Şiddetsiz Toplum Derneği-Evcikuzkışla Köyü Derneği işbirliğinde Kadın Gönüllüler Buluşması'nda kadına şiddet tartışıldı. Çorum Hitit Dernekler Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, 'İnsanları, cinsiyetlerine, ırklarına, kökenlerine, renklerine, dillerine, yaşam biçimlerine ve inançlarına göre ayrılmasına karşıdır. Tek ölçüsü, yaşantıda şiddetin hiçbir çeşidinin olmaması, insanlar, insanlarla hayvanlar ve çevre arasındaki ilişkilerde şiddetsiz iletişimin kurulmasıdır. Kaldı ki, Şiddetsiz İletişim konusunda çok güzel yazılar ve kitaplar var. Ancak biz, şiddetin olduğu yerde iletişimin olmadığı görüşündeyiz. Şiddetsiz iletişim, amaç ve hedef olarak elbette doğrudur. Ancak, şiddetsiz iletişim denirse, başka bir görüşün şiddetli iletişim diye bir tanımı gündeme getirmesi olasıdır.' diye konuştu.

İNSAN İNSANA ŞİDDET

Toplantıda Uzman Psikolog Şenay Ölmez de, 'Bugün dünya ruh sağlığı günü. Araştırmalar 'her insan hayatında en az bir kere şiddeti yaşamıştır.' diyor. Yine araştırmalar her 20 saniyede bir evde şiddet olduğunu ve 100 çocuğun buna şahit olduğunu gösteriyor.' dedi. İnsan insana şiddet olgusuna vurgu yapan Ölmez, şunları söyledi: 'Kadına şiddet olgusundan fazla insan insana şiddet konusu daha elzem. Kadını erkeği fark etmiyor. İnsan insana şiddete hayır diyorum. Biliyor musunuz her 20 saniyede ev içinde şiddetten yüzde 70 kadınlar zarar görüyor. Hastanelerin aciline başvuruyor. İstismar taciz, tecavüz vakalarıdır. Çok önemli bir konuyu konuşuyoruz. Aslında buradaki herkesin bir görevi ve misyonu oluşuyor bir şiddet vakasıyla karşılaştığınızda muhakkak yapacağınız bir şey olmuştur.' dedi. Üniversitelerin şiddete karşı çalışmalarına değinen Ölmez sözlerini şöyle sürdürdü: '2015'te Ankara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi ile sempozyumlar bir şiddet çalışması yaptık. Maalesef ki aradan 4 yıl geçmesine rağmen biz halen aynı yerdeyiz. Şu an birçok alanda bu konuyla ilgili yapılan çok fazla çalışma var. Sonuçlar şunu gösteriyor ki fiziksel, cinsel, ekonomik şiddet her geçen gün artıyor. Psikolojik şiddet oranını tahmin bile edemiyoruz. Erkek ve kız çocukları eşit oranda şiddet görüyor. Hatta erkek çocuklarının daha fazla şiddet gördüğü biliniyor. Boğaziçi Üniversitesi bununla ilgili yaptığı bir yayında bunu böyle söylüyor. Erkek çocuğuna daha fazla şiddet uygulanıyor. Yetişkin yaşında erkek şiddet uygulamaya daha fazla meyil ediyor. Şiddet kavramını normalleştirmeden yetişkinlik süreci boyunca her yaşta görülen bir durum olabiliyor. Bazıları şiddet gösterene hasta diyor. Evet hasta olanlar var. Ancak hepsi için geçerli değil. O zaman tüm şiddet gösterenlere ilaç mı vereceğiz. Böyle bir durum söz konusu değil. Sosyal öğrenme kuramları 'bir çocuk ne görürse hayatının bir döneminde bunu uygular.' diyor. Bu nedenle çocuğa doğru model olmak gerek.'

HUKUKTA UYGULAMADA SORUNLAR VAR

Avukat Jülide Soybaş,Hukuk konusuna vurgu yapan Soybaş, 'Şiddet konusunda, hukukla yargıyla açıklayamayacağımız şeyler var. Hukukta uygulamada büyük sorunlar yaşıyoruz. Mesela hukuki olarak kadına yakın korumada sıkıntılar var. Şiddet gösteren erkekler için uzaklaştırma kararı verilebiliyor. Ancak bu yetmiyor.' değerlendirmelerinde bulundu.

ÇOCUĞU OKUL SOKAK TOPLUM BELİRLİYOR

Evcikuzkışla Köyü Derneği'nden Gülistan Aydoğdu da, 'Şiddetin bir erkeklik sorunu olduğunu düşünüyorum. Ben çocuklarımı yetiştirirken de toplumsal cinsiyetten uzak yetiştirmeye çalıştım. Bunu ilkokul bitene kadar biraz başardım. Ancak oğlum ortaokula başladığında bu kadın işi bu erkek işi diye ayırdı. O nedenle gördüm ki çocuğu okul, sokak, toplum belirliyor aslında. Ben değil toplum belirliyor. Bu kadının sorunu değil, biz çocuklarımızı şiddet eğilimli yetiştirmiyoruz. Örnek var rol model var, oradan öğreniyor. Televizyondan öğreniyor. Geldiğimiz noktada 1 ayın içinde 70 kadın katledildi. Bu toplumsal ve iktidarla ilintili bir durum.' ifadelerinde bulundu. Kadın gazeteci konusuna da değinen Aydoğdu, 'Gazetecilik yaptım. 2 yıl oldu bırakalı. Çünkü gazetecilik yapabileceğim bir alan kalmadı. Kadın gazeteciler gazeteci olarak görülmüyor. Biz sahada ittirilip kaktırılıyoruz. Bir de haber dili var. Gazetelerde şu an kadın şiddeti haberleri magazin haberi gibi veriliyor. Erkekler korunuyor. Neden kadın cinayetleri bu kadar arttı, cinsel şiddet arttı hatta cinsel şiddet demek istemiyorum. Bunun adı tecavüzdür. Cinsel şiddet demek tecavüzü hafifletmek demektir. Kadınlar parkta da evde de her yerde öldürülüyor bunu tartışmamız lazım.' şeklinde konuştu. Çorum Hitit Dernekler Federasyonu Kadın Konseyi Başkanı Şengül Kaya da, kadına şiddetin her yerde olduğunu ifade ederek, şiddetin karşısında olmak gerektiğini o nedenle yapılan toplantının önemini vurguladı.

Editör: Haber Merkezi