• Sizi eğitim geçmişinizle tanıyabilir miyiz?

Eğitim geçmişimiz dediğimiz an; anne karnından başlayarak, bizi bugüne getiren sürecin tamamı anlatmak mümkün değil ama klasik ve kısaca meslek lisesi olan Ankara Ticaret Lisesi'de başlayan yolculuğum en son iktisadi ve idari bilimler fakültesi çalışma ekonomisi endüstriyel ilişkilerdir. Bu eğitim yolcuğunda kendimde ait olması gereken süreçlerimi keşfederek hem okudum hem çalıştım hem de bana ait olmasını istediğim birçok eğitimlere katıldım. Bunların başında duyu-dil programlama denilen nörolinguistik başlangıç olarak hayat tarihime işlemeye başladı. Bir nevi sözde bilim olarak bilinen bu program felsefik olarak çok yolculuklar yaptırarak özün keşfine ve olması gerekenin keşfine yardımcı olmuştur. Devamında hipnoz ve şifa gibi 60'tan fazla eğitim ve etkinlikler le devam ederek belgelendim. 22 yaşından bu yaşıma kadar doğudan batıya birçok devlet üniversitesi ve özel üniversitelerde 2, en çok 3 günlük seminerli eğitimler vererek öğrenci arkadaşlara bilgi ve ışık kaynağı olmaya çalıştım. Buralarda verdiğim eğitimler NLP (Nöro-linguistik Programlama), etkili iletişim, kalite yönetimi hedef belirleme, hafıza teknikleri, otohipnoz ile yönlendirmeli meditasyon, beden dili ve bilinç altı zihin temizleme gibi 18 dalda eğitimler vermeye devam ettim.

'ZİHİN DİLİ UZUN SOLUKLU BİR YOKUŞTUR'

• NLP yani 'zihin dili'nin tanımı nedir, nasıl ortaya çıkmıştır?

NLP, amaca ulaşırken duyularımızın dilini programlayarak rehberlik edilmesine yardımcı olan bilgilerin tekniğe dökülmüş halidir. Ne kadar sözde bilim olarak tanımlansa da tüm bilime ihtiyaç duyan bir programdır. Çünkü temel ana kaynağı insandır. Kurucusu olduğumuz derneğimiz Zihin Dili Eğitim Programları Derneği'dir. NLP'den, psikolojiden, felsefeden ve çok bilimlerden beslenerek kişinin zihninin diline rehberlik etmeyi amaçlar. Bilinçaltı zihin, insanın birinci en önemli kaynağıdır. Zihin dili uzun soluklu bir yokuştur. Keşfini yaşadıkça bir ötekisini yaşamaya hazırlanırsınız tanışmadan önce ve sonra kendinizde oluşan şu cümle size yeterli olacaktır: Şimdiye kadar ben zihnimi değil, zihnim beni yönetiyormuş… Beyin ve zihnin farklı çalıştığını lakin aralarındaki o erişimin keşfini keşfettiğinizde hah işte bu böyleymiş dediğimiz hayatı değiştiren olguları keşfedersiniz.

• İş yaşantımızda ve kariyer planlama sürecinde zihin dili eğitiminin katkıları neler?

Eskiden bu kadar yaygın olmayan bu programlardan habersizdim. Küçüklüğümden beri zihin denilen o şeyin beni yönettiğini anlamasam da ne istiyorsam yapabiliyordum. Ne istiyorsam derken falancanın numarasını tahmin edebilme, uzaktaki birinin şu an ne yapıyor olduğu veya gideceğim yere kimlerin geleceği gibi soruların cevaplarına ulaşabiliyordum. Bu tür şeyleri sadece kainler falan yapar diye düşünmekten ziyade bu nasıl oluyor sorusuna yöneldim. Tüm cevapları zamanla oluşturma ve en sonunda kendi zihnimle tanışma fırsatını buldum. Demek ki bir şey gerçekleştirmek istenildiğinde neyi istediğini, dilediğini bildiğinde kain olmana gerek yok. Allah CC yüce kitabında en üstün varlık olan, istesin diye yarattığı insana koşulsuz olarak verendir. Sadece ne istediğini çok iyi bilmen gereken sürecin adıdır zihin dili eğitimi... Zihin eğitildikçe, kelimeler değiştikçe, cümleler yer değiştirdikçe zihin dili programlanmış oluyor. Bu sayede zamandan bağımsız yaşayarak başarılarımı saymayı unuttum. Ulaşılması gereken hedeflerime kısa sürede çok şükür ulaştım. Beni mutlu eden severek yapabileceğim tüm işlerimde başarılı oldum.

'3 DAKİKAYI SADECE KENDİNİZE SAKLAYIN'

• Zihin dili eğitim programları özellikle öğrencilerin sınavlarla baş etmesine nasıl yardımcı olur? Özellikle YKS'ye giren öğrencilere tavsiyeleriniz neler?

Ne yaparsanız yapın ister ders, ister sınav, ister çalışma hayatı hiç fark etmiyor. En temel ihtiyaç zihin dili eğitiminin olduğuna şüphesiz inanmalısınız. Zihin rehberi yolcuğunda sizi yoran her şeyin sonunda iş sonunda ya da ders sonunda tüm öğrenci arkadaşlara tavsiyem şudur: Nerede olursanız olun 3 dakikayı günün sonunda ve başında sadece kendinize saklayın. Şu an zihninizi keşfetmemiş olsanız da bunu yapın. O 3 dakika size çok şey katacak. Nasıl mı yapacaksın? Sadece gözlerini kapat sessiz bir yerde odanda ya da balkonda hiç fark etmez; sadece sen ol ve düşün bugün ben ne yaptım, ne öğrendim, cebimdeki artı değerlerim neler?.. Sırasıyla gününü yaşa ait olmayan her şeyi günde bırak. Sabah uyandığında yine 3 dakika düşün bu gün ne yapmalıyım, ne olursa daha iyi olur sorusuna yoğunlaş. Olması gerekenleri yaşamaya başla…

• Bazı ailelerin, çocuklarının sınavlarda başarılı olması için zorlama ve baskı yoluna başvurduğunu ve görüyoruz. Bu tip ailelere tavsiyeleriniz ne olur? Ebeveynler çocuklarının duygusal dünyasını anlayabilmek için ne yapmalıdır?

Bu en önemlisidir. Ailelerimiz çocuklarına rehber aramalarından ziyade, kendilerinin bir rehbere ihtiyacı olduğunu hatırlamaları gerekir. Bazı ailelerimiz ne yazık ki kendi başarmak istediklerini, hatta başaramadıklarını çocuğunun yapmasını ister. Çocuk sanki iki varlık tarafından (anne baba tarafından) yaratılmış gibi yüklenirler. 'Hayır! Doktor değil öğretmen olacaksın' gibi... Unuturlar, Allah her beşeri farklı yaratmış ve kaderini kendi çabasına bağlı kılmıştır, annenin babanın çabasına değil. Sanki dünyaya getirdi diye onu kendine ait bir parça sanar ve benim dediğim diyerek kişi kendi özünden kopuk bir hayat yaşar. Kişi yalnızca kendi sevdiği istediği işi yaparsa başarılı olur. Anne ve baba evladının kötülüğünü istemez lakin çocuklarının tecrübe yaşamasına izin vermezler. Hal öyle olsa idi Adem'den bu yana ne dinler iner ne günahlar olur ne de imtihan denilen şey olurdu. Şüphesiz o günden bu güne Ademoğlunun hayatı bizde kalmaz mıydı? Öyle olsa yüce kitap demezdi atalarınızın doğru yaptıklarını nereden biliyorsunuz? Ailenin tek görevi bilinç oluşana kadar yani benlik 7 ila 10 yaşa kadar güzel ahlak terbiye ve araştırmayı, okumayı, dinlemeyi, algılamayı keşfeden bir insan yetiştirmek. Sadece bu kadar olan bu süreçte çocuk ilerde kendi kendine yetecektir. Aile sadece görünmez bir el olmalıdır. Eksik kalınan yerde tamamlayıcı olmalıdır. Tabiri caizse Her şeye burnunu sokan ve müdahale eden değil. Tüm bu anlattıklarımdan farklı yetişmişse çocukları, kendileri değil bir rehberle yola devam etmelidirler. Diğer türlü bu şartlarda terzi söküğünü dikemez.

• Bir alanda motivasyon eksikliği yaşayan çocuklara karşı nasıl bir eğitim programı yolu izliyorsunuz?

Daha çok aynalama yani onun dünyasına inerek 'aynen' sorusunu yakalamasına yardımcı oluyoruz. Zihnine bazı şeyleri kabul ettirerek, geçmişin geçmişte kalmadığını, geçmişin tecrübesiyle hareket etmesi gerektiğini kendilerine hatırlatıyoruz. Yani geçmişini de yanına alarak fakat geçmiş olanın yükünü taşımadan onu bir tecrübeye çevirmesine vesile oluyoruz. Böylelikle danışanlarımız kendi geçmişlerine bu günden bakarak aradaki farkları net bir şekilde görebiliyor.

'DÜŞÜNMEK İÇİN BİR YAŞA İHTİYAÇ DUYULMAZ'

• Bu kurslar başka kimlere uygun?

Kişisel rehberlik kursları her yaşa hitap eder. Anne karnındaki çocuğa bile. Bu alanda ihtiyaç hissettiği bilincine varan herkes bu eğitimlere katılabilir. Düşünmek için bir yaşa ihtiyaç duyulmaz. Uzman eğitmen eğitimleri almak isteyenlerin ise alanına göre en az lise mezunu olması gerekmektedir. Kişisel rehberlik hayat boyu devam eder.

• Bu eğitimlere katılacak olan kişilere tavsiyeniz neler? İlk süreç nasıl başlar?

İnsanoğlunun 4'te 3'ü su ise insan, suyun ete kemiğe bürünmüş halidir. Suyun hafızasının olduğu bilinen bir şeydir. Duruma göre frekansının değiştiği kanıtlanmış bir şey iken... İnsan da frekansını ona göre ayarlamalıdır. Olmamasına değil olması gerekenlere odaklandığında kelimeler, cümleler değiştiğinde yani suyunu değiştirdiğinde görecektir olması gerekenleri. Eğitimlerimiz nefes ile başlar. Çünkü insanoğlu ilk nefes ve son nefesten ibarettir. Beyin-zihin tanıma ve kelimelerden oluşturulan cümleleri değiştirme bir sonraki adımdır. Kendini iyi hissetmediğini söylemek isteyen birinin kendimi kötü hissediyorum diyerek suyu kirletmesine asla izin vermiyoruz. Suyunu değiştirmek isteyen herkesi eğitim programlarımıza davet ediyoruz.

Editör: Haber Merkezi