Ankara'ya 2014 yılında geldiğini ve o günden beri öğrencileriyle beraber çeşitli projeler yürüttüğünü söyleyen Doç. Dr. Sinan Kıvrak, 'Projelerimiz genelde sanayiye yönelik. Çünkü, biz Ankara'ya gelirken dediler ki, 'Ankara'da çok fazla askeri, sanayi projeler var' Geldik, geldiğimizde gördük ki, gerçekten Ankara sanayi olarak elektronik uygulamalara, kartlara ihtiyaç duyuyor. Bu kapsamda, öğrencilerimizi yetiştirdik. Çünkü, hoca olarak benim ilk amacım öğrenci yetiştirmek daha sonra da cihaz geliştirmek' ifadelerini kullandı.
Sadece teorik eğitim alan öğrencilerin sahaya çıktığı zaman 'sudan çıkmış balığa' döndüğünü belirten Kıvrak, öğrencileri okula başladığı ilk seneden itibaren laboratuvarlar da eğitmeye çalıştıklarını aktardı.

FABRİKA LABORATUVAR
Üniversite bünyesindeki laboratuvarı fabrika mantığıyla çalışan üniversite laboratuvarı olarak değerlendirdiklerini ifade eden Kıvrak, 'Bizim temel felsefemiz şu; yurt dışından gelen cihazların önünü kesmek, yurt dışına cihaz satabilmek ya da yurt içinde belli bir firmanın çok yüksek fiyatlarla satmaya çalıştığı ürünlerin daha ucuza üretilmesini sağlamak. Bu kapsamda, hem kendimiz proje buluyoruz hem dışarıdan bize ulaşılıyor. Sosyal medya özellikle bu konuda çok faydalı, projeleri oralarda yayınlıyoruz. Projeleri hakkında sıkıntı yaşayan insanlar sosyal medya üzerinden bize ulaşıyor. Onların problemleri de çözülüyor' şeklinde konuştu.
Sanayiden gelen projeleri 2 veya 3 kişilik öğrenci gruplarına verdiğini ve problemi beraber çözdüklerini, projelerin birbirini desteklediğini aktaran Kıvrak, malzemeleri ve cihazları piyasadaki sponsorlardan sağladıklarını belirtti.
Üretim yaptıkları laboratuvarda 100'ün üzerinde proje yaptıklarını ve bunlardan 10 tanesinin sanayide aktif kullanıldığını kaydeden Kıvrak, son savunma fuarında da 3 tane cihazları olduğunu anlattı.
Geliştirdikleri Otomatik Paraşüt Aktivasyon Sisteminin askeri bir uygulama olduğundan bahseden Kıvrak, uygulama üzerinde yüksek lisans ve lisans öğrencileri dahil olmak üzere 3 kişi çalıştıklarını kaydetti.
Normal şartlarda yük paraşütlerinin uçaktan bırakıldıktan belli bir süre sonra paraşütün açılması gerektiğini vurgulayan Kıvrak, 'Paraşütün açılabilmesi için klasik manada iki tane sistem var. Birincisi, patlayıcı ya da zamanlayıcı kullanılan sistemler, ikincisi de mekanik olarak yukarıdan aşağı düşerken basıncın değerine göre yüksekliği aşağı yukarı tahmin ederek aktivasyon gerçekleştiren sistemler' ifadelerini kullandı.
Geliştirdikleri sisteme dair bilgiler paylaşan Kıvrak, 'Biz bu işi mekanik olarak yapamıyoruz. Çünkü orada hassas bir mühendislik var. Halihazırda piyasada bulunan sensörlerle bu işi çözdük. Yukarıdan bırakılan sistem hem bırakıldığı mesafedeki sıcaklık ve yüksekliği algılayıp hem de cep telefonu ile kontrolü gerçekleştirilebilen tamamen elektronik bir sistem haline geldik. Yük paraşütü herhangi bir uçak tarafından bırakıldığında üzerinden açma yükseklik seviyesi girildiği zaman bizim sistemimiz bunu yapıyor' dedi.



'YERLİ VE BENZERSİZ'
Yaptıkları çalışmanın muadili olmadığını bildiren Kıvrak, 'Bunu çok ucuz bir maliyetle gerçekleştirdik. Dışarıyla kıyaslandığında kıyaslanmayacak kadar düşük maliyetle yaptık. Bizim, yabancıların teknoloji seviyesine ulaşabilmemiz zor. Çünkü, 150 senedir çalışıyorlar, bazı konularda 50 senelik mühendislik birikimi oluyor. Biz, o 50 senelik birikimi tamamladığımız zaman onların şu anki pozisyonuna geleceğiz ki, onlarda daha sonraki aşamaya geçmiş olacaklar' diye konuştu.
Pratik Türk zekasını, teknolojiyi inceleme, analiz etme ve projelere katma noktasında kullanılması gerektiğini aktaran Kıvrak, paraşüt aktivasyon projesinde bu işlemi yaptıklarının altını çizdi.
Sistemin ucuz ve basit bir mekanizması olduğunu ancak net ve sağlam çalışan bir sistem olduğunu kaydeden Kıvrak, sistemin deneme atışlarının yapıldığını ve nihai uygulamalar sonrasında tam kullanılır bir şekilde istenilen yere teslim edileceğini aktardı.
Sistemin herhangi bir operasyon veya savaş durumunda havadan yapılan ikmallerde kullanılabileceğini bildiren Kıvrak, şu anda ihtiyaç olması halinde gece gündüz çalışarak ürünü çıkarabileceklerini söyledi.

YURT DIŞINA GÖRE YÜZDE 98 DAHA UYGUN FİYATLI'
Sistemin yurt dışıyla kıyaslandığı zaman yüzde 98 daha uygun fiyata yapıldığını belirten Kıvrak, 'Sistem olarak çok pahalı bir şey değil. Başka şeylere çalıştırdığımız kıvrak Türk zekasını tekniğe, teknolojiye, elektroniğe yönlendirirsek çok güzel şeyler çıkıyor. Bu sistemde de bu yapıldı. Muadiliyle aynı özelliklere sahip, hatta daha iyisini yapıyor' diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi