Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 'Eğitimden Bir Kare' fotoğraf yarışması ödül töreni ve sergi açılışında konuşarak, 'Her fotoğraf karesinin fikri bir çerçeve, hakikate ait bir çehredir' dedi. Yalçın, 'Fotoğraflarla olayları köpürtenlere, doğru bilgiyi örtbas edenlere, gerçeklerin yüzünü örtenlere karşı bizim de fotoğraflarla hakikati haykırmamız, doğruları ortaya koymamız, toplumsal vakaları kare kare bütün boyutlarıyla ortaya çıkarmamız lazım. Fotoğraf, kötünün elinde yanıltıcı ve öldürücü bir silah olduğu sürece, biz de bu çarpıklığa ve kötülüğe karşı iyiliğin bir yönünü, niteliğini ortaya koymanın bir veçhesi, hakikatin bir çehresi olarak sahiplenmeli ve bunu devam ettirmeliyiz' ifadesini kullandı. Yalçın, konuşmasını şu başlıklar altında topladı: 'Eğitim-Bir-Sen, Mehmet Akif İnan öncülüğünde, insanın varoluşunun kadim anlamını, tarihsel mirasını ve medeniyet değerlerini kuşanmış kamu görevlilerinin emek, adalet, özgürlük mücadelesini gerçekleştirmek üzere kurulmuştur. Eğitim-Bir-Sen, hayatı, tarih, medeniyet ve metafizik değerlerden ayırmamasıyla; ideolojik kamplaşmaların etkisiyle mevzilenen ve bu yolla mevzularını belirleyen çatışmacı sendikalardan farklı duruşuyla, düşünce ve sorun çözme yöntemiyle özgün bir sendikal harekettir. Dolayısıyla söylem, eylem ve etkinliklerimizin yol haritasını bu temel değerden hareketle belirledik.

BU YIL İKİNCİSİ GERÇEKLEŞİYOR

Medeniyet değerlerimizi ihya etmek, kültürel mirasımızı yarınlara aktarmak, sanatçılarla sendikamızı tanıştırmak, üyelerimizle sanat alanında da buluşmak, gençlere fırsat, ustalara imkan olmak, eğitimin her karede farklı bir boyutunun ortaya çıkarılmasını, toplumla buluşmasını sağlamak, tüm objektifleri eğitime odaklamak ve emeği objektif bir şekilde görünür kılmak için 'Eğitimden Bir Kare' fotoğraf yarışması düzenleme kararı aldık. Bu yıl da ikincisini gerçekleştirdik. Medeniyetleri anlamanın en kısa ve kolay yolu sanattan geçer. Çünkü milletlerin hayat ve hakikat anlayışları, dünya görüşünün en güzel, en etkili ifadesini sanatta bulur. Sanatın malzemesi hayattır. Sanatkar, insana ve topluma ilişkin sayısız olguyu, uyarıyı etkileyici biçimde görünür kılar. Fotoğraf makinesi icat edildiğinde Ressam Antoine Wiertz şöyle der: 'Bir kaç yıl önce, düşüncelerimizi şaşırtan, gözümüzü korkutan 'yüzyılımızın şanı' makine doğdu. Yüzyıl daha sona ermeden bu makine resmin fırçası, paleti, boyaları, mahareti, deneyimi, sabrı, çevikliği, isabet gücü, renkleri, cilası, modeli, mükemmeliyeti, özü olacak... Eğer fotoğrafın sanatın kökünü kazıyacağına inanmazsak ona şöyle sesleneceğiz: Gel buraya! Artık benimsin! Seninle çalışacağız.'

'FOTOĞRAF, YOLLARI AYDINLATIR'

Herkesin bildiği fotoğraflar, toplumun hakkında düşünmeyi seçtiği ya da düşünmeyi seçtiğini ilan ettiği şeylerin bütünleyici bir parçası olur. Toplum, fotoğraflarla desteklenen fikirleri hafıza olarak adlandırır, hafıza uzun vadede bir kurguya dönüşür; kurgu, kolektif ya da koşullandırıcı eğitime ve kolektif hafızaya dönüşür. Fotoğrafların yansıttığı gerçekler konusunda, tam o anda, yapılması gereken şeyler mutlaka vardır. Çok uzun zaman önce gerçekleşmiş olanlar da başka türlü sorumluluk yükler. Fotoğraf, yeri geldiğinde daha adil bir dünyaya giden yolları aydınlatır; çünkü fotoğraf, adil bir dünyanın inşasına tanıklık etmemizin ve bu dünyaya katkıda bulunmamızın başlıca araçlarından biridir. Biz Halepçe katliamını, Bosna-Hersek ve Filistin'de soykırıma karşı direniş destanlarını, 15 Temmuz direnişini, Afrika'da, sömürgecilik kıskacında açlık, sefalet ve ölümü fotoğraf kareleriyle öfkemizi ve isyanımızı örgütledik. Fotoğrafın bizim için hayati rolünün yanı sıra, bazı güç odakları tarafından, fotoğrafın masumiyeti, beyinleri ele geçirmek ve toplumsal gerçeklerin üstünü örtmek, dikkatleri başka yöne çekmek, gerçek niyetlerini gizlemek için yaygın biçimde kullanılır. Bu anlamda fotoğraf, hakikati örter, gerçeği gizler. Bunun en kanlı örneğini, bir milyon masum Iraklı kardeşimizin katledilmesinin bahanelerinden biri olan petrole bulanmış karabatak kuşunun çaresizliğinin resminde gördük. Fotoğraflarla olayları köpürtenlere, doğru bilgiyi örtbas edenlere, gerçeklerin yüzünü örtenlere karşı bizim de fotoğraflarla hakikati haykırmamız, doğruları ortaya koymamız, toplumsal vakaları kare kare bütün boyutlarıyla ortaya çıkarmamız lazım. Fotoğraf, kötünün elinde yanıltıcı ve öldürücü bir silah olduğu sürece, biz de bu çarpıklığa ve kötülüğe karşı iyiliğin bir yönünü, niteliğini ortaya koymanın bir veçhesi, hakikatin bir çehresi olarak sahiplenmeli ve bunu devam ettirmeliyiz.

'SEVGİNİN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ'

Fotoğrafla ortaya çıkan duygular eyleme dönüştürülmediğinde kısa sürede yok olup gider. Teknik olarak fotoğraf ne kadar gelişme gösterirse göstersin, kendi sınırları dahilinde saklı gerçekleri ortaya koymayı; umudu, öğrenmeyi, direnişi, adaleti ve hakikati kayıt altına almayı sürdürecektir. Biz de Eğitim-BirSen olarak, tüm yıkıcı saldırılara inat, inanç ve kültür köklerimizden güç, medeniyet geçmişimiz ve pratiğimizden ilham alarak varlığın, barışın, hakikatin, umudun, sevginin mücadelesini veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.'

Editör: Haber Merkezi