Mayıs ayında Almanya'da bir uygulama başlatıldı. Hükümet, yakıt fiyatlarının arttığı bir dönemde halkı toplu taşımaya teşvik etmek amacıyla 9 euroluk (yaklaşık 160 lira) sınırsız aylık bilet uygulamasını onayladı. Bu bileti alan, bir ay boyunca istediği kadar seyahat edebiliyor.

Halkı toplu taşıma araçlarını kullanmaya teşvik amacı taşıyan uygulamanın, sirkülasyonda sürekliliği sağlaması bakımından da ekonomiye sayısız katkısı bulunuyor.

Güzel bir atasözümüz vardır.

Derler ki, 'Hareket olan yerde bereket olur'.

Ayrıca, su benzetmesi de yapılır. 'Akmayan su kokar'

Ne yazık ki, Türkiye'nin uzun zamandır hareketi kayboldu; bereketi kaçtı ve çürümeye başladı. Nedeni de etkisini giderek daha fazla hissettiren akaryakıt zamları…

Petrol fiyatlarında yaşanan artışın yanı sıra kurda yaşanan sert yükseliş nedeniyle benzinin litresi 30 lirayı geçince zaten uzun süredir durgunluk yaşayan ekonomi iyice dibe vurdu. Halk evine hapsoldu, yiyemez-içemez, gezemez hale geldi.

Bayram geldi ama kimsenin memleketine gidip de eş dost ziyareti yapacak mecali yoktur. Çünkü en ucuz bilet 200-300 liradan başlıyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde olup da bir memleket havası almayı düşünenler, bu hayallerinden vazgeçmiş durumdalar. Otobüs firmaları canlanmaya biraz katkısı olabileceğinden hareketle bilet fiyatlarında taksit uygulaması bile başlattı.

Düşünebiliyor musunuz geldiğimiz noktayı?

İstanbul'dan, Ankara'dan Sivas'a, Erzincan'a, Kars'a bir bilet alıp da sıla özlemi gideremeyecek kadar yoksullaştık…

Çarşı pazarda in cin top oynuyor sanki. Esnaf kepenk indiriyor, şehirlerarası otobüs firmaları, taksiciler kontak kapatıyor. Yol üstü lokantaları sinek avlıyor, turistik tesislerde beklentileri karşılayacak bir hareketlilik yok. Türkiye'de hayat adeta 'stop' dedi.

Son birkaç gündür Türkiye, ana medyada pek de gündeme getirilmeyen otobüs firmalarının ve taksicilerin eylemleriyle sarsılıyor. Karabük'ten İstanbul'a, Ankara'dan Kayseri'ye her yerden feryat yükseliyor. Her zaman genellikle tarifeye zam istenirdi; bu sefer iş bildiğiniz gibi değil. Otobüs firmaları, taksiciler ısrarla 'zam istemiyoruz, zam istemiyoruz' diyorlar. Biliyorlar ki, tarifenin her akaryakıt zamlarına bağlı olarak zamlanması halinde ümüğü iyice sıkılmış ve nefes alamaz hale getirilmiş vatandaş daha çok içine kapanacak, taksiye otobüse binmeyecek. Bu da müşterinin daha da azalması demek… O yüzdendir ki, Kayseri Şehirlerarası Otobüs Terminali'nde yapılan kontak kapatma eyleminde, otobüslerin önlerine 'Motorinde ÖTV indirimi', 'SSK indirimi', 'Otoyol indirimi', 'Terminal giriş-çıkış indirimi' yazan afişler asıldı. Eylem yapılan diğer şehirlerde de taksiciler 'zam yapın' demiyor; akaryakıt zamlarının geri alınmasını talep ediyor.

Oysa, bugüne kadar taksici de otobüsçü de zam isterdi hep…

Bir yanda aylık 9 euro ile vatandaşına sınırsız seyahat hakkı tanıyarak hareketliliği sağlamaya çalışan Almanya var diğer yanda vatandaşını adeta evine hapseden Türkiye…

Kim, kimi kıskanıyor acaba?