Konferansın ana konuşmacısı UNICEF Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Afshan Khan, 'Genç kadınları ve kız çocuklarını; becerilerini, liderlik kapasitelerini geliştirmeleri ve özellikle daha dijital bir dünyada toplumsal cinsiyet eşitliğinin şampiyonları olmaları için desteklemenin zamanı geldi.' diye konuştu. Türkiye'de kız çocuklarının tüm potansiyellerine ulaşmalarının önündeki engellere dikkat çekmeyi amaçlayan Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı'nın yedincisi, 'Artık Zamanı Geldi! Dijital Çağda Kız Çocuklarının Liderliği' temasıyla gerçekleştirildi. Özge Uzun'un sunumuyla gerçekleşen konferansın ana konuşmacısı, UNICEF Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Afshan Khan oldu. Khan, kız çocukları ve kadınların güçlenmesi, pandemi sırasında dijital platformların kullanımı, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve diğer eşitsizliklerin derinleşmesi konularına değindi. Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vuslat Doğan Sabancı, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, genç kızların eğitiminin Vakfın ana misyonu olduğunu, kız çocuklarının güçlendiği ve her konuda liderlik yapabileceği bir dünyayı hedeflediklerini belirtti. Vuslat Doğan Sabancı, kız çocuklarının hala bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında yeteri kadar temsil edilemediğini, dünya genelinde internet kullanımında yüzde 17'lik bir cinsiyet farkı olduğunu söyleyerek gittikçe daha fazla dijital beceri ve bilgi talep eden işgücü piyasasında bu teknolojik eşitsizliğin ciddi bir sorun oluşturduğunu söyledi. Vuslat Doğan Sabancı sözlerini şöyle sürdürdü: 'Devletlerin, sivil toplumun, bireylerin çabalarıyla genç kızların ve kadınların eşitlik haklarını koruma konusunda son yıllarda ilerlemeler kaydedilmesine karşın dünyanın pek çok yerinde birçok konuda kız çocuklarına yönelik önyargı ve eşitsizlikler devam ediyor. Bu alanlardan en fazla dikkat çekenlerden biri ise içinde bulunduğumuz çağ için hayati olan 'dijital eşitsizlik'. Düşük ve orta gelirli ülkelerde, erkeklere göre üç yüz milyon daha az kadının mobil internete erişimi var. Bu dijital uçurum, kadınların ve genç kızların eğitim, sağlık ve finansal katılım gibi yaşamı iyileştiren hizmetlere erişimini giderek daha fazla zora sokuyor. Teknolojinin bölücü olmaktan daha çok büyük bir eşitleyici haline gelmesini sağlayacak stratejiler kurmak çok önemli. CRISPR teknolojisi geliştiren Jennifer Doudna ya da ilk ve şimdiye kadarki en iyi Kovid19 aşısını geliştiren Özlem Türeci olmasaydı hepimizin yaşamları daha yoksun olurdu.'

'PANDEMİ EŞİTSİZLİĞİ DERİNLEŞTİRDİ'

UNICEF Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Afshan Khan, 'Kız çocuklarına ve kadınlara, onların güçlenmesini ve eşit katılımlarını sağlayacak araçlar temin ederek, yalnızca bireylere yatırım yapmıyoruz, aynı zamanda daha güçlü toplumlar oluşturmaya katkıda bulunuyoruz. Kovid-19 salgını sırasında bağlantı kurmak, katılım haklarımızdan yararlanmak ve öğrenmek için dijital platformları daha fazla kullanmaya başladık. Ancak küresel salgın bize böylesi zorlu zamanlarda toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri de dahil olmak üzere her türlü eşitsizliğin derinleştiğini gösterdi. Bu eşitsizlikler yoksulluk, kaynak eksikliği ve sosyal normlarla kesiştiğinde, kadınların ve kız çocuklarının dijital alana tam olarak katılmalarını daha da güçleştiriyor. Hükümetler, uluslararası toplum, özel sektör, uzmanlar, ebeveynler, öğretmenler, topluluk üyeleri ve kız ve erkek çocukları olarak hepimiz harekete geçmeliyiz. Ergenlik çağındaki kız çocuklarının toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçirilmesi sürecine güvenli ve anlamlı katılımına yönelik desteğimizi hızlandırmalıyız. Genç kadınları ve kız çocuklarını; becerilerini, liderlik kapasitelerini geliştirmeleri ve özellikle daha dijital bir dünyada toplumsal cinsiyet eşitliğinin şampiyonları olmaları için desteklemenin zamanı geldi. Her çocuk için toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak üzere birlikte çalışmaya devam etmeliyiz.' dedi.

'KIZ ÇOCUKLARININ SESİ DUYULMALI'

Afşin Yurdakul'un moderatörlüğünü üstlendiği 'Kız Çocuklarının ve Kadınların Liderliği Alanındaki Öncülerle Özel Sohbet'te Aydın Doğan Vakfı Başkanı ve Hepsiburada kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan, UNICEF Genel Direktörü Henrietta Fore ve Nasdaq Başkanı ve CEO'su Adena Friedman görüşlerini paylaştılar. Kovid-19 salgınının kız çocuklarının çevrimiçi eğitime, araçlara ve bağlantı kurma olanaklarına erişimini daha da kısıtladığını belirten UNICEF Genel Direktörü Henrietta Fore, 'Bu durum özellikle toplumdan dışlanmakta olan veya erişilmesi zor topluluklarda yaşayan kız çocukları ile mülteci ve göçmen statüsünde yaşayan kız çocukları için geçerli. İşte bu yüzden eğitim politikaları hem kız hem oğlan çocukları için dijital beceriler konusunu vurgulamalı. Ayrıca dijital ürünler ve hizmetler geliştirilirken kız çocuklarının sesini duymalı ve onların çözüm önerilerini dahil etmeliyiz' dedi. Kız çocuklarının ve kadınların hayallerini paylaşmanın sadece ekonominin güçlenmesi değil, daha dengeli bir toplum için de önemli olduğunu vurgulayan Nasdaq Başkanı ve CEO'su Adena Friedman rol modellerin kritik olduğuna değinerek şunları söyledi: 'Ekonomik kalkınmanın desteklenmesi, inovasyonun bizi geleceğe götürmesi için eşitlik önemli. Babam benim için önemli bir rol modeldi. Bu sayede işini nasıl yönettiğini, finansal piyasaların nasıl olduğunu öğrendim. Ben 9 yaşındayken annem avukat oldu, onun yolculuğunu izlemek benim için ilham verici oldu. Bilimi, matematiği anlamak için bizi teşvik eden öğretmenlerim de rol modellerimdi.' 'Dijital Çağda Kız Çocuklarının Güçlenmesi: Fırsatlar ve Zorluklar' panelinin açılış konuşmasını yapan UNFPA Türkiye Temsilcisi Hassan Mohtashami şunları söyledi: 'Hepimiz, dijital dünyanın aktif üyeleri oldukları için kız çocuklarının çevrimiçi etkileşim ve öğrenme sürecinin önemli bir parçası olduğunun farkındayız. Ve kız çocuklarının gelişim çağında, artık çevrimiçi ortamla daha çok iç içe olarak yaşadıkları deneyimlerin psikolojik etkisinin de, yaşamları boyunca onlara eşlik edeceğini biliyoruz. Bu nedenle ergen kızların dijital dünyada haklarını öğrenmeleri, çevrimiçi ortamda söz ve liderlik sahibi olmaları ve kendi bedenleri üzerinde karar verme hakkını talep edebilmeleri çok kritik. UNFPA olarak dijital çağda da kadınların ve kız çocuklarının cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarını savunmaya devam edeceğiz ve kimseyi geride bırakmayacağız.'

'KIZ ÇOCUKLARININ YARISI ÇEVRİMİÇİ TACİZE MARUZ KALIYOR'

Öte yandan, Şirin Payzın'ın moderatörlüğünde gerçekleşen 'Dijital Çağda Kız Çocuklarının Güçlenmesi: Fırsatlar ve Zorluklar' panelinde akademisyen ve aktivistler bir araya geldi. Birleşik Krallık'tan konferansa bağlanan London Schools of Economics akademisyeni Sonia Livingstone, 2 milyar gencin internete erişiminin bulunmadığı, erkeklerin internet erişiminin kızlara oranla daha yüksek olduğu bilgisini verdi. Livingstone şöyle devam etti: 'Kamusal alanda da evde de dijital olanaklar sağlanacağı zaman erkek çocuklara daha fazla destek veriliyor. Kız çocuklarının yarısından fazlasının çevrimiçi tacize maruz kaldığını görüyoruz. Onların hayatını kısıtlamak yerine onlara yolcuklarını nasıl devam ettireceklerini öğrenmeleri için destek olmamız gerekiyor.' Akran dayanışmasının önemine değinen Ukraynalı aktivist, Teenergizer Kurucusu Yana Panfilova, pandemi döneminde özellikle genç kızların anksiyete ve depresyondan şikayetçi olduğunu, ruhsal travmalarla ve sosyal mesafeyle başa çıkmakta zorlandığını belirtti.

'FİLTRE BALONU İÇİNDE YAŞIYORUZ'

Siber şiddet konusunda kız çocuklarının karşı karşıya kaldığı zorluklarla mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yapan Kız Başına Platformu Koordinatörü İlayda Işık ise 'Her birimiz bir dijital dönüşümün içindeyiz. Her şey dijitale taşındığı gibi, eşitsizlik, nefret söylemi ve şiddet de dijitale taşındı. Bu şiddetin hepsinin farkında değiliz. Filtre balonu içinde yaşıyoruz. Aynı düşünce ve yaklaşım içinde olduğumuz gruplarla bir arada bulunuyoruz. Sosyal medya algoritmaları bunu bu şekilde ayarlıyor.' dedi.

Editör: Haber Merkezi