İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon (İngilizce) Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Hikmet Uçgun, Uluslararası Kalkınma ve Barış için Spor Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada sağlıklı bir yaşam için fiziksel aktivite ve egzersizin önemine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Hareketli yaşamın hastalıktan koruyucu etkisi bulunuyor
Hareketli yaşamın bireylerin sistemli ve sürekli bir şekilde kendisiyle ve başkasıyla yarışma amacı içinde olmadan bir bedensel hareketlilik içerisinde olması anlamına geldiğini belirten Uçgun, aktif bir yaşamın birçok hastalığa karşı koruyucu olduğunu ve sağlığın daha üst düzeye çıkmasını sağladığına dikkat çekti.
Düzenli egzersizler kemik yoğunluğunu artırıyor
Uçgun, düzenli egzersizlerin sağlık üzerindeki olumlu etkilerine değinerek “Hareketli yaşam bireylerin kaslarını güçlendirir, dayanıklılığını artırır ve genel fiziksel uygunluk seviyelerini iyileştirir. Bu sayede bireylerin günlük aktiviteleri daha kolay ve daha keyifli yapabilir hale gelmesi sağlanır. Düzenli yapılan egzersizler kemik yoğunluğunu artırır ve osteoporoz gibi kemik hastalıklarının riskini azaltır” dedi.
Kalp damar sağlığı iyileşiyor, bağışıklık sistemi güçleniyor
Fiziksel aktivite ve hareketin genel sağlık üzerindeki olumlu etkilerinden de bahseden Uçgun, “Fiziksel aktiviteler kalp ve damar sağlığını iyileştirir ve kalp-damar hastalıkları riskini azaltır. Kan basıncını düzenler ve kolesterol seviyelerini dengeler. Bununla birlikte hareketli bir yaşam tarzı, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde ve kilo kontrolünde de önemli bir rol oynar. Düzenli fiziksel aktivite, metabolizmayı hızlandırır, yağ yakımını artırır ve kilo vermeye yardımcı olur” ifadesini kullandı.
Zihinsel ve duygusal sağlık da olumlu yönde etkileniyor
Uçgun, Hareketli bir yaşam tarzının sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda zihinsel ve duygusal sağlığı da olumlu yönde etkilediğini ifade ederek, “Egzersiz yapmak, endorfin adı verilen mutluluk hormonlarının salınımını artırır. Bu da stresi azaltır, ruh halini iyileştirir ve genel ruh sağlığını olumlu yönde etkiler” dedi.
Haftada üç gün 25 dakika yoğun egzersiz yapılmalı
Sağlıklı bir yetişkinin haftada en az 150 dakika orta şiddette ya da 70 dakika yoğun şiddette aerobik egzersiz yapmasının önerildiğini kaydeden Uçgun, “Dünya Sağlık Örgütü ve Amerikan Kalp Derneği gibi kuruluşlar tarafından önerilen rehberlere göre, sağlıklı yetişkinlerin haftada en az 150 dakika orta şiddette veya 75 dakika yoğun şiddette aerobik egzersiz yapmaları önerilmektedir. Bu öneri, haftada yaklaşık 30 dakika beş gün boyunca orta şiddetli aerobik aktiviteler veya haftada 25 dakika üç gün boyunca yoğun şiddetli aerobik aktiviteler anlamına gelmektedir. Ayrıca, kuvvetlendirme egzersizlerinin de haftada en az 2 gün yapılması gerektiği yine ilgili rehberlerde vurgulanmaktadır” diye konuştu.
Egzersiz planı kişiye özel olmalı
Dr. Öğretim Üyesi Hikmet Uçgun, her bir bireyin birbirinden farklı özelliklere sahip olduğunun ve egzersiz ihtiyacının kişiden kişiye değişebileceğinin unutulmaması gerektiğini belirterek“Bazı kişilerin daha fazla egzersize ihtiyacı olabilirken, diğerleri için daha az egzersiz yeterli olabilir. Bu nedenle, aktivite ve egzersiz planlamaları kişisel sağlık hedeflerine ve bireyin fiziksel durumuna göre konunun uzmanı profesyonellerle birlikte yapılmalıdır. Özellikle eşlik eden bir hastalık varlığının olması gibi bir durumda ise mutlaka hekim ve fizyoterapist gözetiminde aktivite ve egzersizler uygulanmalıdır” uyarısında bulundu.
Oturarak geçirilen uzun saatlerde yürüyüş molası verilmeli
Günlük hareketliliğin de önemli olduğunu belirten Uçgun, “Oturarak geçirilen uzun saatlerin ardından düzenli aralıklarla kısa molalar vermek, hareket etmek veya yürümek de önemlidir. Günde 10 bin adım atmanın genel sağlık için faydalı ve yeterli olabileceği de kabul edilen günlük hareketlilik ölçü birimleri arasındadır” dedi.
