CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Öztrak, enflasyonun emekliyi ezdiğini belirtti. Öztrak sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bu kadar boş lafın, hakaretin, tehdidin, dükkanını kapattığınız esnafa, ücretsiz izin ödeneği veriyorum diyerek, günde 39 liraya mahkûm ettiğiniz emekçiye, tarlasını, traktörünü haczettiğiniz çiftçiye, ineğini elinden aldığınız besiciye, TÜİK makyajıyla enflasyona ezdirdiğiniz emekliye, memura, yaşı 65 olduğu için işe gidemezsin dediğiniz ev temizleyen kadına, ekmek parası bulmak için sazını sattırdığınız sanatkara, bani bu millete, bu vatana ne faydası var? Hiçbir faydası yok. Bu ülkede insanlar, 'Günlük 5 lira artırayım da elektrik faturamı ödemeye yarasın' diyerek, ucu bucağı görünmeyen Halk Ekmek kuyruklarında saatlerce bekliyorlar. Hem de kış gününde, hem de bu salgın döneminde. Saray ne yapıyor? 1978 yılından bu yana İstanbullulara ucuz, sağlıklı, kaliteli ekmek sunan Halk Ekmek Büfeleriyle uğraşıyor. Yeni büfe açılmasını engellemek, kuyrukların kısalmasını sağlayacak şekilde yeni büfelerin açılmasını engellemek için elinden geleni ardına koymuyor. Bunlar milletten o kadar kopmuşlar ki milletin ekmeğiyle bile uğraşabiliyorlar.' Öztrak, 'Çiftçilerimiz perişan. Samsunlu çiftçi evini satmış, traktörü bağlanmış. Bağırıyor: 'Ben de dahil her şeyim icralık…' Esnaflarımız perişan. Yakın zamanda, kendi dükkanının tabelasını parçalayan esnafın sözleri, hala kulaklarımızda; 'Burada 70 personel var diyor. Hepsinin evde çoluk çocuğu aç. Bunlar mecburlar çalışmaya. 'Dükkanı kapat' diyorsunuz, o zaman bize ekmek verin kardeşim.' Ne oldu? Vere vere esnafa günlük 33 TL vermeyi kabul ettiler. O da bizim zorumuzla. O da üç aylığına… Onu da her esnafımıza vermediler. Günde 33 lira neye yeter? Yine geçtiğimiz gün, 65 yaşını aşmış bir kadın, 'Toplu taşımaya binemezsin, yasak' denerek, otobüsten indirilmeye çalışıldı. O insanın cevabına kimsenin yüreği dayanamaz. '3 tane merdiven sildim geldim diyor. Ben çalışmasam açım. Versinler parayı, tamam, biz de gitmeyelim. Evde otururuz.' Durum bu. Vatandaşın bu feryadını duyan var mı? Ne gezer.' ifadelerinde bulundu.

'MİLLET İŞSİZLİKTEN KIRILIYOR'

'Millet işsizlikten kırılıyor.' diyen Öztrak, Ekim ayı işsizlik verilerinin açıklandığını hatırlattı. Öztrak, 'Son bir yılda 896 bin yurttaşımız işini kaybetmiş. Bunun 684 bini hizmetler sektöründe… Son 24 ayın 22'sinde her ay istihdam kaybetmişiz. Yani işler azalmış. Aslında böyle bir durumla daha önce hiç karşılaşmadık. Salgından çok önce millet işini kaybetmeye başlamıştı. TÜİK, iş bulma ümidini yitirdiği için, iş aramayanları, işsiz saymıyor biliyorsunuz. Millet işini kaybetmiş, ama işsiz sayısı, TÜİK'e göre, 391 bin kişi azalmış. Dikkat edin TÜİK diyor ki, işsizler azaldı, 391 bin kişi azaldı. Diğer tarafta iş bulma ümidini yitirdiği için, iş aramayan, iş aramaktan vazgeçen yurttaşlarımızın sayısı yine aynı dönemde son bir yılda 2 milyon 173 bin kişi artmış. İş bulma ümidini kaybedenleri de eklediğimizde gerçek işsizlerin sayısı, son bir yılda 2 milyon 763 bin kişi artarak, 10 milyon 513 bini bulmuş. Bunun üzerine birde çalışıyor göründüğü halde, iş başında olmayanları da eklersek, işsizlerimizin sayısı 12 milyonu geçiyor.' şeklinde konuştu. Öztrak, Pazar Günü Çalışan Gazeteciler Günü olduğunu hatırlatarak, 'Pazar günü Çalışan Gazeteciler Günü'ydü. Bu vesileyle hepinizin Çalışan Gazeteciler Günü'nü bir defa daha kutluyorum. Ucube tek adam vesayet rejimine geçildikten sonra, özgür basın üzerindeki baskılar hızla artmıştır. Türkiye, 180 ülkenin değerlendirildiği Basın Özgürlüğü Endeksi'nde, 2020 itibariyle 154. sırada. Kongo bile bu ligde bizim dört sıra üstümüzde. Rakiplerimiz Brunei, Ruanda gibi ülkeler. 2020'de de gazetecilerimiz, ciddi baskılarla, karşı karşıya kaldı. 68 gazeteci 2021'e cezaevinde girdi.' dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı'nın istifası konusunu hatırlatan Öztrak, 'Hazine ve Maliye Bakanı damat, sosyal medya üzerinden istifa etti. Baskılara direnebilen birkaç mecra hariç, yazılı ve görsel basının büyük kısmı, Saraydan icazet çıkmadığı için bu haberi veremedi. Milletimiz 27 saat boyunca, ağır bir buhran içinde olan ekonominin başında kimse var mı, yok mu öğrenemedi.' değerlendirmelerinde bulundu. Öztrak, AK Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkede kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist olarak yaftaladığını belirterek, 'Yakında ülkede terörist iftirasına muhatap olmayan kimse kalmayacak.' dedi. Milleti 'terörist' diyerek bölüp parçalayan Cumhurbaşkanı'nın görevlerinden birinin de Anayasaya göre, 'Milletin bölünmez bütünlüğünü korumak' olduğuna dikkat çeken Öztrak, 'Görevini tarafsızlıkla yerine getireceğine 'namusu ve şerefi üzerine' yemin eden AK Parti Genel Başkanı, bu yeminin gereğini yerine getirmiyor. Muhalefete, muhalefet liderlerine ağzına geleni söylüyor. Sonra da kendisine 'Sözde Cumhurbaşkanı' denince alınıveriyor. Bugün bu ülkede ciddi bir devlet krizi yaşanıyorsa, bunun nedeni, tarafsızlık yeminine sadık kalmayan Cumhurbaşkanının partisine Genel Başkan olmayı tercih etmesidir' değerlendirmesinde bulundu. Cumhurbaşkanının Hariri kabulünü de eleştiren Öztrak, 'Saray, Türk Telekom'u soyan, Lübnanlı Hariri ailesinin bir ferdini kabul etmiş…

Acaba Hariri Bey, ödemediği borcunu ödemek için mi Türkiye'ye gelmiştir? Saray, Hariri'ye Türk Telekom'daki milyarlarca dolarlık vurgunun hesabı da acaba sorulmuş mudur?' diye sordu. Boğaziçi Üniversitesi'nde Rektör atamasına tepki gösteren öğrencilerin terörist ilan edşldiğini söyleyen Öztrak, şunları aktardı: 'Bu gidişle bu ülkede, terörist iftirasına muhatap olmayan kimse kalmayacak. Bu ülkenin geleceği üniversiteli gençlerimizi, terörist ilan edeceğinize, bir de dinlemeyi deneseniz Sayın Erdoğan. Gençlerimiz, neden 4 yıl okuyacakları üniversiteye yapılacak rektör atanmasına karşı çıkıyorlar. Ne istiyorlar? Onları haksız yere terörist diyerek itibarsızlaştırmaya çalışmak yerine, taleplerine bir kulak verseniz ne çıkar? Tepesine çıktığınız kibir kuleleriniz mi çatlar? Peki, milletin en az yarısına bu ağır iftiraları atan, milletini 'terörist' diyerek bölüp parçalayan kim? Anayasamıza göre; milletin bölünmez bütünlüğünü korumaya, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağına, görevini tarafsızlıkla yerine getireceğine, namusu ve şerefi üzerine yemin eden, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan, AK Parti Genel Başkanı. Bu yeminin gereğini yerine getiriyor mu? Ne gezer… Madem partili cumhurbaşkanlığı istiyordunuz, o zaman Cumhurbaşkanlığı yeminini de değiştirecektiniz. Hem tarafsız Cumhurbaşkanı zırhını giyeceksiniz, siyasi eleştirilerden kendinizi münezzeh kılacaksınız, hem de Partili Cumhurbaşkanı olarak, dilediğinize dilediğiniz hakareti savuracaksınız. Oh ne ala…'

Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na açtığı tazminat davasına ilişkin, 'Açtıkları kaçıncı dava genel başkanımız hakkında. Onlar dava açmaktan, genel başkanımız da dava kazanmaktan yorulmadı.' dedi. Öztrak, 2021'de karşı karşıya kalınan en önemli sorunlardan birinin borçların ödenmesindeki güçlük ve bankalardaki varlık kalitesinin bozulması olduğunu belirtti. Bu konuda da veri kalitesinde ciddi sorunlar bulunduğunu söyleyen Öztrak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK), kredi riskinde önemli artış olan ve yakın izlemeye alınan kredi tutarının Kasım 2020 itibariyle 59 milyar lira olduğunu açıkladığını dile getirdi. Ancak Merkez Bankasının Finansal İstikrar Raporu'nda Eylül 2020 itibariyle yakın izlemedeki kredi tutarının 360 milyar lira olduğunun belirtildiğine işaret eden Öztrak, iki kurum rakamları arasında 6 kat fark bulunduğunu bildirdi.

SALGIN

Kovid-19 salgının iyi yönetilemediğini iddia eden Öztrak, dünya üzerinde 50 ülkede aşılamanın başladığını, bazı ülkelerde nüfusun aşılanan kısmının yüzde 20'ye yaklaştığını aktardı. Türkiye'de aşıların hala 1-2 hafta sonra başlayacağının söylendiğini ifade eden Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ortada milletin doğru dürüst takip edebileceği, halis kalple takip edebileceği, vicdan rahatlığıyla kimseye torpil geçilmediğini izleyebilecek bir aşılama programı yok. Diğer taraftan tüm testlerden geçmiş, üçüncü faz çalışmaları tamamlanmış aşılardan Türkiye'ye gelen yok. Gelen Çin aşısı da halen incelemede. Türkiye'nin alacağı Çin aşısı için Brezilya ve Endonezya'daki üçüncü faz çalışmaları açıklanmaya başladı. Türkiye de kendi çalışmasını açıklıyor. Aşının etkinliği konusunda rakamlar birbirinden farklı. Kaybedilen zamanla her gün can kayıplarımız artıyor, ekonomik kayıplarımız da artıyor. Yönetim kabiliyetini yitiren bu hükümetin elinde ülkemiz yönetilmiyor, adeta savruluyor. Ekonomi başta olmak üzere her alanda büyük sorunlar birikti. Buhran yaşıyoruz. Biriken sorunlar her geçen gün adeta bir çığ gibi milletimizi altına alıyor.'

Editör: Haber Merkezi