• Endokrinolojik hastalar Kovid-19 enfeksiyonuna yakalanma riskini artırır mı?

Diyabet hastalarının en çok merak ettiği konulardan biri diyabetin koronavirüse yakalanma riskini artırıp artırmadığıdır. Pandeminin başında ilk çıkan makaleler bu yönde veriler ortaya koymuş olsa da daha sonra yayınlanan güvenilir bilimsel veriler ışığında diyabetli hastaların Kovid-19 enfeksiyonuna yakalanma riskinin diyabetli olmayan bireylerden fazla olmadığını göstermektedir.

• Obezitelerin Kovid 19 virüsüne yakalanma riski nedir?

Güncel veriler ışığında obezitesi olan bireylerin normal kilolu bireylere göre Kovid-19'a yakalanma riskinin daha fazla olduğu söylenebilmektedir. Bilindiği gibi Kovid-19 virüsü vücuda ACE2 reseptörleri aracılığıyla giriş yapmaktadır. Obezitede yağ dokusu artışına paralel artan ACE2 düzeyi ve Kovid-19'un ACE2'ye olan afinitesi nedeniyle obezlerde normal kilolu hastalara göre daha yoğun viral yüke maruz kaldıkları söylenebilir. Obezitesi olan bireylerde sıklıkla eşlik eden başka hastalıkların olması ve immün yanıt oluşturma kapasitelerinin normal kilolu bireylere göre düşük olması Kovid-19'a yakalanma açısından ek bir risk oluşturmaktadır. Ayrıca bağışıklık sistemi üzerinde çok önemli role sahip olduğu bilinen vitamin D düzeylerinin obezitesi olan bireylerde yaygın olarak düşük görülmesi de Kovid-19 açısından obez bireyler için ek bir risk faktörü olarak düşünülebilir.

• Hipertansiyon, tiroid hastalarının riski nedir?

Yapılan araştırmalar ışığında hipertansiyon hastası olmanın ya da kullanılan antihipertansif ilaçların Kovid19'a yakalanma riskini artırmadığını söyleyebiliriz. Tiroid hastalığı olan kişilerde Kovid-19 enfeksiyonu riskinin arttığına dair veri bulunmamaktadır. Böbrek üstü bezi veya hipofiz hastalığı olan hastaların Kovid-19 enfeksiyonuna yakalanma riskinin toplum genelinden fazla olduğuna dair veri bulunmamaktadır. Ancak örneğin kortizol fazlalığı ile seyreden cushing hastalığı ve cushing sendromunun bağışıklık sistemini baskılayarak bireyi enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale getirme potansiyeli olduğu akılda tutulmalıdır.

'DİYABETTE HER ENFEKSİYON DAHA AĞIR GEÇER'

• Endokrinolojik hastalıklar Kovid-19 enfeksiyonunun seyrini nasıl etkiler?

Diyabet hastalarında her türlü enfeksiyon daha şiddetli seyretmektedir. Diyabet hastalarında bağışıklık sistemi dengesi bozulurken, inflamatuar sitokin yanıtının arttığı görülmüştür. Artan bu aşırı sinyallerin virüse bağlı akciğer hastalığını alevlendirmesi ve çoklu organ yetmezliği riskini artırması mümkün olmaktadır. Yapılan çalışmalar kontrolsüz diyabetilerin Kovid-19 enfeksiyonlarının daha ağır seyrettiğini ve ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu göstermiştir. Pandemi süresince farklı ülkelerde yapılan çalışmalarda obezite varlığında hastalık seyrinin daha kötü olduğu, yoğun bakım ihtiyacının ve ölüm oranlarının normal kilolulara göre yüksek olduğu gösterilmiştir. Hipertansiyonu olan hastalarda Kovid-19 enfeksiyonunun daha ağır seyretme ihtimali bulunmaktadır. Tiroid hastalığına sahip olmanın Kovid19 enfeksiyonu seyrini olumsuz etkilediğine dair veri bulunmamaktadır. Böbreküstü bezi veya hipofiz hastalıkları olanlarda özellikle hastalığın kontrol altında olmadığı durumlarda Kovid-19 enfeksiyonunun daha şiddetli seyredebileceği düşünülebilir.

• Kovid-19 virüsüne yakalanmak endokrinolojik hastalıkları tetikler mi?

Ortaya çıkan her türlü enfeksiyon metabolik kontrolü bozmaktadır. Dolayısıyla zaten başlangıçta metabolik kontrolü iyi olmayan prediyabet (şeker hastalığı riski yüksek bireyler) olgularında Kovid-19 enfeksiyonu nedeniyle kan şekeri düzeyleri daha da bozulup aşikar diyabet ortaya çıkabilmektedir. Kovid-19 enfeksiyonu sırasında ani kan şekeri yükselmesi ve geçici veya kalıcı diyabet görülmesi mümkün olabilmektedir. Karantina ve pandemik yaşam koşullarının yol açtığı hareketsizliğin obezite riskini artırması kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Kovid-19 enfeksiyonu seyri sırasında kontrolsüz tansiyon yükseklikleri ile karşılaşılabilmektedir. Kovid-19 enfeksiyonu sırasında veya sonrasında tiroid bezinde subakut tiroidit benzeri bir iltihaplanma, ağrı ve tiroid fonksiyon bozuklukları görülme ihtimali artmaktadır. Hipofiz bezi ACE2 eksprese edebildiğinden virüs için direkt hedef organ haline gelebilmektedir. Kovid-19 enfeksiyonunun hipofiz ve böbrek üstü bezi fonksiyonlarında bozukluğa yol açabilme potansiyeli bulunmaktadır.

NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

• Kovid-19 sürecinde endokrinolojik hastalığı bulunanlar nelere dikkat etmelidir?

Kovid-19 sürecinde diyabet hastalarının ilaçlarını düzenli kullanmaları, kan şekerlerini evde daha sık takip etmeleri, yeterli sıvı tüketmeleri, sağlıklı beslenme önerilerine uymaları ve imkan varsa bahçede yoksa evde günde 5 bin adım olacak şekilde yürüyüş yapmaları önerilmektedir. Bu öneriler sayesinde bir yandan kan şekeri regülasyonu,diğer yandan hem kilo kontrolü, hem de kişilerin psikolojik olarak kendilerini daha iyi hissetmeleri sağlanır. Kan şekerinin sürekli olarak 250- 300 miligram/decilitrenin üzerinde seyretmesi, ayakta yeni gelişen yara, göğüste şiddetli baskı hissi veya ağrı, kontrol edilemeyen tansiyon yükselmesi gibi ihmal edildiği takdirde ciddi sorunlara yol açabilecek belirtiler konusunda diyabetli bireylerin dikkatli olmaları ve hastaneye gitmekten çekinmemeleri gerekmektedir. Obezitesi olan hastalara pandemi sürecinde yüksek kalorili beslenme düzeninden kaçınması, kalori kısıtlaması ile hafif de olsa kilo kaybı sağlamaya çalışması önerilmektedir. Ayrıca hafif-orta düzeyde egzersiz ile sedanter yaşam tarzından kaçınılması gibi yaklaşımlar da vücudun bağışıklık sisteminin virüse karşı daha dirençli olmasına katkı sağlayabilmektedir. Mevcut veriler ışığında kullanılan tansiyon ilaçlarının hiçbirinin Kovid-19 enfeksiyonuna yakalanma riskini artırmadığını ya da hastalığın daha ağır seyretmesine yol açmadığını söyleyebiliriz. Bu nedenle hipertansiyon ilacı kullanan hastaların ilaçlarını kesmeden aynı şekilde devam etmeleri gerekir. Ayrıca her zamanki tuzsuz sağlıklı beslenme önerilerine uymaları da son derece önemlidir.

'HASTALAR İLAÇLARIN DOZLARINI KENDİ DEĞİŞTİRMEMELİ'

• Tiroid hastaları için neler önerirsiniz?

Tiroid hastalıkları için kullanılan ilaçlar bağışıklık sistemini zayıflatmaz. Kovid-19 için verilen genel öneriler tüm tiroid hastaları için de geçerli olmaktadır. Tiroid bezinin az çalıştığı bir durum olan hipotiroidide tiroid hormonu (levotiroksin) alan hastalar eğer ilaç dozlarında yakın dönemde bir değişiklik yapılmadıysa ilaç dozlarını değiştirmeden rutin kontrollerini ileri bir tarihe erteleyebilir. Doz değişikliği yapılan hastalar ise kontrol zamanlarını hekimleri ile görüşerek belirlemelidirler. Tiroid bezinin fazla çalıştığı durumlarda (graves hastalığı, hipertiroidi) ve antitiroid ilaç (metimazol, propiltiyourasil) kullananlarda zamanında tiroid fonksiyon testleri yapılarak ilaç dozu ayarlamak gerekmektedir. Uzun süre test yaptırmadan antitiroid ilaçların kullanılması doğru olmamakla birlikte, hastalar ilaçlarının dozlarını kendileri değiştirmemeli ve doz değişikliği kararını kendilerini takip eden hekimlere bırakmalıdırlar. Hipertiroidi nedeniyle antitiroid ilaç (metimazol, propiltiyourasil) kullanan hastalar; boğaz ağrısı, ateş yüksekliği, gribal enfeksiyon gibi bulgular olursa ilaçlarını kesip en yakın sağlık kuruluşuna başvurarak, kan sayımı (özellikle nötrofil) testlerini yaptırmalı ve kendilerini takip eden hekimler ile irtibata geçmelidirler. Tiroid kanseri tedavisi için tiroid cerrahisi uygulanmış hastalar (sonrasında radyoaktif iyot almış veya almamış olabilir) Kovid-19 enfeksiyonu açısından ilave risk taşımamaktadır. Tiroid kanserlerinde kemoterapi ve radyoterapiye (ışın) çok çok nadir durumlarda gereksinim duyulmaktadır. Tiroid kanseri metastazı nedeniyle ışın tedavisi almış, halen kemoterapi alan hastalarda Kovid-19 enfeksiyonu riski biraz artabilmektedir. Bu hastaların koruyucu tedbirleri daha sıkı uygulaması gerekmektedir. Addison (böbrek sütü bezi yetmezliği) ve hipofiz yetmezliği olan hastalar hayati önemi olan steroid tedavilerini ve almakta oldukları diğer ilaçları kesmemeli ve düzenli kullanmaya devam etmelidir.Bu hastaların olası bir Kovid-19 enfeksiyonu veya şüphesi durumunda aldıkları steroid ilaçlarının dozları artırılmalıdır. Bu nedenle hastalık tanılarını mutlaka Kovid-19 tedavi planını yapacak olan sağlık ekibi ile paylaşmaları son derece önemlidir.

Editör: Haber Merkezi