Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını birçok sektörü olumsuz yönde etkiledi. Salgının etkilediği alanlardan biri olan yeme-içme sektörü, alınan tedbir kararlarından dolayı olumsuz etkilendi. Bu olumsuz etki yeni nesil kahve mekanlarını da vurdu. Belli bir müşteri kitlesine hitap eden bu mekanların kimi online satış, kimi gel-al servis olarak faaliyetine devam etse de sektörde tutunmaya çalıştılar. İşletme olarak, salgın sürecinde müşteri kaybı yaşadık. Bizim gibi küçük esnafın böyle süreçlerden çıkması çok daha zor oluyor. Bu süreçte devletten destek alamadık. Benim tek avantajım dükkana kira ödemiyorum, yanımda personel çalıştırmıyorum. Eşim ve ben dükkanı beraber işletiyoruz. Bu sayede ayakta kaldık. Sadece evimizi geçindiriyoruz. Gelecekle ilgili bir yatırım yapamıyoruz.

• Normalleşmeden sonra eski potansiyelinizi yakalayabildiniz mi?

Normalleşmeden sonra haftanın 7 günü dükkanımızı açık tuttuk. Yeni normalleşme sürecinden itibaren iş potansiyeli artmaya başladı ama salgından önce kahve sektörüne olan ilgiyi yakalayamadık. Herkesin bildiği dünyaca ünlü kahve markaları bu sektörde tekel haline gelseler de, insanların kahveye olan ilgisini de arttırdı. Salgın sektörü etkiledi şimdi ise durumu toparlamaya çalışıyoruz. Kış geldiği için insanlar yine kapalı ortamlara girmekten çekiniyor. Bu da bizi etkiliyor.

• Döviz kurundaki dalgalanma sizi nasıl etkiliyor?

Son zamanlarda ham madde fiyatlarına ciddi zamlar geldi. Süt fiyatları inanılmaz yükseldi. Günlük süt kullanıyorum. 1 litre günlük süt 10 lira. Kahve Türkiye'de üretilmiyor. İyi bir kahve çekirdeği çok pahalı. 1 kilogram kahvenin fiyatı 100 liradan 160 liraya çıkınca mecbur zam yapıyoruz, çünkü artık her şey çok pahalı. Kahveyi koyduğumuz karton bardaklara, kahvenin yanında verdiğimiz peçeteye bile yüzde 100'lere varan zamlar geldi. Bu durum işlemecileri zorluyor. Bize gelen zamları tüketiciye en asgari ölçüde yansıttık.

'HAM MADDEYE SÜREKLİ ZAM GELİYOR'

• Nasıl bir fiyat tarifesi uyguladınız?

Latte kahveyi 14 TL'ye satarken şu an 17-18 TL'ye satar olduk. Aslında maliyet giderlerimize baktığımızda, kahve fiyatlarında daha fazla zam yapmamız gerekiyor. Bu zamları müşteriye yansıtamıyoruz. Bazı kahveleri kendimiz kavurduğumuz ve dışarıdan almadığımız için uygun fiyatlı oluyor. Çevre kafelere göre fiyatlarımız daha uygun ancak müşteriler fiyatlarımızı yüksek buluyor. Geçen sene yaptığımız cirolara ulaşsak da kar oranlarında büyük bir düşüş var. Geçen yıl kahve şurupları 40 TL civarıyken şu an bir şişesi 120 TL. Her ay zam geliyor. Çekirdekleri ve şurupları değiştirmedik, çünkü bu kaliteden ödün vermek olurdu. Yani aslında müşteri memnuniyetini korumak adına kar oranımızı düşürüyoruz. Marketlerdeki gramaj değişimi tarzı bir şeye gitmedik. Kahve boyutlarımız aynı ama tabi ki fiyatlarda artış oldu.

• Yeni yılda sizce kahve sektörü eski potansiyeline kavuşur mu?

Yeni yılın ilk yarısında yeni markalarla birlikte sektöre canlılık gelebilir. Kahve kültürünün ortaya çıkardığı küresel ticaret potansiyeli birçok sektörü geride bıraktı ama pandemi ve artan döviz kuru bu potansiyeli geciktirdi. Ürün çeşitliliği her gün zenginleşirken, sektörde kadın yatırımcıların ağırlığı ve Z kuşağı müşterilerin tercihi sektörün geleceğine yön verecek. Yulaf ve badem sütü içeren, şeker kullanılmayan, matcha veya kombucha gibi fonksiyonel bileşenler içeren, organik formüllerin her geçen gün daha çok ilgi gördüğünü gözlemliyoruz. Asya ve Latin Amerika ülkelerinin sektörel büyümeyi hazır kahve, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkelerinin ise kahve kapsülleriyle yakaladığını yine araştırmalar neticesinde görebiliriz. Kuzey Amerika'nın soğuk kahveye karşı ilgi artışı veya Avrupa premium seçeneklere odaklanacağının öngörülmesi, Orta Asya'da gelir seviyesiyle birlikte kahve dükkanlarının rekor büyümesi, Brezilya'nın taze öğütülmüş kahveye talebinin Amerika'daki büyümenin yarısından fazlasını üstlenecek olması ise global kahve piyasalarını yakalamak isteyenlere aktarılan diğer önemli veriler arasında. Bizler de dünyadaki kahve piyasasını yakından takip ediyoruz. İmkanımız dahilinde bu yeni markaları müşterilerimize sunuyoruz.

'STOKÇULUK YAYGINLAŞTI'

• Dolara endeksli bazı sektörlerde suistimaller ile karşılaştık. Kahve sektöründe böyle bir fırsatçılık yoluna gidildi mi?

Bizim en büyük sorunlarımızdan bir tanesi de bu zaten. Stokçuluk dediğimiz yöntem en çok ithal ürünlerde uygulanıyor. İthalatçıların stok tutmasıyla üretici ve tüketici çok zorlanıyor. Geçtiğimiz ay itibariyle kahve fiyatları raflarda yüzde 50 ortalamasıyla fiyat geçişleri gördü. Bu fiyat artışları 2022'nin ikinci çeyreğine kadar da devam edecek gibi görünüyor. Tüm üretici firmalar üretim planlamalarını bu öngörülere göre yapıyor. Doğal olarak kahve günlük tüketim ürünü olmaktan daha çok lüks tüketim ürünü olmaya doğru gidiyor. Tüm bu yaşanan tedarik ve maliyet krizleri, ithalat yapan birçok firmaya ürünlerini stokta tutarak daha yüksek kar hedefi düşünüyorlar. İthalatçıların yüksek stok tutması ve bu ürünlerin daha pahalı fiyatlara çıktığında satılmayı beklemesi hem üreticiyi hem tüketiciyi bire bir etkiliyor.

• İlgili mercilerden beklentileriniz neler?

Kahve sektöründe genç yatırımcılara desteklerin artması lazım. Devletin bu noktada yardımcı olması ve bu zamların önüne geçmesi lazım. Biz market fiyatlarındaki değişim gibi her gün menü değişimi yapamıyoruz. Aslında bakıldığında bu da bir maliyet. Pandemiden ve kur artışlarından önce zamlarımızı enflasyon oranında yıllık bazda yapıyorduk. Ama şimdi her ay yapmak zorunda kalıyoruz. Çünkü maliyet giderlerimiz her geçen gün artıyor.

Editör: Haber Merkezi