Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bilgilendirmeye göre; KOVID-19'a neden olan virüsün yüzeylerde ne kadar süre hayatta kaldığı kesin olmamakla birlikte diğer koronavirüsler gibi davranıyor. Çalışmalar, koronavirüslerin (KOVID-19 virüsü hakkında ön bilgiler dahil) farklı koşullar altında değişiklik göstermekle birlikte yüzeylerde birkaç saat veya birkaç güne kadar devam edebileceğini ortaya koyuyor. ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü`nün yaptığı araştırmaya göre koronavirüs; havada üç saate kadar, bakır yüzeylerde 4 saate kadar, karton yüzeylerde 24 saate kadar canlı kalabiliyor. Bir başka araştırmada ise plastik ve paslanmaz çelik yüzeylerde 72 saate kadar canlı kalabileceği belirtiliyor. Koronovirüsün yüzeyde kalma süresine ilişkin çalışmalar devam etmekte olduğundan bu süreler ile ilgili bilgiler de zaman içinde değişiklik gösterebilir.

'KİŞİSEL HİJYENE DİKKAT ETMEK YETERLİ DEĞİL'

Bu bilgilere dayanarak TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, açıklama yaptı. 'Virüsün farklı koşullarda değişkenlik göstermekle birlikte yüzeylerde canlı kalması nedeniyle dezenfekte edilmeyen yüzeye yapılan temas ile bulaşıcı hale geliyor' denilen açıklamada şunlar söylendi: 'Virüsün insanı enfekte etmesi için ise belli miktarda virüse maruz kalması gerektiğidir. Bu noktada kişiden kişiye bulaşma için sosyal mesafe sınırlandırması ve kişisel hijyenin önemli olduğu tüm otoritelerce ifade edilmektedir. Ancak sadece sosyal mesafe sınırlandırması ve kişisel hijyene dikkat etmek yeterli değildir. Toplum sağlığını ilgilendiren bu salgın süreci, aynı zamanda sağlıklı ve temiz bir çevrenin önemini, işçi sağlığının dikkate alınması gerektiğini de açıkça göstermiştir.

'ATIK İTHALATI DEVAM EDİYOR'

Virüsün canlı kaldığı ortamlar sadece yaşam alanlarımız değil aynı zamanda atıklarımızdır. Biliyoruz ki atık toplama, aktarma, geri kazanım bertaraf süreçlerinde belli bir yol alınmış olmasına karşın henüz gerçek bir atık yönetimi sağlanamamaktadır. Toplama ayırma, geri kazanım ve geri dönüşüm tesislerinde, atık aktarma istasyonları ve düzenli atık depolama sahalarında, atıkların üzerinde KOVID-19 virüsünün bulunması olasıdır. Yaşamakta olduğumuz süreçte atık sirkülasyonunun, çalışma ortam ve biçiminin uygun şekilde organize edilmesi, denetlenmesi gerekmektedir. Yaşadığımız gerçekler ile olması gereken doğruların uyuşmadığı yazık ki görülmektedir. Gerçek olan şu ki atıkları kaynağında ayırmıyoruz. Atık ithalatı halen devam etmektedir. Özellikle toplama ve ayırma sürecinde bulunan sokak toplayıcıları kaynakta ayırmanın olmaması nedeni ile doğrudan ciddi bir maruziyet riski altındalar.

'ATIK TOPLAMA NOKTALARI OLUŞTURULMALIDIR'

İngiliz hükümeti enfekte olan bireylerin hastalığı başka bireylere bulaştırmaması için atıklarının en az 72 saat bekletilmesi gerektiğini belirtmiştir. Buradan hareketle kent içi atık toplama sistemlerinin halk sağlığı ve atık sektöründe çalışan işçi sağlığı gözetilerek bu süreçte, en az üçlü toplama sistemi ile yürütülmesi sağlanmalıdır. Yerel yönetimler bu konuda gerekli çalışmaları hızla organize etmelidir. Konutlar için üçlü ayırma sistemi en azından geri dönüştürülebilir atıklar, organik atıklar ve tıbbi atıkları içermelidir. Cam ve diğer tehlikeli atıklar için kent merkezlerinde atık toplama noktaları oluşturulmalıdır. Sıfır Atık Yönetmeliği kapsamında Kamu Kurum ve Kuruluşlarının kaynakta ayırma ve sıfır atık Yönetim Sistemini kurma ve belgelendirmelerini 1 Haziran 2020 tarihine kadar tamamlaması zorunludur. Birçok Kamu kurumu sistemi kurma ve uygulama noktasında çalışmalarını yürütmektedir. Zorunlu süreyi beklemeden Sıfır Atık Yönetim Sistemini kurup temel seviye belgesini alan kamu kurumları mevcuttur. Bu süreçte sıfır atık yönetim sistemi kapsamında kamu kurumları, satış noktaları, ofis vb yerlerde de tıbbi atık toplama kaplarının oluşturulması önemlidir.

'ATIKLAR EN AZ 3 SINIFTA AYRILMALI'

Tüm atık sektöründe çalışanların maske, kesicidelicilere karşı güvenli iş eldiveni, koruyucu gözlük takması ve iş elbisesi giymesi sağlanmalıdır. Aksi koşullarda çalışılmaması gerekmektedir. Çevre Mühendisleri Odası olarak bu süreçte; Belediyelerimizi salgının hızını kontrol altına alacak olan gerekli atık yönetim yaklaşımını ve çalışma ortamını oluşturarak bir an önce uygulamaya çağırıyoruz. Halkımızı atıkları kaynağında ayırmaya, atıklarını tehlikeli atıklar hariç olmak üzere; geri dönüştürülebilir atıklar, organik atıklar ve tıbbi atıklar olarak en az 3 sınıfta ayırmaya davet ediyoruz. Atık ithalatının durdurulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sürecin en önemli kişisel hijyen ürünü su ve sabun. Suyu tasarruflu kullanmamız gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Biliyoruz ki temiz bir çevre olmadan insan ve halk sağlığı korunamayacaktır. Gerçeklerimizin doğrulara evrileceği bir deneyimle bu süreci atlatacağız. Bilimin, bilim insanlarının, canla başla çalışan sağlık emekçilerinin önerdiği tüm tedbirleri hep birlikte uygulayarak, daha yaşanır bir dünyada sağlıklı günlere hep birlikte dayanışma ile kavuşacağız.'

Editör: Haber Merkezi