Mesleki Eğitim Merkezleri İş Birliği Protokolü, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun katılımı ile gerçekleşen törenle imzalandı. Kapsama alınan oda ve borsa üyesi işletmelerle mesleki eğitim merkezlerinin eşleştirilmesine yönelik protokolün imza töreninde konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, mesleki eğitimin ayağa kaldırılmasında ilk hamleyi olan 81 ilde 81 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi projesinin de TOBB ile hayata geçirildiğini, bu paydaşlığın bugüne kadar farklı açılımlarla devam ettiğini söyledi.

Tüm dünyada akademik olarak başarılı öğrencileri mesleki eğitime çekmek için çalışmalar yapıldığını anlatan Özer, Türkiye'de katsayı uygulaması gibi yanlış bir uygulama ile başarılı öğrencilerin mesleki eğitimden uzaklaştığını ifade etti. Katsayı uygulaması sonrasında meslek liselerinin hiçbir liseye yerleşemeyen öğrencilerin gittiği, başarı beklentisi düşük bir okul türü haline geldiğini hatırlatan Özer, böylelikle okullar arası başarı farklarının derinleştiğini kaydetti.

2012 yılında katsayı uygulaması kaldırıldıktan sonra Millî Eğitim Bakanlığının mesleki eğitimi güçlendirmek için çabaladığını dile getiren Özer, TOBB Başkanı ile TOBB üyeleri ile bir araya gelerek yeni bir modeli hayata geçirdiklerini belirtti. Daha önce iş gücü piyasasının okullara laboratuvar ve atölyeler yaptığını ve sonrasında eğitim sürecinden uzaklaştığını ifade eden Özer, şunları kaydetti: 'Başkanımızla birlikte dedik ki biz madem Millî Eğitim Bakanlığı olarak iş gücü piyasasına eleman yetiştiriyoruz. Birlikte süreci yönetelim. Maddi yük bizde... Müfredatı birlikte güncelleyelim. Öğrencilerin işletmedeki beceri eğitimini birlikte planlayalım. Mesleki eğitimin kalitesi için çok kritik olan öğretmenlerin alan ve atölye öğretmenlerinin işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte planlayalım. Ama iki şeyi yapalım. Arz talep dengesini rasyonel bir zemine oturtalım ve istihdamda öncelik tanıyalım. İşte bu attığımız adım bir anda siz değerli sektör temsilcileri tarafından müthiş teveccüh gördü. Çok kısa sürede akademik olarak başarılı öğrencilerin meslek liselerine teveccüh ettiğini gördük. Meslek liseleri artık yüzde 1'lik başarı diliminden öğrenci almaya başladı.'

Bu gelişmelerin ardından mesleki eğitimde üretim kapasitesinin artırıldığını anlatan Özer, şunları söyledi: 'Burayı özellikle sizlerin huzurunda biraz daha netleştirmemiz gerekiyor. Mesleki eğitimdeki aslolan şey, yaparak üreterek eğitimdir. Öğrencinin öğrenmesi için gerçek iş ortamında elini üretim bandına koyması lazım. Tüm süreçlerde aktif olarak yer alması lazım. Millî Eğitim Bakanlığının şöyle bir iddiası yok: 'Biz eğitimi bir kenara bırakalım. Üretim yapalım, piyasayla rekabet edelim.' Böyle bir derdimiz yok. Bizim derdimiz üretim kapasitesini eğitim- üretim- istihdam çevrimini güçlendirecek şekilde o zincirin bir halkası olarak inşa etmek.'

Kapasite artırımıyla birlikte Türkiye'deki 3 bin 574 mesleki teknik Anadolu lisesinde öğrencilerin eğitimle ilişkilerinin güçlenmeye başladığını aktaran Bakan Mahmut Özer, 'Yıllardan beri dezavantajlı öğrencilerin kümelendiği meslek liselerinde öğrenciler üretime yaptığı katkı kadar pay almaya başladılar. 2021 yılında üretimden meslek lisesi öğrencileri pay aldılar' ifadelerini kullandı.

Mesleki eğitimdeki üretim kapasitesinin artırılmasının Kovid-19 salgını gibi olağanüstü süreçlerde maske, maske makinesi, solunum cihazı gibi ürünlerin üretilmesine katkı sağladığını ve meslek liselerinin kara gün dostu olduğunu gösterdiğini aktaran Özer, mesleki eğitim merkezlerine ilişkin bir bilgiyi paylaştı.

Özer şunları söyledi: 'Geçmişten gelen alışkanlıklar var. Mesleki eğitim merkezlerinde biliyorsunuz haftada bir gün okula gidiliyor. Dört gün işletmede beceri eğitimi yapan bir dual mesleki eğitim modeli. Bazı mesleki eğitim merkezlerinde üretim yapıldığını gördük. Aslında mesleki eğitim merkezlerinde üretim yapılamaz. Çünkü öğrenci haftada bir gün okula gidiyor. Belli temel dersler alıyor. Üretim mekanizması yok. Onun için bu sene itibarıyla mesleki eğitim merkezlerindeki üretim kapasitesini sıfırlıyoruz. Oralar çünkü üretim yeri değil.'

REKABETİN ÖNEMİ

Ülkelerin kalkınmasında, rekabet gücünün artmasındaki en kritik noktanın fikrî mülkiyet ve sınai haklar olduğuna da değinen Özer, bunun için ilk defa meslek liselerinde AR-GE merkezleri kurulduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 50 AR-GE merkezi açılışı yaptıklarını, şu anda sayının 55'e ulaştığını anlatan Özer, şöyle devam etti: 'Son on yılda Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda öğrenci ve öğretmenlerin tescilini aldığı ürün sayısı, 29'dur arkadaşlar... Yani yıllık 2.9 tescile sahip olmuş Millî Eğitim Bakanlığına bağlı okullar. Biz hemen meslek eğitimindeki bu üretim kapasitesini fikrî mülkiyetle ilişkilendirdik. Eğitimler düzenledik. Bir anda meslek liselerindeki başvuru sayıları artmaya başladı ve meslek liselerindeki bu kapasiteyi bilim sanat merkezlerine, fen liselerine, diğer liselerimize, diğer okullarımıza, halk eğitimi merkezlerine, olgunlaşma enstitülerine paylaştırdık. 2022 yılında hedef olarak 7 bin 500 ürünün tescilini almayı hedeflemiştik. Bugün itibarıyla 7 bin 700 tescil aldık. Bakın 2.9... 7. Bin 700... İşte bu kültür tüm okullarda yaygınlaştıkça sadece eğitimin kalitesi artmayacak, aynı zamanda ülke çok daha girişimci ruha sahip olan gençlerle çok daha rekabet gücünü artırarak dünyayla rekabet edebilirlikle iddia sahibi olma yolunda emin adımlarla ilerleyecek.'

GENÇLERE DAVET

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise özel sektörün mesleki eğitim merkezlerinden daha çok istifade etmesi gerektiğini belirterek 'Ben bu kapsamda gençlerimizi, mesleki eğitim merkezlerine kayıt olmaya, işverenlerimizi de mesleki eğitim merkezlerinden öğrenci almaya davet ediyorum' dedi. Hisarcıklıoğlu, törende yaptığı konuşmada memleketin öncelikli meselesinin eğitim olduğuna inandıklarını söyledi. TOBB'un eğitim alanında yaptıklarına değinen Hisarcıklıoğlu, 'Özel sektör olarak nitelikli çalışan bulamamaktan, mesleki eğitimin ihtiyaçları karşılamamasından şikayet ediyorduk. Mesleki eğitimde kamu-özel sektör iş birliğini artırmak, özel sektörün rolünü güçlendirmek istiyorduk. Mesleki eğitim, özel sektörün insan kaynağını karşılamada en önemli vasıta olsun istiyorduk. Bu, bizim yirmi senedir gündemimizde olan bir konuydu. Bakanımızdan bu konuda hem büyük destek hem de önemli icraatlar gördük' diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, mesleki eğitimin, eğitim dünyasında yeniden cazibe merkezi haline geldiğine işaret ederek Türkiye genelindeki meslek liselerindeki doluluk oranının 2022 LGS'de yüzde 95 olduğunu söyledi. Konuşmaların ardından protokol, Özer ve Hisarcıklıoğlu tarafından imzalandı.

Editör: Haber Merkezi