve bu albümün elde edilen bütün gelirinin pandemi döneminde müzisyenlere ve sahne çalışanlarına armağan ettiler. Müzik ile uğraşan kişiler arasında bazı konularda bir örgütlenme sorunu olduğunu düşünüyorum. En basit konu üzerinden yani sahne ücretlendirmesinden bahsedebiliriz. Sahne ücretlerinde standart belirleyip ona göre fiyat vermiyorlar. Biz düşük ücretlere gitmediğimizde bizim yerimize gidenler oluyor. Bu yüzden sahne ücretleri gittikçe düşüyor ya da hep aynı kalıyor. Hiç ilerleme söz konusu olmuyor. Meslek birlikleri bu konuda toplanıp standartlar belirleyip ona göre müzisyenleri yönlendirmeli. Meslek birliği içinde bulunmayan müzisyenlere etkisi olur mu bilmiyorum ama bu konularda bir şeyler yapılmalı.

• Size göre Ankara'da müzik yapmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Dezavantaj çok nadir görülecek bir şey benim için. Ankara'da müzik yapmanın avantajlarından bahsedebilirim size. Mekan seçenekleri çok o yüzden içimize sinerek bir işe gidebiliyoruz. Büyükşehirde tanınma şansımız oluyor. Bu durum yolumuzu açık tutuyor. Ankara müzik dinleyicileri zor beğenen bir topluluk. Zoru başarırsan her yerde başarılı olabilirsin. Ankara dinleyicileri bir yandan kalitelidir. Beğendiği müzik karşısında saygı duruşuna geçmekten çekinmez. Bu çok güzel bir karşılamadır biz müzisyenler için. Ankara'da sahne ile dinleyenler arasında mükemmel bir etkileşim oluyor. Öyle sahne sonları yaşadım ki o sahneyi hiç bitirmek istemediğim zamanlar oldu. Ankara benim sonuna kadar bulunacağım bir şehir. Nereye gidersem gideyim uğramadan geçmeyeceğim bir nokta. Hep o noktada olacağım.

• Ankara'da ilk müzik yaptığınız günden bu güne kadar neler değişti?

2011 yılından beri Ankara'da yaşıyorum. Müzik piyasasına girişim 2015 yılıdır. Uzun süre Ankara'da müzik yapan birisi olarak o zamandan bu zamana çok bir şey değişmedi aslında. Sadece benim üzerimdeki gelişmeleri saymazsak değişmedi. 2015 yılında sahneye çıkmaya başladığımızda büyükşehirde ilk defa sahne aldığım için biraz çekingenlik vardı üzerimde. Yıllar geçtikçe artık dinleyicileri tanımaya başladım. Yüz mimiklerinden hoşlanmadıkları bir şey olduğunda fark ediyordum ve hemen o ortamın havasını değiştirmeye çalışıyordum. Tabi zaman geçtikçe bu konuda iyi olmaya başladım. Bu zaman içinde sadece bar, restaurant, meyhane tarzı yerlerde sahne aldım. Düğün gibi organizasyonları çok tercih etmedim. Ankara'da sahne almaktan mutluluk duydum ve başka bir yere sahne yapmaya gittiğimde her zaman Ankara'yı özlerim. Orası benim ilk göz ağrım. Yaşarken huzur bulduğum şehir.

• Geleceğe dönük hedefleriniz neler?

Geleceğe dönük çok hedeflerim var ama bu dönemden bakınca umutsuz haldeyiz. Müzik üzerinden çok şey yapmak istiyorum. Şu an hali hazırda 4 şarkım hazırlandı ve Mars Yapım üzerinden yayınlanmayı bekliyor. Pandemi dolayısı ile tamamlayamadık. En kısa sürede tamamlanmasını sağlayacağım. Tabi yayınlandığında değerlendirmeleri çok merak ediyor olacağım. Geç olsun güç olmasın diyerek güzel şeyler olmasını bekliyorum. Beste yapmayı çok seviyorum. Film müziği çalışmaları da yapıyorum. Bu konuda da ilerlemek istiyorum. Bana en çok heyecan veren de film müziği çalışmaları yapmak. Filmin senaryosunu okuyup o sahneleri hayal edip içinden çıkan melodileri dinleyip kaydetmek mükemmel bir şey. Müzik dışında iş konusunda hedefim yok. Sadece ilerde bu işlerden emekli olunca bir sahil kasabasında denize yakın bir noktada yaşamak istiyorum. Bir Akdeniz çocuğu olarak en mutlu olacağım an o andır işte…

Editör: Haber Merkezi