Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Yeni yılın ilk Kabine Toplantısı'nın ardından vatandaşlarla beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirten ve yeni miladi yılın ülke, millet ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini niyaz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekatı bölgesindeki bir üs bölgesine sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen askerlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

Tedavileri devam eden yaralı askerlere acil şifalar temenni eden Erdoğan, "Saldırıların ardından şehit yakınlarımızın bir kısmıyla telefonda görüştük. Kendilerine hem taziyelerimizi sunduk hem de devletimiz ve milletimiz adına minnettarlığımızı ifade ettik. Tarih bilmez, kutsal tanımaz edepsizlere rağmen şehit ailelerinin metaneti, vakarı ve sabrı karşısında duygulanmamak elde değil. Merhum Mehmet Akif'in o veciz ifadesiyle, 'Sıksan şüheda fışkıracak' bu mübarek topraklarda gazi ruhu, şehitlik ve şehadet bilinci hiç eksik olmuyor. Ne diyor şair? 'Bayrakla dertleşen toprakla birleşen, can verip devleşen birileri var. Ezan dinmez diyen, bayrak inmez diyen, şehit ölmez diyen birileri var." ifadelerini kullandı.

İstiklal Marşı'ndan bir mısra okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Her karışı şehit kanlarıyla yoğrulmuş vatanın dört bir yanında, 'Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' şuuruna sahip milyonlarca gencimiz, kardeşimiz, vatandaşımız var. Rabb'im kahraman askerlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Şehitlerimizin kanlarını her zaman olduğu gibi yerde bırakmadık. Sadece son 5 günde Suriye ve Irak'taki terör unsurlarına düzenlenen hava harekatlarımız neticesinde 114 hedef vuruldu, 78 terörist etkisiz hale getirildi. Milli İstihbarat Teşkilatımız 12 Ocak'tan bugüne kadar terör örgütüne ait toplam 60 kritik altyapı ve mühimmat tesisini imha etmiştir. Emniyet ve jandarma birimlerimizin operasyonlarında, yılbaşından bu yana terörle iltisaklı 465 kişi gözaltına alınmıştır."

"TÜM TERÖR UNSURLARINI YOK ETME TALİMATI VERDİK"

Cumartesi günü gerçekleştirilen Dar Kapsamlı Güvenlik Toplantısında sahadaki güncel durumu değerlendirdiklerini söyleyen Erdoğan, "Güvenlik birimlerimize, yanında, yöresinde, arkasında kim olduğuna bakmadan tespit ettikleri tüm terör unsurlarını yok etme talimatı verdik." diye konuştu.

Bugünkü Kabine Toplantısında diğer konuların yanı sıra son dönemde artan terör saldırılarını da tüm yönleriyle ele aldıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Öncelikle şu hususun altını tekrar çizmek istiyorum, Türkiye'nin bir süredir kararlılıkla uyguladığı terörü kaynağında bertaraf etme stratejisi, en çok bölgemizde bir 'teröristan' kurma hesabı yapanları rahatsız etmiştir. Bu rahatsızlık farklı yol ve yöntemlerle defalarca dışa vurulmuştur. Hazımsızlığın ifadesi, kimi zaman ülkemiz içindeki aparatlarını harekete geçirerek, kimi zaman ülkemizi işgalci olarak suçlayarak, kimi zaman uluslararası arenada bizi sıkıştırmaya çalışarak, kimi zaman sosyal medya üzerinden yalan yanlış bilgiler yayarak, kimi zaman tetikçiliğini yaptırdıkları basın yayın organlarını kullanarak, kimi zaman da doğrudan canımızı acıtmaya yönelik hain terör eylemlerini destekleyerek gerçekleşmiştir."

Türkiye'nin, bölücü elebaşlarını kendilerini güvende hissettikleri yerde imha ettikçe ülkenin önünü kesmeye yönelik girişimlerin daha da arttığını söyleyen Erdoğan, "Bölücü terör örgütü PKK'ya silah, mühimmat, eğitim ve himaye desteği sağlayarak palazlandırma girişimleri hız kazanmıştır. Ülkemizin Suriye'de ve Irak'ta gerçekleştirdiği sınır ötesi harekatlar sayesinde hedefine ulaşamayan bu çabaların halen ısrarla ve inatla sürdürüldüğünü çok iyi biliyoruz." dedi.

Bir gerçeğin altını özellikle ve kalın çizgilerle çizmekte fayda gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her ne kadar birileri anlamasa da biz sınır ötesi operasyonlarımızla sadece güney sınırlarımızın huzur ve güvenliğini garanti altına almadık. Bu operasyonlarla aynı zamanda ülkemizi bir terör koridoruyla kuşatma senaryolarını da yırtıp attık. Yine bu şekilde teröristlerin zulümleri sebebiyle göç edecek 3-4 milyon sığınmacının kendi topraklarında kalmasını temin ettik. Sınır ötesi harekatlarımız, Türkiye'yi düzensiz göç dalgası üzerinden iç karışıklığa sürüklemeye dönük oyunları da boşa çıkarmıştır." ifadelerini kullandı.

"BUNDAN GERİYE DÖNÜŞ ASLA SÖZ KONUSU OLAMAZ"

Geçici sığınmacı statüsüyle Türkiye'de bulunan 620 binden fazla Suriyelinin, terörden kurtarılmış güvenli bölgelere geri döndüğünü bildiren Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:

"Beslenme kaynakları kesilen, yeni militan devşiremeyen, sahada sürekli güvenlik güçlerimizin baskısı altında ezilen terör örgütü kendisine biçilen bölücü rolü uygulama imkanı bulamamıştır. Sınırlarımız ötesindeki askeri mevcudiyetimiz hem vatanımızın güvenliği hem vatandaşlarımızın huzur ve esenliği açısından hayati öneme sahiptir. Bundan geriye dönüş asla söz konusu olamaz. Karşımızdaki tablo gayet açıktır. Türkiye, bölücü terör tehdidini ya kaynağında kurutacak ya da eskiden olduğu gibi terörle mücadeleyi sınırları içinde şehirlerinin sokaklarında, mahallelerinde verecektir. Ülkemizin böyle bir felaketle karşı karşıya kalmasına kesinlikle müsaade edemeyiz. Dolayısıyla bu mücadeleyi sadece kendimiz, kendi güvenliğimiz için değil, evlatlarımızın terörsüz bir iklimde büyüyebilmeleri için de sonuna kadar vermek mecburiyetindeyiz.

Bu hakikatler dikkate alınmadan gündeme getirilen ister iyi niyetli, ister art niyetli olsun, hiçbir teklifin ülkemize faydası, bizim nezdimizde de karşılığı yoktur. Aksi yöndeki ısrarlı beyanlar, sınırlarımız ötesinde cansiperane bir şekilde görev yapan askerlerimiz başta olmak üzere milletimizin canını sıkmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Esasen bu tür gündemlerin ülkemizin planlarını bozduğu çevreler tarafından kasıtlı olarak körüklendiğine inanıyorum. Çünkü Türkiye başarılı sınır ötesi operasyonlarıyla toprakları üzerinde ameliyat yaptırmayacağını çok açık ve net göstermiştir. Bu da özellikle haritaları değiştirmekten, bunu sürekli gündemde tutanların bölgemize yeni Sevr dayatmasında bulunanların hesabını altüst etmiştir. Şu an üzerinde durulması gereken asıl husus, sınır ötesi operasyonların nasıl daraltılacağı, bu bizim gündemimizde yok, nasıl genişletileceğidir. Yarım kalan işlerin ne zaman ve nasıl tamamlanacağıdır."

"ÇALIŞANLARIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEME SÖZÜMÜZÜ TUTMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

En çok yoğunlaştıkları alanlardan birinin de hayat pahalılığı ve enflasyona karşı verdikleri mücadele olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Aylık çekirdek enflasyonun eylüldeki yüzde 5,3 seviyesinden aralık ayında yüzde 2,3 seviyesine gerilemesi yürüttüğümüz kararlı mücadelenin işaretidir. Ancak hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadelemizde milletimizin yardımını bekliyoruz. Çünkü bu meselenin teknik boyutu kadar psikolojik boyutu da önemlidir. Öncelikle ürettiği ve sattığı malın, verdiği hizmetin fiyatını enflasyonla orantılı olmayan düzeylerde artıran tamahkar anlayışı ortadan kaldırmalıyız. Çalışanlarımız ve emeklilerimiz başta olmak üzere, insanımızın refah düzeyini yükseltmek için de canla başla çalışıyoruz. İşçi, memur, emekli maaşlarında ve onlara endeksli ödemelerde yaptığımız yüksek oranlı artışlarla bunu kısmen sağladık. İnşallah önümüzdeki dönemlerde aynı anlayışla çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzü tutmaya devam edeceğiz. Türkiye büyüdükçe ortaya çıkan katma değerden milletimizin her kesiminin hak ettiği payı alması konusunda samimi gayret gösteriyoruz."

"TÜM EMEKLİLERİMİZİN YILLIK MAAŞ ARTIŞ ORANLARI ÖNÜMÜZDEKİ TEMMUZDA EŞİTLENECEK"

Geçen yıl 16 milyon emeklinin tamamına bir defaya mahsus 5'er bin liralık ödeme gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, çalışan emeklilerin de tıpkı diğer emekliler gibi yıl bitmeden 5 bin lira tutarındaki ödemelerini aldığını söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bütçe imkanlarımızı zorlama pahasına da olsa emeklilerimizi asla darda bırakmıyoruz. Emekli aylıklarındaki artışları da yine bu anlayışla belirliyoruz. Bilindiği gibi 2024 yılının ilk 6 ayı için memur emeklisi aylıklarında yüzde 49,25, SSK ve Bağ-Kur emeklisi aylıklarında ise yüzde 37,57 artış oldu. Bu farklı artışların emeklilerimizde yol açtığı rahatsızlıkları gördüğümüz için emeklilerimizin aylıklarındaki artışı birbirine yakınlaştıracak yeni bir adım atıyoruz. Nispeten daha düşük artış alan SSK ve Bağ-Kur emeklisi aylıklarına ilave yüzde 5 daha artış yapacağımızın müjdesini buradan vermek istiyorum. Böylece SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizin Ocak 2024'ten itibaren 6 aylık artış oranı yüzde 42,6'ya yükseliyor. Önümüzdeki temmuz ayındaki artışlarla birlikte emeklilerimizin hepsi yaklaşık aynı oranlarda maaş artışına kavuşacaklardır. Yani memur, SSK ve Bağ-Kur ayrımı yapmadan tüm emeklilerimizin yıllık maaş artış oranları önümüzdeki temmuzda eşitlenecektir. Burayı özellikle altını çizerek ifade etmiş oldum. Çünkü yılın ikinci yarısındaki maaş artışlarında memur emeklileri enflasyon farkını alırken SSK ve Bağ-Kur emeklileri enflasyonun tamamını alacakları için maaş artış oranlarındaki dengesizlik giderilecektir. Ayrıca sosyal devlet ilkemiz gereğince uygulamaya aldığımız emekli maaşı alt sınırını 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıkarıyoruz. Ekonomi yönetimimiz orta vadeli programda bu artışları öngörmüş hazırlıklarını buna göre yapmışlardı."

Meclisin de onayını aldıktan sonra artışları bir an önce emeklilerin maaşlarına yansıtmak istediklerini aktaran Erdoğan, böylece toplam 200 milyar liralık ilave bir kaynağı da emeklilerin istifadesine sunmuş olacaklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu artışların emeklilere, ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyerek, Kabinede bugün alınan bir diğer kararla 2024'ü "emekliler yılı" olarak ilan ettiklerini duyurdu.

Erdoğan, "Amacımız bu vesileyle emeklilerimizin hayat kalitesini artıracak, sosyal haklarını genişletecek, onlara özel hizmetler sunacak yeni hizmetleri devreye almaktır. Sağlıktan ulaşıma, sosyal imkanlardan kültürel faaliyetlere kadar geniş bir yelpazeye yayılan bu hizmetler şimdiden emeklilerimize hayırlı olsun." dedi.

İhracatın, ekonomi programlarının en kritik başlıkları arasında olduğunu belirten Erdoğan, geçen yıl ihracatta 256 milyar dolarla hedeflerin üzerine çıkılarak Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını bildirdi.

Erdoğan, dış ticaret açığında da gözle görülür bir kapanma olduğunu ifade ederek mal ve hizmet ihracatını bu yıl 375 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

"1,3 TRİLYON LİRA HARCAMA YAPMAYI ÖNGÖRÜYORUZ"

Turizmde de 2023 rakamlarının çok iyi geleceğinin anlaşıldığını anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Elbette tüm bu işleri yaparken mali disiplinden taviz vermeyeceğiz. Deprem sebebiyle artan harcamalara rağmen geçtiğimiz yılın bütçe açığını, öngörülen seviyenin altında tutmayı başardık. Geçtiğimiz yıl deprem için 950 milyar lira harcama yaptık. Bu yıl aynı çerçevede 1,3 trilyon lira harcama yapmayı öngörüyoruz. Sadece son 20 yılda depremler nedeniyle oluşan hasarların giderilmesiyle yenileme ve güçlendirme çalışmaları için harcadığımız para, vergi gelirlerinin 8 katıdır."

Kaynak: AA