• Gökyüzü Sanatsal İyilik Vakfı'nın kuruluş sürecini ve amacını anlatır mısınız?

GÖKSİV, benim çocukluk hayalimdi. Küçük yaşlardan itibaren ticaretin içinde olunca insan bıkmışlık ve derin tükenmişlik hissiyatına sıkça kapılıyor. Sosyal sorumluluk projelerinin içinde yer almak, başkalarına iyilik yapmak sanki ruhu hafifletiyor ve iyileştiriyor. Sanatın mucizevi bir öğretmen olduğuna hep inandım ama tek başına da toplumsal dönüşüm için yeterli değildi. Farkındalık arttıran iyiliklerle harmanlanması gerektiği fikrinin şekillenmeye başlaması ile GÖKSİV'in temellerini attık. Amacımız, geliştirdiğimiz 'sanatsal iyilik' kavramına bağlı kalarak ücretsiz sanatsal, kültürel, sosyal ve sportif faaliyetler üzerinden kişilerde farkındalık arttırmak ve fırsat eşitliği yaratmaya dönük sosyal sorumluluk projeleri geliştirmektir. Vakfımız faaliyetlerine başladığı Aralık 2018 tarihinden Mart 2020 tarihine kadar yaklaşık 240 kadar ücretsiz etkinlik düzenlemiş, haftada 450-500 kişiyi evinde ağırlamış, toplamda ise 10 bine yakın katılımcının bilgi birikimine, duygu zenginliğine, el becerilerine ve bedensel sağlığına katkı sağlamıştır. Biz bir 'farkındalık fabrikası'yız. Kendimizi böyle tanımlıyoruz. Gökyüzünün altındaki tüm canlı ve cansız varoluş bizim muhatabımızdır ve GÖKSİV herkesin ortak, bağımsız çatısıdır. Toplumsal bilincin arttırılmasının, bireyin bilincine katkı sağlamaktan geçtiğine inanmaktayız. Bireylerin sosyal düşünme yeteneklerini geliştirmek, okuma alışkanlıklarını arttırmak, çevre ve doğayı koruma bilinçlerini geliştirmek, hayvan sevgisini aşılamak, sportif faaliyetleri sevdirmek, bedenen sağlıklı, özgüveni yüksek, ahlakın sahibi, bilim ve teknolojiye yakın, sorgulayan ve topluma faydalı bireyler olmalarına katkı sağlamaktayız. Vakıf olarak keyif ve huzurla yaşanacak bir ülkenin zeminini hazırlamakta rol almak ve rol model olmak hedefimizdir.

• Vermiş olduğunuz sanatsal kurslardan ve eğitimcilerden bahseder misiniz?

Vakfımızda 100 kadar konusunda eğitimli-uzman gönüllü hocamız yapılan tüm ücretsiz etkinliklerde görev almaktadır. Martı El Sanatları Topluluğumuz; vakfımız bünyesindeki tüm el sanatları atölyelerimizi organize etmektedir. Atölyemizde kullanılan malzemeler vakfımız tarafından ücretsiz olarak temin edilmektedir. El sanatları atölyelerimizi çoğunlukla hafta içi günlerde düzenlemekteyiz. Hedef kitlemizin ev kadınları olduğu etkinliklerimizde amacımız kadınlarımıza mesleki ilham olabilmektir. Birçok kadınımız öğrendiği sanatı geliştirip, sosyal medyada ürünlerini satışa çıkarmıştır. Eğitim sonunda ortaya çıkan sanatsal ürünleri katılımcılar yanlarında götürebilmektedir. Cam mozaik atölyesi, ebru sanatı ile tanışma atölyesi, Quilling kağıt kıvırma sanatı, seramik atölyesi, deri takı atölyesi, punch nakış atölyesi, pouring renklerin dansı atölyesi, cam boncuk atölyesi, sabun yapımı atölyesi, ahşap oyuncak yapımı atölyesi, ıslak keçe atölyesi, Van Gohg reprodüksiyon atölyesi, bitkisel lif örme atölyesi, çini atölyesi, origami sanatı, patchwork atölyesi, aroma terapi torbası, şekerli oyunlar atölyesi, kapı süsü ve drama atölyesi, tila taşı atölyesi, makrome, taş baskı ve miyuki atölyesi yaptığımız ücretsiz el sanatları etkinliklerimizdir.

SOSYAL ETKİNLİK TOPLAMI 240

• Özellikle Kovid-19 salgınından önce yapmış olduğunuz gönüllü etkinlikler nelerdi?

Bu etkinliklere ilgiden memnun kaldınız mı? Vakıf olarak haftanın 6 günü, açık ve kapalı gruplara (dezavantajlı) farkındalık arttıran etkinlikler gerçekleştirdik. Gruplara yönelik etkinliklerimiz çocuk ve yetişkin başlıkları altında paralel olarak yürütülüyor. Sanatsal atölyeler, sportif faaliyetler, kültürel ve sosyal etkinliklerimiz toplamı 240 civarındadır. Vakfımızda birçok pedagog, psikolog, hukukçu, tıp doktoru, sosyolog, tarihçi, astrolog, spritüal yaşam koçu, kişisel gelişim uzmanı, aile danışmanı, yazar ve şair 'beşeri şeyler dükkanı' kapsamında seminerler düzenlemektedir. Füreya Sergi Salonu'muzda yılda 5-6 sanatsal sergi düzenlenmektedir. Sergiye katılan sanatçılardan herhangi bir kira bedeli alınmamakla birlikte, satılan eserlerden de herhangi bir komisyon talep edilmemektedir. Ayrıca diğer STK'lara da vakfımız bedelsiz olarak kullanıma açıktır. Haftada en az 450 kişiyi misafir eden bir vakıf olarak etkinliklerimize olan ilgiden elbette memnunuz fakat çıtamızı bir tık daha yukarı taşımak, daha iyiye, daha güzele odaklanmak hedefimizdir.

'BAĞIŞÇI SAYIMIZDA ARTIŞ VAR'

• Özellikle sınırlı ailelerin çocuklarının eğitimine dönük sosyal sorumluluk projeleri geliştirmek için oluşturduğunuz fona destekler yeterli mi? Bağışlardan memnun musunuz?

Biz çok genç bir vakıfız. Kendimizi anlatırken doğduk ve koştuk. Emekleme ve yürüme aşamamız olmadı diyoruz. Vakfımıza her türlü desteği ben ve ailem sağlıyoruz. Pandemi öncesi son birkaç ay bağışçılarımızın desteği artmaya başlamıştı. Üç ay kadar yaşanılan süreçlerden dolayı hayatlarımız sekteye uğrasa da, yaptığımız işlerde güven, başarı ve şeffaflık esas olduğu için kendimizi kanıtladık ve bu sebeple her geçen gün bağışçı sayımızda artış var, bu durumda bizi mutlu ediyor. Ayrıca AB hibe destek fonlarına da projeler üretmeye devam ediyoruz.

• Genel açıdan milli eğitim politikalarının size göre yetersizlikleri var mı?

Eğitim politikaları yetersiz diyebiliriz. Ama durum tespitinde bulunup, köşeye çekilmekte olmamalı. Bu durumu düzeltebilmek, koşulları iyi hale getirebilmek için bizlerinde vatandaş olarak, kurum olarak üstümüze düşeni vazife saymamız gereklidir.

'SIRADA BOT, MONT VE GIDA KOLİSİ KAMPANYALARIMIZ VAR'

• Salgın döneminde uzaktan eğitimde yaşanan sorunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemizde yaşanan her sorun bizi yakından ilgilendiriyor ve üstümüze düşen her ne varsa yapma zorunluluğumuz olduğunun farkındayız. Van Tuşba Tabanlı İlkokulu öğrencilerine ve öğretmenlerine uzaktan eğitim konusunda yaşadıkları soruna da kayıtsız kalamazdık ve bir bilgisayar, laptop ve tablet kampanyası başlattık. Tabanlı İlkokulu öğrencilerinin artık bilgisayarları var. Bağışçılarımızdan gelen destekler ile 1,5 ayda Ankara içi ve dışı 25 okulumuza da tablet desteği verdik. Üstelik sadece bununla da sınırlı kalmadık. Kitap, yardımcı ders kitabı, oyuncak, eğitici oyunlar, giysi ve kırtasiye desteği de verdik. Engelliler için Mamak, Yenimahalle Belediyeleri, Engelliler Konfederasyonu ve Bakım Merkezleri ile işbirliği yaparak 30 kadar tekerlekli sandalyeyi ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Şimdi sırada bot, mont ve gıda kolisi kampanyalarımız var.

• Pandemi dönemi, çalışmalarınızı nasıl etkiledi?

Pandemi'den önce haftanın 3 günü dezavantajlı, 3 günüde normal gruplar için yani 6 gün etkinlikler düzenliyorduk. Şimdiki süreçte yine haftanın 6 günü çalışıyoruz fakat hizmet verdiğimiz kadın sığınma evleri, fiziksel-zihinsel engelli gruplarımız, düşük gelirli ailelerimiz ve çocukları, şehit yakınları ve çocukları, otizmli çocuklarımızla salgından dolayı birlikte olamıyoruz. Normal gruplarla da yasaların izin verdiği ölçülerde, sosyal mesafe, maske kurallarına uyarak haftada bir gün etkinlik düzenleyebiliyoruz. Olumsuz etkilendik ama bu durumun geçici olduğuna inancımız tam ve ümidimizi kırmadan, moralimizi ve enerjimizi yüksek tutarak çalışmaya devam ediyoruz.

• Vakıf olarak geleceğe dönük hedefleriniz neler?

Bu konu ile ilgili bir mottomuz var; 'Eşitsizlikler Azalsın, Farkındalıklar Çoğalsın.' Bunu gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Başka bir dünya kurmak mümkün…

Editör: Haber Merkezi