Görsel sanatlara ilginiz nasıl başladı anlatır mısınız?
Aslında çocukluğumda da görsel sanatlarla farkında olmadan uğraşıyordum ve çok severdim. Belki de, annemden, biraz ilkokul öğretmenimden esinlenmiş olduğum bir yetenek. Her ne kadar bununla birlikte güzel sanatlar okumak istesem de çeşitli nedenlerle olmadı. Başka alanlarda yıllarca çalışmış olsam da güzel sanatlara hep ilgi duydum, önceden de gelen bir ilgi ve yatkınlığımla el sanatlarını hiç bırakmadım. Çalışırken hobi olarak uğraştım, emekli olunca da hobi alanımı işe de dönüştürdüm.
Güzel sanatlar okumak istediğinizi biliyoruz, bu serüveninizi anlatır mısınız?
Liseden sonra Samsun'daki 19 Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünü kazanmıştım ama çeşitli nedenlerle gidemedim, daha sonra Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ön yetenek sınavlarına girdim seramik ve cam bölümüne 700 kişiden ilk 30 kişi arasına seçildim. Ancak herhangi bir torpilim olmadığı için oraya da giremedim. Bu noktadan sonra da güzel sanatlar okuma sevdasından vazgeçtim ve iş hayatına atıldım. Bilişim ve başka sektörlerde çalıştım. Profesyonel iş yaşamım sona erdikten sonra emekli oldum. Ankara'ya ailemin yanına döndükten sonra görsel sanatlar tutkumu dizginleyemedim. Evde taş boyamadan rölyefe kadar kendimce uğraş veriyor yaptıklarımı sevdiklerime hediye ediyordum. Bir noktadan sonra ev de yetmedi ve atölye aramaya başladım. Böylece atölye açma hayalimi gerçeğe dönüştürme adımları attım.
VAZGEÇEMEDİĞİM BİR YER…
Bu atölyeyi nasıl kurdunuz anlatır mısınız?
Böyle bir atölye hep hayalimdi. Bu işle ilgilenmek istiyordum ve elimde onlarca malzeme ve araç gereç vardı. Malzemelerim ve ben eve sığamaz olduk.O nedenle bir atölyemin olması hem çok hayalim hem de zorunluluk olmuştu. Ankara Kalesini ve çevresini çok seviyorum. Tüm şehirlerde bu tarz tarihi dokulara bayılırım. Ankara Ticaret Odası'nın bir fuarına katılmıştım fuar benim için çok başarılı geçti. Orada bayağı rağbet gördükten sonra atölye açma isteğim ciddi boyuta ulaştı. Bir gün kaleye gezmeye gittiğimde bir seramik atölyesine girdim. Sohbet esnasında atölyeler var mı kiraları nedir koşulları nedir öğrenmek istedim. O ara sadece bir hayal olarak baktığım atölye sevdam gerçekleşti. Demek ki yeterince istemek lazımmış ve isteyince oluyormuş. Seramik atölyesi sahibi, 'yan taraf boş' dedi atölye olarak isterseniz ' ev sahibine soralım' dedi. Sonra geldik baktık ama ben hala hiç umutlu değildim, olur mu olmaz mı? derken, iki gün müsaade istedim. Annemi aldım geldim. Çünkü bizim çocukluğumuz burada geçti. Annem gördü hemen tut dedi, ben de tuttum. Hala inanamıyorum buralar metruk yerler bakımsız yerler bir bütçe hazırlamam lazım ama bende o bütçe yok. Sonra yavaş yavaş, boyasını, badanası, perdelerini aklınıza ne geliyorsa buranın her şeyini kendim tek başıma düzenlemeye koyuldum. Tam 3 ayımı aldı. Bir gün boyasını bir gün sağını bir gün solunu derken bir baktım çok güzel bir atölye haline gelmiş ve şimdi vazgeçemediğim ikinci evim oldu.
Ortaya çıkardığınız ürünlerinizin tarzı nedir?
Ben taş boyama, rölyef, resim de seviyorum. Bu konuda biraz özgün davranmak istiyorum. Başka tasarımlardan fikir alıyorum elbette ama onların aynısını istesem de yapamıyorum. Çünkü illa bir değişiklik kendimden birşey katacağım onlara. Örneğin bir ev yapmak için yola çıkıyorum, bir de bakmışım yelkenli çıkmış ortaya. O yüzden eserlerimin tek bir tarzı olmuyor ama ürünlerimin en büyük özelliği özgünlüğü.
BAŞKA BİR GERİDÖNÜŞÜM
Peki ürünlerinizde daha çok neler kullanıyorsunuz?
Denizde kıyıya vurmuş cam parçaları, midye kabukları, ahşaplar, küçük ağaç, boncuklar, boyalar, düğmeler, pullar , kumaş parçaları çeşit çeşit rengarenk taşlar. Denize ya da farklı bir yere gittiğimde gözüm yerde değişik taş arar. Bunların dışında farklı ne bulursam onlardan birçok eser yaratabiliyorum. Bu bir anlamda da geri dönüşüm anlamına geliyor. Atılan şeyleri tekrar kullanılabilir hale getirmek ayrı bir mutluluk.
Bunun yanında çocuklara ve yetişkinlere de özel dersler veriyorsunuz, öğretmenlik yapıyorsunuz bu konuda neler söylersiniz?
Ben Gazi Üniversitesi Akşam Sanat Okulundan kalfalık belgemi aldım. Geçen yıl Eylül ayında da ustalık belgemi aldım. Zaten lisede de çocuk gelişimi bölümü okudum. O nedenle ana okulu öğretmenliği de yapabiliyorum. Şu an bazı ana okullarında görsel sanatlar dersleri veriyorum. Workshoplara da gidiyorum. Çocuklara neyi verirseniz, onu alıyorlar, hatta o kadar güzel süzüyorlar ki tabiri caizse sünger gibiler. O nedenle çocukları ciddiye almalı ve onlarla aynı seviyeye inip onlalrın dilinden konuşmalıyız. Böylece aramızda bir mesafe kalmaz.
Görsel sanatlarıyla uğraşmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?
Öncelikle herkesin bir hobisi olmalı diye söze başlamak istiyorum. Yanlış anlaşılmasın ama benim hobisi olmayan yakın arkadaşım da yoktur mesela. Binbir çesit hobi var. İnanın herkesin hobisi olabilir, kuş besler, balık besler, kimi tadilat işleriyle uğraşır . Tüm bunlar için de paraya pula gerek yoktur. Ben de bu ürünleri minimum bütçeyle yapıyorum ama bakın bu minumumla dünyaları yaratıyorum. O nedenle insanlara da sevdikleri işlerle uğraşmalarını tavsiye ederim.
Peki ürünlerinize ilgi nasıl?
Kendimi övmek gibi olmasın ama gerçekten bu kadar ilgi göreceğimi ben bile beklemiyordum. Örneğin denizden topladığım tahta parçalarının üstüne olumlamalar yazarak anahtarlıklar yapıyorum. Kişiye özel yaptığım tasarımlar çok ilgi görüyor. Bu ilginin sırrı bence 'En ilginç neye sahip olabilirim?' sorusuyla yola çıkmak. Bu soruyla farklı şeyler üretiyorum ve farkımı ortaya çıkarıyorum ve insanlar böylece favori ürünleri fark ediyor.
3. KADIN EMEĞİ FESTİVALİ
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Öncelikle bir öğretmen olarak ailelere seslenmek istiyorum. Çocuklarını gözlemlesinler, baskılamasınlar. İnsanlar çocukluktan itibaren gözlemlenebilirse o çocukların neye yeteneği ve hevesi olduğu anlaşılır. Ebeveynlerin doğru yönlendirmeleri ile o bireyler mutlu oldukları işleri yapabilir. O nedenle herkes sevdiği işi yaparsa hayattan da keyif alır o keyif başarıyı da beraberinde getirir. Bununla birlikte atölyemde yetişkin ve çocuklara dersler veriyorum. Dün başlayan 3. Kadın Emeği Festivali'nde Pazar gününe kadar yer alacağım ve herkesi festivale bekleriz.
