Konuyla ilgili Başkent'in sorularını yanıtlayan Saydan, maske dağıtımları başladığını, ancak halkın maskeye ulaşmasında zaman zaman sorun olabildiğini bu nedenle maske dağıtımında çeşitli düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade etti. Saydan, 'Maskeye ilişkin kodlar ilk olarak 57-65 yaş arasındaki vatandaşlara geliyor ve kendisine henüz kod gelmeyen ancak işine, bakkala veya birçok yere gitmek zorunda olanlar ile toplu taşımayı kullanmak zorunda olan vatandaşlar maske bulamıyor ve maskeye erişemiyor. Bu nedenle dünyanın yaşadığı bu salgında en iyi korunma aracı olan maskeler için eczanelerimizden ihtiyaç halinde maske satılmasının serbest bırakılması için izin istiyoruz.' diye konuştu.

• Maske dağıtımları başladı ancak çeşitli sorunlar yaşandığı biliniyor bununla ilgili neler söylersiniz?

Sağlık Bakanlığı'nın eczaneler aracılığıyla ücretsiz maske dağıtımı iki büyük ilde başladı. Vatandaşlar ücretsiz maskelerini T.C. kimlik numaraları ve telefonlarına gelen kod ile eczanelerden temin edebiliyor. Ancak bu kodlar ilk olarak 57-65 yaş arasındaki vatandaşlara geliyor ve kendisine henüz kod gelmeyen ancak işine, bakkala veya birçok yere gitmek zorunda olanlar ile toplu taşımayı kullanmak zorunda olan vatandaşlar maske bulamıyor ve maskeye erişemiyor.

• Maske satışının serbest bırakılmasını talep etmenizdeki temel etken nedir? Maske satışının olmayışı eczacıları nasıl etkiliyor?

Vatandaşın maskesiz sokağa çıkmaması gerekirken maske bulamaması hastalık riskini arttırır. Markete, hastaneye, fırına veya işlerine gidecek, toplu taşım araçlarına binecek kişiler maske satılması yasak olduğu için maske bulup alamıyor. Kendilerine kod gelmediği için ve eczanelerden de satılmadığı için işportadan, nalbur, büfe gibi sağlıklı olmayan koşullarda yasağa aykırı bir şekilde temin etmeye çalışıyorlar. Bu yüzden de eczanelerimizde hastaların çok sert tepkilerine maruz kalıyoruz. Dünyanın yaşadığı bu salgında en iyi korunma aracı olan maskeler için eczanelerimizden ihtiyaç halinde maske satılmasının serbest bırakılması için izin istiyoruz.

• Eczanelerdeki mevcut uygulamayla ilgili neler söylersiniz?

Mevcut uygulamayla ilgili yaşanan sorunlar nedeniyle vatandaş da eczacı da zor durumda. Ücretsiz maske temini için SMS ile kodlar gelmeye başladı, ancak sınırlı bir şekilde dağıtım yapıldığı için vatandaş maske bulamıyor ve hastalık bulaşma riski artıyor. Maske bulamayan vatandaş bazen aynı maskeyi defalarca kullanabiliyor. Çok riskli günler geçirdiğimiz bu dönemde elbette devletimiz maske dağıtımına devam etmeli ancak ihtiyaç halinde eczaneler de vatandaşa maske ulaştırabilmeli. Şu an eczacılar bile kendi kullanımları için maske satın alamıyor. Bu durumun sağlıklı bir hale gelmesi için Bakanlıkça bir fiyat belirlenmeli ve eczacılar da T.C. kimlik numarası girerek o fiyattan ihtiyaç halinde vatandaşa maske satabilmelidir. Bu konunun ivedilikle çözüme kavuşturulması gerekiyor.

• Dünyayı altüst eden koronavirüsünden dolayı ülkemizde de olağanüstü tedbirler alınarak, bu süreç atlatılmaya çalışılıyor. Sizin bu konudaki önerileriniz nelerdir?

Sağlık otoritelerinin söylediklerine harfiyen uyalım. Bu süreçte herkes kendini ilaç ve tedavi uzmanı zannediyor. Herkes birbirine ilaç ve bitkisel ürün tavsiyesinde bulunuyor. İnternette bu tip ürünlerle ilgili satışlar ve paylaşımlar arttı. Bu tip ürünleri eczacınıza danışmadan almayın ve de kullanmayın. Dünyanın kritik bir süreçten geçtiği şu günlerde herkesin tedbirli, sakin ve akılcı olması gerekiyor. Sosyal medyada ve internet gibi ortamlarda insanlar birbirlerine korona virüsüne iyi geldiği iddia edilen ilaç ve gıda takviyesi ürünleri öneriyorlar. Üstelik bitkisel olduğu için üstün özellikli ve de zararsız olduğunu iddia ediyorlar. Lütfen bunlara kulak asmayın. Dünyada bir kez daha görüldü ki, bilim ve tıbbın önüne hiçbir şey geçemez. Geçmemeli de. Dünyada ve ülkemizde daha önce gördük ki, yanlış ilaç kullanımı ölümcül sonuçlar doğuruyor. Hasta iyileşeyim derken, rastgele kullandığı bitkisel ilaçlar yüzünden hayatını kaybediyor ya da vücudunda kalıcı hasar bırakıyor. Üstelik şimdi hayatımızın tam ortasına düşen koronavirüsü hakkında kesinleşmemiş birçok bilgi var ve bu bilgilerden daha fazla yanlış bilgi ve bilgi kirliliği var. Korona virüsü için kanıtlanmamış hiçbir ilacı ya da doktorunuzun veya eczacınızın önermediği gıda takviyesini kullanma- malısınız. Zira, yanlış ilaç kullanımı da en az koronvirüsü kadar ölümcüldür. En büyük risk gruplarından biri olarak 7/24 sizlere hizmet vermeye çalışan biz eczacılar; internette dolaşan safsatalara inanmamanızı ve sağlık otoritesi olan Sağlık Bakanlığımızın sözlerine kulak vermenizi istiyoruz. Kulaktan dolma bilgilerle değil, eczacınıza danışarak ilaç kullanın.

'ECZACILARA YAPILAN 'MASKE'Lİ TACİZİ KINIYORUZ!'

Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu'nun 25 Mart 2020 tarihli 294 ve 295 sayılı toplantılarında, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda maske, kolonya ve dezenfektan gibi ürünlerle ilgili yapılan denetimlerde eczacılara ağır para cezası uygulandı. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, Reklam Kurulu tarafından eczanelere maske satışı ile ilgili kesilen cezaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve eczacıların kamuoyu önünde rencide edildiğini söyleyerek, 'Eczacılık mesleği zaten zor şartlarda ayakta kalmaya çalışıyor. Üstüne bir de yaşadığımız pandemi krizindeki eczacılara yönelik bu tutum kabul edilebilir değil' dedi. Eczacılar olarak kendilerini iyice sağlık sektörünün üvey evladı gibi hissettiklerini belirten Saydan açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Ülkemizde COVID19 vakasının ilk görüldüğü tarih olan 11 Mart'tan itibaren tüketicilerin salgın ile bireysel mücadele kaygısıyla maske, kolonya ve dezenfektan gibi temel ihtiyaç haline gelen tıbbi malzemelere talepleri arttı. Yoğun talebe karşılık olarak da bu ürünlerin eczanelerimize mal oluş fiyatlarında özellikle toptancı fiyatları üzerinden belirgin artışlar ve farklılıklar oluştuğu, bu ürünlerin eczacıların kendi kullanımlarına yetecek kadarının temininde bile güçlük çekildiği en yetkili makamlardan da açıkça ifade edildi.' Eczacıların itibarının ayaklar altına alındığını belirten Saydan, şunları söyledi: 'Piyasadaki malzeme sıkıntısının ve fiyat artışının sorumlusu adeta eczacılarmış gibi eczane ağırlıklı olarak yapılan denetimlerde; Perakende satış fişinin ıtriyat olarak değil de ilaç olarak kesilmesi, üzerinde fiyat etiketinin bulunmaması, bilgisayarda kayıtlı olan bir yıl önceki alış faturasına bakılarak güncel satış fiyatının fahiş bulunması gibi birçok nedenle kesilen bu cezalar eczacıların ekonomilerini darbe vururken, eczane isimlerinin de kamuoyuna ilan edilmesi eczacıların itibarlarını ayaklar altına aldı. Dünyayı derinden etkileyen böyle bir salgınla mücadelede insan sağlığını en ön planda tutarak görevini 7/24 yerine getirmeye çalışan ve en yüksek risk gruplarından olan biz eczacılar zaten teşekkür beklemiyorduk ama bu cezaları da beklemiyorduk. Halen neredeyse her köşe başında, her internet sitesinde Sağlık Bakanlığı'nın denetim ve kontrolünde satılması gereken ve hukuken tıbbi malzeme statüsündeki maskelerin buralara nasıl geldiği sorgulanmıyor, maalesef buralardaki satışlar engellenmiyor. Dünyanın bugüne kadar görmediği kadar büyük bir salgın sorunuyla mücadele ettiği bu günlerde eczane eczacılarını maske ve diğer ürünlerdeki fiyat artışının sorumlusu olarak görmek ve göstermeye çalışmak izah edilebilir bir durum değildir.'

'ECZACILAR FİYAT ARTIŞLARINDAN SORUMLU DEĞİL, MAĞDURDUR'

Saydan, haksız yere para cezası uygulanan üye meslektaşları için her türlü hukuki desteği sağlayacaklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'TEİS olarak, Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsat ve izin alarak üretilen ve salgın döneminde kullanılan bu tür tıbbi malzemelerin hepsinin ecza depoları üzerinden eczaneler aracılığıyla satılması yönünde düzenleme yapılması ve eczane dışı satışına ağır cezai yaptırım getirilmesi talebimizi yineliyoruz.'

Editör: Haber Merkezi