Dünyada en sık yapılan plastik cerrahi işlemlerinden olan Burun Estetiği (Rinoplasti) eğitimini desteklemek ve bu alanı geliştirmek amaçlı kurulan dahiler kulübü 'The Rhinoplasty Society' en iyi araştırma ödülünü Hacettepe'nin genç profesörü Ersoy Konaş'a verdi. Türkiye'nin plastik cerrahi alanında dünyanın en başarılı ülkelerinden biri olmasını tescilleyen ödülün sahibi Prof. Dr. Ersoy Konaş; kendisine verilen ödülü Türk plastik cerrahi camiasının, eğitiminin bir başarısı olarak değerlendirdiğine dikkat çekiyor. Dünyanın plastik cerrahide parlayan yıldızı olan ülkemize böyle bir ödül kazandırmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Konaş, Hacettepe Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Bölümü ve araştırma ekibiyle bu başarıyı paylaştıklarını ifade ediyor. Prof. Dr. Konaş ödülünü aldığı yönetemle ilgili olarak 'Aslında çalışmamız 5 yıldır süregelen bir dizi çalışmadan oluşuyor. Yapısal veya travmaya bağlı olarak oluşmuş çok ileri burun eğriliklerinde genellikle sorun ameliyattan sonra da devam edebilmektedir. Çalışmamız, sorunu daha etkin çözebilmek için kemikler üzerinde ileri şekillendirme işlemleri yapılması ve bu işlemlerin güvenliğinin artırılması üzerine odaklanmıştır.' diye konuştu.

'The Rhinoplasty Society'nin gerçekleştirilen son kongresinde çalışmanız 'En İyi Araştırma Ödülü' aldı. Araştırmanızın konusundan ve hangi niteliğiyle ödül aldığından bahseder misiniz?

Aslında çalışmamız 5 yıldır süregelen bir dizi çalışmadan oluşuyor. Yapısal veya travmaya bağlı olarak oluşmuş çok ileri burun eğriliklerinde genellikle sorun ameliyattan sonra da devam edebilmektedir. Çalışmamız, sorunu daha etkin çözebilmek için kemikler üzerinde ileri şekillendirme işlemleri yapılması ve bu işlemlerin güvenliğinin artırılması üzerine odaklanmıştır. Daha önce kemik şekillendirme işlemlerini yaparken geliştirdiğimiz ve tanımladığımız teknik bilimsel bir çalışma olarak estetik cerrahinin en prestijli bilimsel yayın organlarından birinde geçen yıl yayınlanmıştı. Teknik sadece görsel amaçlı değil aynı zamanda fonksiyonel burun estetiği olanağı sağlaması ile de öne çıkmaktadır. Bu yıl ise tekniğin kullanımını kolaylaştırıp güvenliğini artıracak şekilde ultrasonik kemik kesicilerin (Piezo osteotomlar) bu alandaki etkinliğini gösterir bir çalışma ortaya koyduk. Geçmişte daha sınırlı ve etkinliği daha düşük olmakla beraber buna benzer yöntemlerin kullanıldığını da biliyoruz. Kaldı ki ultrasonik kemik kesicilerin kullanımı da yeni değildir. Ancak geliştirdiğimiz teknik ve bunun ultrasonik kemik kesiciler ile kombine edilmesi sonucunda elde edilen başarılı sonuçlar hayli ilgi çekmiştir. Burunda hep estetik problemler ön planda görülmektedir. Ancak çok ileri burun deformitesi olan hastalarda solumun fonksiyonları da ileri seviyede bozulmuştur. Hayatın temeli sayılabilecek solunum sağlığının da düzenlenmesi en az estetik problemler kadar önemlidir. Çalışmamız, burnun nefes fonksiyonunu da en sağlıklı biçimde yerine getirmesi ve nefes kalitesinin geliştirilmesi için yenilikler de içermektedir.

SAĞLADIKLARI KATKILAR...

Araştırmanızla burun ameliyatlarında hasta ya da hekimlere ne türden bir katkı sunmayı planladınız?

Kemiğe bağlı şekil bozukluklarının daha etkin düzeltilmesi daha iyi ve kalıcı bir estetik ve fonksiyonel sonuç oluşturur. Çalışmada kullanılan yöntem çok hassas ve ileri teknik gerektiren kemik şekillendirme işleminin uygulamasında dolayısıyla nefes foksiyonunun düzenlenmesinde hekime daha güvenli biçimlendirme olanağı sunmaktadır. Nihayetinde sonuçtan hem hasta hem hekim yararlanmaktadır.

Burun operasyonu Türkiye'de en çok yapılan plastik cerrahi işlem. Dünyada ise meme büyütme operasyonları birinci sırada. Bu konuyla ilgili neler söylersiniz?

Burun yüzün ortasında yerleşik bir organ. Merkezi konumu nedeniyle büyüklüğü, genişliği, biçimi, açıları hatta üzerini örten cilt yapısı ile yüzün bütününün algılanmasında yönlendirici bir etkiye sahip. Bu nedenle ilk bakıştaki değerlendirmede hayli önemli. Günümüzde sadece cismen değil sosyal medyadaki varlığınız da maalesef ki kendinizi tanıtmanın bir yolu haline gelmiş. Kişiler başkalarının gündemine sosyal medyadaki fotoğrafları ile giriyor veya yerleşiyorlar. O nedenle ülkemizde yüz güzelliği algısı vücut güzelliği algısından bir adım öne çıkıyor. Ayrıca burun ameliyatlarında kimi zaman fonksiyonel bir onarım ile nefes alma kalitesi de artırılabildiği için böyle bir estetik işlem ikili kazanç sağlıyor. Bu da insanımızın önce burun ameliyatına yönelmesine neden olabiliyor. Elbette ki kültürel nedenleri de göz ardı etmemek gerekir. Sosyokültürel değerlerimiz nedeniyle insanımız vücut hatlarını batı toplumlarındaki kadar ön plana çıkararak toplumda kendilerini ifade etmeye çalışmıyor. Bu da bir neden olarak sayılabilir.

BULUNDUĞUMUZ NOKTA...

Türkiye dünyada en çok plastik cerrahi işlem yapılan ülkeler arasında ve işlemlerde başı saç ekimi çekiyor. Burun ameliyatları yurtdışı hastaları için benzer kolaylıklarla yapılabilir bir operasyon mu? Sağlık turizminde Rinoplasti operasyonlarında hangi noktadayız?

Açıkçası ben bir üniversite hocasıyım o nedenle saç ekimi amaçlı sağlık turizmi için hastalar bize gelmez. Ancak daha zor ve çetrefil olgular ile diğer estetik ameliyatlar için özellikle de burun estetiği, meme estetiği, yüz gençleştirme işlemleri için bize hastalar sık gelir. Saydığımız amaçlarla ilgili de hatırı sayılır miktarda hasta artık ülkemize gelip hizmet talep etmektedir. Burun estetiği ile meme büyütme ve küçültme ameliyatlarını da kolaylıkla ve etkin şekilde sağlık turizmi kapsamında gerçekleştirmekteyiz.

Burun ameliyatı plastik cerrahi için bir değerlendirme yaparsanız nasıl bir yere/öneme sahip? Bu operasyon hakkında bizi bilgilendirir misiniz?

Günümüzde dünyada burun estetiğinde yükselen trend Türkiye'dir. Biraz da İran'ı sayabiliriz. Hem Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu'dan bu amaçla çok hasta gelmesi ve hem de vatandaşlarımızın en çok talep ettiği estetik işlem olması itibarı ile Türk Plastik Cerrahi Camiasında rinoplastinin popülaritesi artmakta, bu da eğitim aktivitelerimizi ve tecrübe paylaşımımızı geliştirmektedir. Dolayısıyla teknik gelişmekte ve dünya çapında iş çıkarak Plastik Cerrah sayısı giderek artmaktadır. Türk plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahlarının tüm dünyada kat ettikleri mesafe ve elde ettikleri başarılar hepimizin göğsünü kabartmaktadır. Bizler de bu amaçla durmak bilmeksizin çalışmaya ve gelişmeye devam etmekteyiz. Tıpkı Hacettepe Üniversitesi'nin Kurucu Rektörü İhsan Doğramacı Hoca'nın dediği ve Hacettepe'nin sloganı olduğu gibi 'Daha ileriye... En iyiye...'

Peki son olarak The Rhinoplasty Society Derneği ile ilgili bilgi verir misiniz?

The Rhinoplasty Society orijinal olarak bir ABD kuruluşudur, 1996 yılında rinoplasti eğitimini desteklemek ve rinoplasti uygulamalarını bilimsel olarak geliştirmek için kurulmuştur. Dernek bir Amerikan kuruluşu olmasına rağmen dünyanın dört bir yanından başarılarını kanıtlamış üyeleri bünyesinde barındırmaktadır. Ülkemizden de Onur Erol hem uluslararası bilimsel katkısı ve hem de ABD içindeki çalışmaları sonucu oluşturduğu prestijiyle bu derneğin kurucuları arasında yer almıştır. The Rhinoplasty Society burun estetiği alanında dünyadaki en kurumsal organizasyondur. 'The Rhinoplasty Society' tüm dünyadan seçkin plastik cerrahlar tavsiye mektubu ile başvuruyor ve burun estetiği alanında başarılı bilimsel çalışmaları olması halinde kabul ediliyor. 'The Rhinoplasty Society Derneği iki yılda bir gerçekleştirilen toplantılarda burun estetiği alanında en başarılı çalışmaları ödüllendiriyor.

Editör: Haber Merkezi