Çifte yarış için geri sayım çoktan başladı.

Biri sandık başında, öteki sıra başında.

Heyecan ise dorukta

İlkinde ülke yönetimine talip olanlar, ikincisinde geleceğini şekillendirecek başarıya ulaşmaya çalışan öğrenciler yarışacak.

Ankara bu aylarda çoktan boşalmaya başlamıştı.

Ama seçimler ve sınavlar art arda gelince tatil planları ertelendi.

Sokaklarda fazlaca bir eksilme olmadı.

Kent nöbetinin son tarihi 8 Temmuz.

Milletvekili seçimleriyle birlikte 24 Haziran'da Cumhurbaşkanlığı için yapılacak ilk tur oylamada adaylardan hiç birinin yüzde 50 artı 1 oyu sağlayamaması halinde kimin bu göreve seçileceği ilk turda en çok oy olan iki isim arasında 8 Temmuz'da gerçekleştirilecek ikinci tur oylama sonunda belli olacak.

Başkent'ten tatil beldelerine alışılagelen göç de o günün akşamından itibaren start alacak.

Davullu, zurnalı seçim propagandalarının ardından koca kent yine sessizliğe bürünecek.

Ne var ki, tatil hesapları bu yıl her zamankinden daha iç karartıcı durumda.

Benzin ve mazot fiyatlarındaki artışlar, çarşı-pazar fiyatlarının yanı sıra otobüs firmalarının şehirlerarası yolcu taşıma ücretlerine de yansıdı.

Kişi başına bilet ücretleri yüz lirayı buluyor.

Bu rakam, bazı turizm beldeleri için düzenlenen seferlerde daha da yukarılara çıkabiliyor.

Yol masrafı, özel araçlarıyla tatile çıkacaklar için de büyük mali külfet oluşturuyor.

Konaklama ücretleri ise kanatlanmış durumda.

Üç-dört kişilik bir ailenin çıkacağı on günlük mütevazı bir tatilin maliyeti bile el yakan cinsten.

Dar gelirliler ise çaresiz.

Gözler yine kredi kartlarında

Yaşanılan onca sıkıntının koca yıl boyunca bedenlere çöken yorgunluğunu atmanın çaresini ufak tefek değişikliklerde aramak da çok görülmemeli.

Aksi halde yaşam zindan oluyor.