• Koronavirüs Türkiye'de müzik sektörünü nasıl etkiledi?

Kuşkusuz pandemiden en ağır darbeyi yiyen sektörlerden biri de müzik sektörü oldu. Birçok müzisyen ciddi ekonomik zorluklar yaşadı, bu nedenle hayatına son verenler bile oldu. Özellikle sahne müzisyenliği yaparak hayatını kazanan müzisyenler gelirsiz kaldı ve geçinmek için başka işler yapmak zorunda kaldı. Tabi buna sadece müzisyenler olarak bakmamak lazım, sesçiler, ışıkçılar, rodiler, menajerler, organizatörler gibi bu sektörde hizmet veren sahne arkası insanlarının hepsi mağdur oldu bu süreçte.

• Bazı sektörlerde pandemiden sonra uygulanan fiyat artışları müzik sektörüne yansıdı mı?

Pandemideki maddi zararları nasıl kapatmaya çalışıyorsunuz? Müzisyenlerin gelirinde bir artış olmadı ama enstrüman fiyatları, hayat pahalılığı her şey uçtu gitti. Zaten bir buçuk yıldır işsiz olan müzisyenler çaresiz iş olsun da artık neyse diyerek tek tük çalışmaya başladı. Umarım bir süre sonra bizler içinde hayat artık eskiye döner. Hayatını müziğe adamış müzik dışında başka iş yapmamış birinin birden başka bir iş yapabilmesi çok kolay değil. Genelde bir çok müzisyen online enstrüman dersi vererek bu süreci atlatmaya çalıştı.

'ARTIK İNSANLAR MÜZİSYENLERİ BİLE SOSYAL MEDYADAN KEŞFEDİYOR'

• Artık günümüzde geniş müzik albümleri görmekte zorlanıyoruz. Genelde single çalışmalarıyla sosyal medya üzerinden sesini duyuran müzisyenler var. Siz bu dönüşümü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında bunun iki nedeni var. Birincisi artık CD satın almak diye bir şey kalmadı. Müzik dinlemek birkaç dijital platformun tekeline girdi ve müzik dinleme kültürü değişti. Artık dinleyici sevdiği sanatçının sadece beğendiği şarkısını dinliyor. Bu da müzisyenlere şu duyguyu yerleştirdi; neden albüm yapayım insanlar sadece klip çektiğim şarkıyı dinliyor. Artık o sanatsal kaygılarla bir anlatım, bir konsept oluşturulmaya çalışılan albümler parmakla sayılacak kadar az maalesef. İkinci nedeni ise bir albümü hazırlamanın maliyeti oldukça yüksek onun yerine sanatçı sadece bir şarkı yapıp çok daha düşük maliyetlerle sesini duyurabiliyor. Tabi sosyal medya bunun için büyük fırsat. Artık insanlar müzisyenleri bile sosyal medyadan keşfediyor. Müzik sanatı için bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi bilemiyorum.

'ÖZENSİZ ALTYAPI VE SÖZLERLE MÜZİK YAPILIYOR'

• Özellikle yeni nesillere sunulan rap müziğine olan ilgiyi nasıl yorumlarsınız?

Özellikle arabesk rap müziğinin kalitesi konusunda ne söylersiniz? Evet, rap müzikte şu an çok ciddi bir yükseliş var, 10 yıl önce de rock müzikte ciddi bir tırmanış vardı. Buna aslında moda gibi bakmak lazım, evet şu ara rap moda ama belki birkaç yıl sonra yine rock moda olabilir. Ben hiçbir müzik türüne ön yargılı bakmam. Eğer emek harcanmış, kaliteli, sanatsal kaygılarla yapılmış ise hangi tarz olursa olsun saygı duyarım. Duyduğum arabesk raplerde pek bunu bulamadım. Özensiz altyapılar, hatta çoğu internetten hazır indirilen alt yapılar üzerine arabesk sözler yazıp okuyorlar ne kadar kaliteli olabilir ki.

• Piyasada yıllardır müzik yapan fakat hak ettiği kazancı sağlayamayan müzisyenler için nasıl bir standart sağlanmalıdır?

Bu konuda ilgili mercilerin atması gereken adımları nelerdir? Yayınlanmış eserleri olan müzisyenlerin haklarını koruyan MESAM (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği), MSG (Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği), MÜYORBİR (Müzik Yorumcuları Meslek Birliği) gibi kurumlarımız mevcut. Ancak piyasada performans müzisyenliği yapan sanatçılarımızın haklarını koruyan ve tüm müzisyenleri bir çatı altında toplayan bir yapı hala maalesef yok. Evet, müzisyenler sendikası var ama kendi haline bırakılmış ve çok fazla yaptırım gücü yok. Bence bütün meslek birliklerinin güç birliği yaparak sahne müzisyenlerini de içine alacak şekilde, hatta sahne arkası ekibini de dahil ederek bu kişilerin, emeklilik, sağlık sigortası vs. gibi haklarını savunan bir yapı oluşturması gerekir. Sahne müzisyenliğinden geçinen arkadaşlarımız için işletmelere günlük sigorta ödemesini zorunlu hale getirebilir. Bu gün gündelik temizliğe gidenlere gündelik sigorta yapılmaya başlamışken neden ömrünü müziğe adamış müzisyenlerimize böyle bir uygulama yapılmıyor.

• Müzik ile uğraşan kişiler arasında bir örgütlenme sorununun olduğunu düşünüyor musunuz?

Kesinlikle. Ülkemizde maalesef müzisyenler arasında örgütlenme, sorunlar karşısında el birliği yapma ve ortak hareket etme durumu yok. Aslında bunu az önce söylediğim meslek birlikleri organize edebilir. Şu şartlar sağlanmazsa hiçbir müzisyen burada çalmayacak deyip işletmelerde, organizasyonlarda sahne alan müzik emekçilerinin standartlarını yükseltebilir.

• Home müzik stüdyoları ile sizlerin kurduğu gibi profesyonel stüdyolar arasındaki farklar neler?

İkisinde de aynı sonuç alınabilir mi? Doğru iş yapabilmek için en önemli şeylerden biri akustiktir. Eğer yanlış duyarsanız yanlış iş yaparsınız. Home stüdyolarda profesyonel bir yalıtım ve akustik düzenleme olmuyor. Profesyonel bir stüdyonun kayıt ekipmanlarıyla ev stüdyolarının ekipmanları elbette bir değil. Haliyle tabi ki ikisinden aynı sonuç alınamaz. Ev ortamında teknolojinin gelişmesiyle birçok şey yapılabiliyor artık, bu çok güzel bir fırsat müzisyenler için. Özellikle pandemi döneminde müzisyenler evlerinde yeni şarkılar yapıp, kendi imkanlarıyla kaydetmeye başladı. Ancak profesyonel bir sonuç için en azından son dokunuşların bir stüdyo ortamında yapılması gerek bence.

Editör: Haber Merkezi