Bu Cuma Başkent takımları için oldukça kritik.

Özellikle Gençlerbirliği için...

Kırmızı-karaların durumunu iyice anlamak için öncelikle Özcan Bizati'nin öncesi ve sonrasını iyice bir irdelemek gerekir.

Bizati öncesi, takımın durumuna bir göz atınca ortaya çıkan tablo şöyleydi:

11 haftalık süreçte galibiyete hasret kalınmış, 9 kez yenilmiş ve sadece 2 puan alınabilmişti. Yani avucunun içindeki 33 puandan 31'i uçup gitmişti.

Özcan Bizati sonrası ise göreve geldiği ilk 3 haftada üst üstte aldığı 3 galibiyet; adeta takımın üzerindeki ölü toprağını kaldırmış, başkan Murat Cavcav'ın yönetimi bırakma ve alacaklarını alıp, çekip gitme isteğini silmiş, sorunların buzluğa kaldırılmasına neden olmuş, kulübe de ayrı bir hava getirmişti.

Her şey güllük gülistanlık giderken, Suat Arslanboğa 7 Nisan'daki Erzurum maçının uzatma dakikalarında duruma mum dikti. 90+4'de olayın geçtiği yerden yaklaşık 25 metre önünden başlatılan endirekt serbest vuruşla gelen gol, altın değerindeki 2 puanın gitmesine neden oldu. Erzurum beraberliğindeki bu kayıp olmazsa belki de Başkent derbisindeki yenilginin yaralarının sarılmasına, hasarın daha az kayıpla giderilmesine engel oldu.

Bu kayıp bu kadar önemli miydi? Evet çünkü takımın bulunduğu yer açısından çok çok önemli duruma geldi. İşi zora soktu… Modu düşürdü, moral motivasyonu düşürdü. Onun için Cuma günkü Sivas maçı Gençlerbirliği için çok önemli… Bu belki de Bizati dönemi için kurtuluş yolunda bir 2.şans olabilir… İşi kolay mı elbette ki hayır. Çünkü Sivas takımı büyük bir toparlanma içine girdi. Son 11 haftadır (6 Galibiyet- 4 beraberlik) yenilgi yüzü görmedi. Uzun süredir sakatlıkları süren Ziya Erdal ve Appindangoye dışında asıl kadrodan tek bir eksiği var o da Hakan Arslan…

Başkent ekibi için sakat Mustafa Akbaş ile cezalı Arda Kızıldağ'ın yokluğu dezavantaj ama golcü Stancu'nun form durumu ile Sio'nın dönüşü de önemli avantaj.

Aynı Cuma, Başkentin diğer ekibi Ankaragücü ise çok zorlu bir deplasmanda…

Lider Beşiktaş ile oynayacağı bu karşılaşmada Hikmet Karaman önderliğindeki takımın alacağı 3 sonuç da kimseyi şaşırtmamalı. Çünkü Sarı-Lacivertliler bu 10 haftalık süreçte oyun olarak çok gelişti, futbolcular özgüvenlerini kazandı ve moral-motivasyon tavan yaptı. Kulübedeki futbolcular da 11'de sahaya çıkan oyuncuları aratmıyor. Derbide bunun örneğini yaşadık, takımın golcüsü sakatlanıyor yerine giren Emre Güral o görevi ifa ediyor. Badji çıkıyor, Geraldo eksikliğini hissettirmiyor. Son dakikalarda oyana giren İdriz Voka ile Erdi Dikmen de ellerinden gelen çabayı sergiliyor. Kısacası giren, çıkanı aratmıyor… Bu da takım olma olgusu yüreklerde yer edindiğine dair en büyük işaret olarak gözüküyor.

Ankaragücü için kurtuluşa giden yolda en az 7 puana ihtiyacı var. Bunun için de önünde Beşiktaş maçı dahil 8 mücadelesi bulunuyor…