Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi yetkilileri Ulus'ta rektörlük olarak kullandıkları eski Başbakanlık binasının en alt katında bulunan 90 yıldır kapalı tutulmuş Cumhuriyet döneminin ilk 'Hazine Odası'nın müzeye çevrileceğini açıkladı. Müzeyle ilgili Başkent'e bilgiler veren Müze Koordinatörü Necati Güner, müze ile bölgenin tarihsel önemine dikkat çekilmek istendiğini belirterek, şunları söyledi: 'Burası Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu mekanlar, kendi başına bir kültürü yansıtıyor. Buralarda çok çalışılmamış esasen. Burada çok önemli bir tarihi eser var. Bu tarihin halkla buluşturulmasına karar verildi. Müze ile halkımız Ankara'nın tarihine tanıklık edecek. Üniversite olarak Toplamda 12 müze projemiz var. Bu müze projesi sürekli güncelleniyor, müze projemizin sayısı da artabilir.' Güner, sözlerini daha sonra şöyle sürdürdü: 'Biz odalarda üniversitemizin kısa bir tarihini aktaracağız. Selçuklu dönemine kadar olan hazine ve iktisat alanınıda yapılanlardan bahsedeceğiz. Yani biz insanları eski çağlardan alacağız Cumhuriyet dönemine getireceğiz. Burada o yıllarda para yapımı ile ilgili bilgiler ve araçların sergilenmesi gerçekleştirilecek. O dönemdeki para basmayla ilgili bilgiler verilecek. Eskiden Başbakanlık olarak kullanılan bu binamızı rektörlük olarak kullanıyoruz. Bu odayı (şu anki rektörlük makam odası) 9 başbakan kullanmış.'

CUMHURİYET'İN İLK HAZİNE ODASI

Türkiye Cumhuriyeti'nin 1928'den 1934'e kadar yıl Hazine odası olarak kullanılan mekanın tarihsel öneme sahip olduğunu müze olduğunda bu önemin halkla paylaşılacağını aktararan Güner sözlerini şöyle sürdürdü: 'Almanlara yaptırılmış bu hazine odası. İçerisinde çok sayıda tahvil, bono, kıymetli kağıtlar, anlaşmalar, 240 çeşit yabancı ülkelere ait para vs. çıktı. Onları sergileyeceğiz, halka açacağız. Ziyaretçiler her ne kadar altın görmeyeceklerse de altın değerinde kıymetli kağıtlar görecekler. Hazine Odası taşındıktan sonra da her isteyen burayı göremiyordu. Biz çeşitli çalışmalar sonunda rektörümüzün çalışmaları konunda bu odayı açtırdık. İçerisinde 1 milyon civarında belge çıktı. Bu evrakları da Devlet Arşivler Genel Müdürlüğü'ne verdik.' Odanın içeriğine ilişkin de bilgiler veren Güner şunları söyledi: 'Müzenin girişinde bir jandarma olduğu anlatılıyor. Biz bu kasayı yapan firmalarla da konuştuk. O Alman firma halen hayatına devam ediyor. 1928'den 1934 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti'nin Hazine Odası olarak kullanılmış. Burası iki katlı olarak yapılmış, altın varaklı bir yapı. 1934'ten sonra hazine odası olarak kullanılmayan alan yine de gizli biro da şeklinde tutulmuş. Buradaki devlet evrakları 1934'ten sonra Merkez Bankası'na geçiyor ve buradaki evraklar da 1990 lara kadar kullanılıyor. O döneme kadar yurt dışına çıkan devlet memurlarının harcırahları ve dövizler de bu alandan karşılanıyor.' Odanın çeşitli değerlerin saklanmasına da tanıklık ettiğini aktaran Güner, 'Devletin gizli bilgileri de burada saklanıyor. 1963 yılında Ulus'ta bir uçak kazası oluyor. Çok da can kaybı oluyor. Orada ölen insanların değerli eşyalarının burada saklandığını biliyoruz. O dönem burada uzun zaman saklanan değerli eşyalar yakınlarına ulaşılabildiğinde onlara verilmiş, bulunamadıysa o eşyalar paraya çevrilmiş.' ifadelerinde bulundu.

Editör: Haber Merkezi