Çocuk cinsel istismarı ve çocuk hakları üzerine çalışmalar yapan Sosyolog Ezgi Sıla İpek, Amiguruminin plastik ve cinsiyetçi oyuncaklara karşı bir alternatif olmanın yanı sıra çocukların bu oyuncaklar sayesinde hayvanlarla daha rahat iletişim kurabileceğini söyledi. Amigurumi oyuncaklara uzun zamandır bir ilgisinin olduğunu aynı zamanda kendisinin de bir oyuncak koleksiyonu olduğunu belirten İpek, 'Bu koleksiyonu hem ev içinde aksesuar olarak kullanıyordum hem de onları gördükçe çok mutlu oluyordum. İlk başlarda annemden kendim için Amigurumi oyuncaklar örmesini istedim. O da bana yaklaşık 8-10 tane Amigurumi oyuncak ördü. Sonra bana 'Sende yapabilirsin.' dedi. Tığı öyle aldım elime. Video izleyerek tekniklerini öğrendim. Bu oyuncaklara veya figürlere merakım biraz oyuncağın tarihini okumam ve sağlıklı bir yaşam için elzem olan organik meselesiyle ilgili.' dedi. Amigurumiye gönül veren Ezgi Sıla İpek bizimle Amigurumi nedir, ne değildir, nasıl yapılır başta olmak üzere zamanla işe dönüştürdüğü hobisiyle olan serüvenini anlattı.

• Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Erciyes Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden 2016 yılında mezun oldum. Sonrasında yüksek lisansa başladım şu an tez aşamasındayım ve son dönemimdeyim. Tezim de çocukluk sosyolojisi ve çocuk hakları üzerine. Bunun yanı sıra İnsan Hakları Derneği'nde (İHD) yöneticilik ve aktif olarak insan hakları savunuculuğu yapmaya çalışıyorum. Gelir getiren bir işte çalışmıyorum. Durumum genel olarak böyle. Bunlarla birlikte benim de ilgi duyduğum alanlar vardı o alanlardan biri de örgü örmek. 4-5 yıldır örgüyle haşır neşirim. Uzun süre yelek, atkı, kazak vb. şeyler örüyordum ama son zamanlar da düzenli olarak Amigurumi oyuncaklar örüyorum. Şiş örgüsünden tığ örgüsüne geçiş yaptım.

'VİDEO İZLEYEREK ÖĞRENDİM'

• Amigurimi ile yolculuğunuz nasıl başladı? Nasıl öğrendiniz?

Dediğim gibi örgüyle hep yakın temasım vardı. Ev içinde annem, teyzelerim ve anneannem özellikle kışın sürekli örgü örerlerdi. Örgü, hem kültürel hem geleneksel kodları bulunan el emeğinin en güzel alanlarından biri. Hem üretebildiğimiz hem de üretirken zevk alıp, deşarj olabildiğimiz bir eylem. Kuşkusuz örgü örmenin bilimsel birçok araştırmaya konu olduğunu hepimiz biliyoruzdur. Yapılan çeşitli araştırmalara göre örgü örmenin motor becerilerini ve kasları geliştirdiğini bununla birlikte psikolojik ve zihinsel bir rahatlama yarattığını aynı zamanda mental hastalıklara karşı da direnç gösterdiği ispatlanmıştır. Günlük hayatta hem çalıştığım tez konusu itibariyle (çocuk cinsel istismarı) gönüllü olarak yürüttüğüm savunuculuk faaliyetlerim nedeniyle birçok olumsuz durum ile karşı karşıya kalıyorum. Bu olumsuz durumlarla daha iyi mücadele edebilmek aynı zaman da enerji depolayabilmek için örgü ile zihnimi boşaltıyorum. Amigurumi oyuncaklara ilgim de uzun süredir vardı. Özel bir oyuncak koleksiyonum da var. Bu koleksiyonu hem ev içinde aksesuar olarak kullanıyordum hem de onları gördükçe çok mutlu oluyordum. İlk başlarda annemden kendim için Amigurumi oyuncak örmesini istedim. O da bana birbirinden farklı 8-10 tane figür ördü. Sonra annem 'Sende yapabilirsin.' dedi. Tığı öyle aldım elime. Tekniğini video izleyerek öğrendim. Bu oyuncaklara veya figürlere merakım biraz oyuncağın tarihini okumam ve sağlıklı bir yaşam için elzem olan organik meselesiyle ilgili. Plastik kullanmayı sevmiyorum. Çünkü biliyorum ki içinde bulunan kimyasal birçok madde zararlı ve kanserojen. Bundan dolayı Amigurumi çocukların oyun dünyasına ve sağlığına doğrudan hitap ediyor. Kullanılan iplerin pamuk oranı en az yüzde 50 oranında. Kalan kısmı da akrilik oluyor genelde. Bu şu an ki koşullar için önemli bir tercih. Amigurumi plastik, cinsiyetçi oyuncaklara karşı da bir alternatif bence. Ayrıca çok ciddi bir el emeği ve zaman istiyor.

• Amigurumi nedir?

Amigurumi sözcüğü Japonca kökenlidir. Ami (örülmüş) ve nuigirimi (doldurulmuş oyuncak) kelimeleri birleştirilerek türetilmiştir. Örenlerin de iyi bildiği sık iğne tekniğinin oyuncağa uyarlanmış halidir aslında. Tığ, ip, boncuk elyaf vb. malzemeler kullanılır.

'ÖZGÜN BİR TARZIM VAR'

• Yaptığınız ilk figür neydi? Çocuklara ve ebeveynlerine yönelik olmaktan çıkıp yetişkinlere hitap etmeye nasıl başladınız?

Yaptığım ilk figür rengarenk bir tırtıldı. Tekniği basitti ilk önce onu deneyerek başladım. Sonra yakın arkadaşlarım tırtılı görünce benden farklı figürler yapmamı istediler. Sonrasında öğretmen bir arkadaş renkli bir bebek örmemi istedi. Bu bebeği, 'Sınıfta sıfatları anlatırken kullanacağını ve en çok sıfat bilene hediye edeceğini' söyledi. Çok heyecanlandım. Daha önce de hiç bebek örmemiştim. Ördüğüm ikinci veya üçüncü oyuncağım olacaktı. Sonra videolar izleyip bebeklerin nasıl örüldüğüne baktım. Sonrasında ise tarifini çıkarıp başladım örmeye. Tabi tecrübesizlikten dolayı kafasını büyük örmüşüm ve çok uzun sürmüştü örmek. Özellikle saçlarını tek tek eklemek çok ama çok zordu. Neyse yaptım bitirdim. Aslında fena da olmadı. Her şey kendiliğinden oldu özellikle bir şey yapmadım. Ya da özellikle yaptığım bir şey varsa arkadaşlarımın teşvikiyle 'ezgiamigurumi' Instagram hesabını açmak oldu. Kasım ayında açtım. Elimde çok çeşit yoktu biriktirdiğim oyuncaklarım vardı. Takipçim de çok yoktu. Zamanla biraz geliştirdim. Sizinle de paylaştığım bu snowflake (kar tanesi kızları) bebeklerini keşfettim. Bu bebeklerinde tarifi tasarımcısı tarafından satılıyordu. Bende satın almak istemedim. Sonra beğendiğim bebekleri inceledim fotoğraflarından bir tarif çıkardım. Aşağı yukarı benziyordu. İki tane denedim. İkisini de yakın iki arkadaşım için ördüm ve onlarda emeğin karşılığı olmaz diyerek bebeklerin ücretini ödemek istediler. Aslında ben önce yetişkinlere hitap edip daha sonra çocuklara hitap etmiş gibi oldum. Şu an kendime özgü bir tarif ve tarz oturttum. Bir yandan da kullandığım malzemelere de çok dikkat ediyorum.

'BENİ GÖRÜNCE ÇOK ŞAŞIRIYORLAR'

• Çalıştığınız karakterlerden bize biraz bahsedebilir misiniz? Sizin için özel bir karakter var mı?

Türkiye'de değil dünya genelinde bu alana ciddi bir yönelim var. Artık ev içi emek mantığından çıkmış profesyonel bir iş olarak yapan birçok insan var. Bu çok güzel bir şey. Çünkü örgü örmek sanki sadece ev içi emekmiş ve belirli bir yaş üstü kadınların yaptığı bir şeymiş algısını yıkıyor. İnsanlar beni görünce çok şaşırıyor. Bu nedenle 'Bunları sen mi yapıyorsun?' sorusuyla sık sık karşılaşıyorum. Böyle bir gözleme sahip olmamdaki en büyük etken sosyoloji sanırım. Çünkü bu işin içine girince, temas ettikçe ve duydukça bu algıyı görebiliyorum. Aslında ilk başladığımda özel bir karakter ya da çalışma yoktu kendiliğinden başladım. Daha sonra bu 'kar kız bebeği'ni keşfettikten sonra bir tarzım oluştu. Kendi orijinalinden biraz daha farklı yapıyorum bu biraz benim için özel bir karakter de oldu diyebiliriz. Bu bebeklerin saç renklerinin, kıyafetlerinin ve ten renginin farklılığı birazda öğretilmiş algıların dışına çıkmamızı sağlıyor. Benim için şu an da özgün ve özel olan snowflakegirl'ler diyebilirim. Sürekli tekrar tekrar örüyorum ve artık kalıp oturdu. Başlarken nasıl olacak diye çok heyecanlanıyorum ve hemen bitsin istiyorum. Fotoğraflarını çekmek için can atıyorum.

'AMİGURUMİDE ÇOK FAZLA TASARIM VE ÇEŞİT VAR'

• Amigurumide pek çok teknik var. Galiba bir çalışmada birden fazla tekniği bir araya getirmeniz gerekiyor?

En çok kullandığınız tekniği anlatır mısınız? Amigurumi de birçok teknikten ziyade çok fazla tasarım ve çeşit var. Bu tasarımları da görebilmek için sıkı iğne dediğimizi tekniği kullanıyoruz ama bu sıkı iğnenin sayıları eksilmeleri arttırmaları hep birbirinden farklı şekillerin ortaya çıkması için bunları iyi kullanmak gerekiyor. Birazda yaratıcılığı ve analitik zekayı da zorluyor. Genelde 'Kadınların duygusal zeka seviyesini yüksek olduğunu' söylerler ama tasarımlara bakıldığında kadınların analitik zeka seviyesinin de ne güzel şeyler yarattığını görebiliyoruz. Belirli kalıpları öğrenirken genelde sık iğne kullanıyoruz ama atkı, elbise ve çantası için 'Tırabzan' dediğimiz bir tığ tekniğini kullanıyoruz.

'ALLIK SÜRMEYİ UNUTMUYORUM!'

• İp, şiş, keçe, ahşap, boya vs. gibi temel malzemelerinizin yanında karaktere özel eklemeleri yaparken değişik malzemeler kullanılıyor. Peki, siz hangi malzemeleri bir araya getiriyorsunuz?

Mümkün mertebe kimyasal bir madde kullanmamaya çalışıyorum. Güvenli gözler dediğimiz aksesuarları aparatları kullanıyorum. Genelde bir de ahşap düğme kullanıyorum ve paketlemesine özen gösteriyorum. Oyuncaklar için tasarlanmış özel kutular var onlara koyup öyle teslim ediyorum. Bu da şık bir görünüm katıyor. Tabi allık sürmeyi unutmuyorum

'OYUNCAKLARIN ÇOĞU KİMYASAL VE CİNSİYETÇİ'

• Son zamanlarda ebeveynler çocuklarına oyuncak alırken tedirgin. Sanırım bu nedenle Amigurumi oyuncak popüler oldu diyebilir miyiz?

Ebeveynler tedirgin olmakta haklılar bence. Bahsettiğim gibi alınacak oyuncakların çoğu hem kimyasal hem plastik hem cinsiyetçi birçok özelliği barındırıyor. O yüzden sizin de söylediğiniz gibi Amiguruminin popülerleşmesinde bence bunların çok etkisi var. Ayrıca el emeği olması, kişiye özel tasarlanabilmesi, organik olması bunların hepsi önemli bileşenler. Ayrıca çocukların oyun dünyası yaş evrelerinde çok önemli. Birçoğu onların arkadaşı veya uyku arkadaşı oluyor ya da konuşup sohbet ettiği bir arkadaşı olabiliyor. Kendinden bir parça gibi görüyor. Hepimiz biliyoruzdur çocukluğumuzda mutlaka aklımızda kalan oyuncaklarımız veya sakladığımız yitirmediğimiz anlam yüklediğimiz oyuncaklarımız vardır. Bu tarz biraz ona da hitap ediyor bence. Ayrıca hayvan figürlerinin çok olması da güzel bir şey. Bu oyuncaklar hayvanlarla iletişim kurulabileceğini veya hayvanlara karşı gelişen ön yargıların da önüne geçebiliyor. İlerleyen yaşlarda hayvanlara karşı daha duyarlı olabilmelerine olanak sağlıyor. Hayvanlarla iletişim kurulabileceğini veya hayvanlara karşı gelişen ön yargıların önüne geçebiliyor. İlerleyen yaşlarda hayvanlara karşı daha duyarlı olabilmelerine de olanak sağlayabilir. Yani en azından hayvan haklarına saygılı olabilme de neden etkili olmasın.

Editör: Haber Merkezi