Basın açıklamasına Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri Songül Üzgün, Onur Lami Yalman, TMMOB Ankara İKK Sekreteri Özgür Topçu, İMO Ankara Şube Başkanı Selim Tulumtaş, EMO Ankara Şube Başkanı Ömürhan Sosyal, Makine Mühendisleri Odası'ndan Seyit Ali Korkmaz ve Cemal Gedikoğlu katıldı.

TMMOB Ankara İKK Sekreteri Özgür Topçu, 'AKP iktidarı son almış aldığı kararla kamu yararını ve halkın can ve mal güvenliğini yok sayan bir karar almıştır. Bizleri şaşırtmamıştır, teknikerlere, teknik öğretmenlere ve teknisyenlere denetim yetkisi verilmesi ve bir seçim yatırımı olan imar affı kararlarıyla plansız ve güvensiz yapılaşma iktidar eliyle meşrulaştırılmıştır. Son aldıkları kararda da yapı ruhsatlarında mühendis ve mimarların imzalarının kaldırılması ile yine plansız, güvensiz yapılaşmanın ve sahteciliğin önü açılmıştır. Mühendis ve mimarların imar sürecinden dışlanmasına izin vermeyeceğiz. Konuya ilişkin mücadeleyi sürdüreceğiz. TMMOB nezninde hukuki süreç başlatacağız' dedi. Yapılan ortak basın açıklamasını İMO Ankara Şube Başkanı Selim Tulumtaş okudu.

Tulumtaş, AKP'nin inşaat sermaye birikim politikaları ve rant odaklı ekonomik düzene değinerek, 'Kamu yararını planlama ve şehircilik ilkelerini, mesleki hak ve yetkileri gözetmeyen hatta bunları inşaat sektörünün gelişiminde engel olarak gören bir hal almıştır. 2 Mayıs 2018 tarihinde 30409 (mükerrer) Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğ ile yeni Yapı Ruhsatı Formu Standardı yürürlüğe girmiş ve tebliğin ardından İç İşleri Bakanlığı tarafından Mekansal Adres Kayıt Sistemi Yapı Belgeleri Uygulamasında ruhsat formu değişikliklerinin işlenmesi ile yapı sahibinin yapı müteahhidinin şantiye şefinin yapı denetçilerinin (fenni mesullerinin) etüt ve proje müelliflerinin ıslak imzalarının yer aldığı haneler kaldırılmıştır. Bu düzenleme ile etüt proje müellifleri olan mühendis ve mimarlar yapı üretim süreçlerinden koparılmaya çalışılmaktadır' dedi. Basın açıklamasında şunlar kaydedildi: 'Bu düzenleme kent topraklarının yağmalanmasını hızlandırarak her alanda yıkım ve yoğun yapılaşmanın önünü açan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve kentleşme ve planlama ilkelerine aykırı olarak hazırlanan imar uygulamaları ve eşitsiz yapılaşmaya neden olan planlı alanlar imar yönetmeliği kaçak yapılaşmayı özendiren ve meşrulaştıran imar affı sayısız KHK'lar ve torba yasalarla birlikte ele alınmalıdır.

HALKIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE

Meslektaşlarımızın ruhsat aşamasında bilgileri dışında proje değişiklikleri yapılmasına karşı, projelerini meslek odasında kayıt altına aldırmaları hak ihlallerine karşı bir güvence olarak önem taşımaktadır. Halkın can ve mal güvenliği ile meslek haklarımıza karşı yapılan bu saldırıya can ve mal güvenliğini korumayan doğal, tarihi ve arkeolojik kentsel SİT'ler dahil olmak üzere yaşam alanımızdaki imar talanını meşrulaştıran ve yasadışı yapılaşmaları mali kaynak yaratma amacıyla kullanan ve affeden tüm bu girişimlere karşı mücadelemizi kararlıkla sürdüreceğiz.' Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, uygulamadaki noktalara değinerek şöyle konuştu: 'Mimarlar Odası'nın diğer şubelerle değerlendirdiğimiz toplantıda çok ilginç bir şey ortaya çıktı.

Eskişehir Şube Başkanımız bu ruhsatlara meslek insanlarının imza atmaması durumunda tespit ettikleri bir belgeden bahsetti ve ölü bir isme ruhsat verilmiş. Bununla mimar ve mühendisleri devre dışı bırakırken sahte mimar ve mühendislerin önü açılıyor ve kontrol edilemez bir noktaya ulaşıyor. Bu saatten sonra yapılan yapıların depreme dayanıklı mı değil mi projesine uygun mu değil mi? Bunların hiçbirinin kontrolünü yapamayacak durumdayız. Yapılan projeyi sonuna kadar denetliyorsunuz ve iskan aşamasında ruhsat eklerine uygun olup olmadığı konusunda da iskana attığınız imza onu gösteriyor. Yaptığınız proje uygun bir şekilde yapılmış mı? Yapılmamışsa kimse o zaman kapımızı çalıp binamız yıkıldı projesine uygun değildi, deprem sürecinde başka bir şey yaşandı, bu bina güvenli mi değil midir? diye sormasın. Hükümet tarafından bürokrasinin azaltılması için bu düzenlemenin yapıldığı ifade ediliyor ancak bürokrasinin azaltılması için kamuda rüşveti sona erdirmek üzere sistematik olarak mücadele edilmesi gerekiyor. İnsanlar, proje verdiğinde mimar ve mühendislerin bir takım evraklarının eksik olmasından çok rüşvet çarkının bir sonucu olarak da geciktirildiği herkes tarafından biliniyor. Bunların çözülmesi ve bilim ve tekniğin ışığında hareket edilmesi gerekiyor.'

Editör: Haber Merkezi