Rosenau1900'lü yılların başında politika, sağlık ve halk sağlığı ile ilişkili olarak şunları söylemiştir. Günümüze ışık tutan karşılaştırmalar açısından yararlı olacağını düşünerek sunuyorum:

'……Politika bu ülkede (ABD) sağlık yönetiminin laneti olmuştur. Politika ve sanitasyon uyuşmaz. Bu ikisini boşamak önemlidir. Sağlık görevlisi kadrosuna eğitimleri onları bu işe uygun biçimde hazırlamış olanlar atanmalıdır. Bu personele büyük sorumluluklarıyla orantılı tazminat verilmeli ve diğer koşullar yetkin kişilerin mesleğe girmesini ve geliştirmesini sağlayacak biçimde çekici olmalıdır.

Sağlık bilimlerinin ilerlemesini anlatmak yeterince keyiflendirebilir, fakat bütün bu büyük ilerlemelere rağmen birçok sorunun çözülmemiş olduğu gerçeğine gözlerimizi kapatmamalıyız. Kanser ve zatürree bize kafa tutuyor, atölyelerdeki birçok işçi bunların ve diğer patolojik bilinmezlerin ardı arkası kesilmeyen hücumuna uğradığıma göre, bunun ne kadar süreceğini kim söyleyebilir? Ateş hattındakilerin, gelecekte bunların deneysel yöntemlerle çözülmüş ya da çözülüyor olacağına inancı tamdır.

Bazı bulaşıcı hastalıkları azaltma hatta bütünüyle hakkından gelmemizi sağlayan gücümüz bazı bulaşıcı olmayan tutulmaların önemini gölgelemektedir. Kalp, böbrek, karaciğer ya da beynin organik hastalıklarından korunmak tifo, verem ya da çiçekten korunma kadar önemlidir. Daha da ötesi koruyucu hekimliğin amacı sadece enfeksiyonları ve ileri yaşlarda kaçınılmaz biçimde gelişecek olan dejenerasyonların erken dönemde ortaya çıkmalarını önlemek değil her bireye kendisine verilmiş ömrü boyunca en yüksek günlük verimi sağlamanın yollarını da aramaktır. Belki de verimli yaşamak uzun yaşamaktan daha önemlidir. Daha uzun yaşamak için vücuduna bakmaktan başak bir şey yapmayan birçok maddi yükümlülüğünü ve ahlaki sorumluluğunu ihmal ediyordur. Kısacası koruyucu hekimliğin amacı daha uzun yaşamak değildir, çünkü aynı zamanda daha sağlıklı, daha mutlu ve daha iyi yaşamıyorsak biraz daha uzun yaşıyor olmamız çok önemli değildir.

Bilimin başarılarını değerlendirirken onun zaferlerinin parıltısı bizi kör etmemeli. İlerlemeler tatmin edici hatta parlak olmuştur, fakat sadece yüzey kazınmıştır; oysa yaşam ve yasaları ile ilgili cehaletimiz çok derinlerdedir. Net bir neyi bilmediğimiz bilgisi neyi bildiğimiz kadar önemlidir. Önceleri karanlığı görmemiz cesur bir adama bakardı, şimdi birçok Coulomb gözü pek ruhlarıyla, sadece yeni bir rota aramak için de olsa yeni bir kıta bulmak umuduyla keşfedilmemiş denizlere yelken açmıştır.

İnsan aklının kısıtlılıklarının yanı sıra insan vücudunun eksiklikleri ve hataları da ilerleme tekerlerini frenler.

Koruyucu hekimlik öğrencileri açıkça insan topluluğunun hastalıklı, cahil ve ahlaksız olduğu gerçeği ile yüz yüzedir. Kendisini temizleme, öğretme ve yenileme görevine adamıştır.

Zamanımızın rüyası olan koruyucu hekimlik herkes için yeterli olduğunda, herkes yeteneğine göre emek payını yerine getirecek ve herkes vücudumum gereksindiği ve sağlığının talep ettiğine yeterince sahip olacaktır. Bunlar sadaka değil adil olmanın gereğidir. Koruyucu hekimlik zamanımızın gereksin acıların ve erken ölümlerin olmadığı; en büyük endişenin insanların refahından ibaret olduğu, açgözlülük ve bencilliğin yerini insanlık ve merhametin aldığı bir dönemin düşüdür: bütün bunların insanlığın bilgeliği gerçekleştirildiğini düşler. Bu koruyucu hekimlik düşleri, bizlerin bireysel olarak içinde olacağımız umudu değil, bizden sonra yaşayacakların yaşantılarına yardımcı olabileceğinin sevincidir. Gençler ileri görüşlü olduğunda yaşlıların umudu gerçekleşir.