•Üniversitelerin açılması ev kiralarını nasıl etkiledi?

Üniversite öğrencilerinin yeniden ev aramaya başlaması, kiralık dairelere yapılan zamları daha da artırdı. Bazı illerde, eve ve semte göre kira artış oranları yüzde 100'ü buldu. Pandemi nedeniyle yaklaşık iki yıldır evleri boş kalan ya da düşük fiyata kiralayan ev sahipleri, öğrencilerin okula dönüşünü fırsata çevirmeye çalışıyor. Ancak istenen ücretleri ödemeyi kabul edenlerin bile ev bulmaları çok kolay olmuyor. Özellikle Ankara'da öğrencilerin yoğun olarak yaşadığı yerlerdeki kiralar daha da arttı. Duyumlarımıza göre buralarda yüzde 200'e varan bir artışla kira istendiği söyleniyor. Pandemi herkesi olumsuz yönde etkiledi, etkilemeye de devam ediyor. Herkes mağduriyetini gidermeye çalışıyor ama pandemiyi acımasızca fırsata çevireyim demek de bana doğru gelmiyor. Her dairenin bir bedeli, ederi vardır. Fiyatı da piyasa belirler ama piyasanın çok üzerinde fiyatlar istemek her şeyden önce ahlaki değil.

'BİR YILDA YÜZDE 75 ORANINDA KİRA ARTIŞI OLDU'

•Kira ve satış rakamları normal şartlar altında geçen yıla göre ne kadar arttı?

Normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte ertelenen düğünler, boşanmalar ve taşınmalarda artışlar yaşandı. Bununla birlikte pandemiden dolayı inşaat sektöründe bir yavaşlama oldu. Döviz kuruna bağlı olan ekonomimizdeki keskin dalgalanmalar sektörü ciddi anlamda etkiledi. Satış rakamları ciddi şekilde artarken kiralarda da cumhuriyet tarihinin en büyük artışı yaşandı. Geçen yıl 3+1 daireyi 2 bin TL'ye kiraya verirken şu anda aynı daireyi 3 bin 500 TL'ye kiraya veriyoruz. Bu da yıllık yüzde 75 oranında kira artışı demek oluyor. Bu süre zarfı içerisinde vatandaşların maaşlarında bu oranda bir artış olmadı. Bu da kiracıları ciddi anlamda zora soktu.

•Bunun sonucu olarak, elinde bir miktar nakit olanlar kira ödemek yerine ev sahibi olmaya mı çalışıyor?

Evet, vatandaş elindeki sıcak para ile birlikte ödeyebileceği miktarda kredi kullanarak ev sahibi olmak istiyor. Zaten ev fiyatlarının artmasında bir diğer neden de bu. Ama şu anda dünyanın en pahalı parasını kullanıyoruz. Ev kredileri yüzde 1.35 oran faizle veriliyor. O nedenle biz ev sahibi olmak isteyenlere biraz daha beklemelerini tavsiye ediyoruz.

'PARANIZI SAKLAYIN'

•Ev kredilerindeki faiz oranları düşer mi?

Şu anda ev sahibi olmak isteyenler 100 bin TL kredi kullanmak için aylık bin 350 lira faiz ödüyor. Bazı kişiler çektikleri kredilerden pişmanlık duyuyor. Anapara borcunu ödeyemeyip sadece çektikleri kredinin aylık faizini ödediklerini söyleyen kişiler var. Tabi ki faizlerdeki dalgalanmalar da enflasyona bağlı olarak değişiyor. Ben önümüzdeki dönemde ev kredi faizlerinin tekrar düşeceğine inanıyorum. Çünkü piyasaya ciddi anlamda para arzı olacak. Bu nedenle acele etmeye gerek yok diyoruz. 3+1 daireye 1 milyon verilmez. Bu dairenin maliyeti 500-600 bin civarındadır. Yüzde 50 kar marjı ile bir dairenin satılması çok uygun değil. Satışta kaçan kovalanmaz. Bırakın gitsinler. Paranız size ilerleyen zamanlarda daha iyi ev aldıracaktır.

'ÜRETİCİ VE TÜKETİCİ AYNI ANDA KORUNMALI'

•Müteahhitler bir boykot kararı alarak inşaatlarda iş bırakma eylemi uyguladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

İnşaat sektöründe kullanılan birçok malzemeye enflasyon ve döviz artışının da üzerinde zamlar yapıldığı doğru. Özellikle çimento ve demir sektöründe fahiş oranlara varan zamların yapılması, müteahhitlik sektörü ve kamu yatırım menfaatleri adına içinden çıkılmaz bir hal aldı. İhraç edilen malzemelerin iç piyasayı etkilemesi ve tedarikçilerin korunması için adımlar atılmalı. Çünkü bu olumsuz tablodan sadece vatandaşlar etkileniyor. Alt sektörleri hesaba kattığımızda on binlerce insanın geçimini sağladığı inşaat sektörü istihdam hacmini kaybedebilir. İnşaat malzemelerindeki fiyat artışı arz talebe göre şekilleniyor. Çimento ya da demir üreticisi enflasyona göre kendini koruma altına almak istiyor. Biz şu anda doları 8 buçuk civarında olduğunu düşünsek de üreticiler doları 12 TL üzerinden düşünerek hareket ediyor. Aksi taktirde gelecekte zora gireceklerini öngörüyorlar. Piyasanın dalgalı olması ve pahalı para kullanıyor olması hem üreticide hem de tüketicide ciddi anlamada bir güvensizlik duygusu yaratıyor.

•Bu boykot, kentsel dönüşüm ve depreme dayanıklı evlerin üretimine geçilmesini ne kadar geciktirir?

Güvenli yapılar yapılabilmesi ve depremden korunmak için inşaat hammaddelerindeki tedarikteki artışın sağlanması ve hem de maliyetin aşağı çekilmesi gerekiyor. Konut fiyatlarındaki artışın en önemli sebeplerinden birisi de arsa maliyetleri. Arsa fiyatları konut maliyetini etkileyen başlıca unsur haline geldi. Fiyatlar yükseldikçe de kimse arsasını satmak istemiyor. Bu soruna el birliğiyle bir çözüm bulunması gerekiyor. Deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak dayanıklı olarak üretilen dairelere ihtiyacımız hala devam ediyor. Bu nedenle ilgililerin hem üreticiler hem de tüketiciler arasında bir denge oluşması için çaba sarf etmesini bekliyoruz. Konut üretimi asla yok olmaz sadece yavaşlar ama bu yavaşlamanın çok uzun süreceğine inanmıyorum.

•Bundan sonraki süreçte ev kiraları ve satışlarında öngörünüz nedir?

Alıcıların acele etmesine gerek yok. Kira ve satış fiyatları ciddi derecede arttı. Bu kadar rantı kimse kimseye yedirmez. Yeniden şantiyeler kurulup daha güzel gayrimenkullar üretilecektir. Kiralarda da satışlarda da gevşemeler görülecektir.

Editör: Haber Merkezi