MAK Araştırma, özelleştirilen 14 şeker fabrikasının bulunduğu iller ile İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Diyarbakır ve Trabzon gibi Büyükşehirler olmak üzere toplam 30 ilde yüz yüze anket yaptığı bildirildi. 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve 27'nci Dönem Milletvekilliği seçimleri öncesi 11 Mayıs-15 Mayıs 2018 tarihleri arasında Şeker Fabrikalarının Özelleştirilmesine Toplumsal Bakış Kamuoyu Araştırması üst başlığı ile Afyon, Ağrı, Ankara, Antalya, Alpullu (Kırklareli), Ereğli (Konya), Bor (Niğde), Burdur, Çarşamba (Samsun), Çorum, Diyarbakır, Elazığ, Elbistan (K.Maraş), Erciş (Van) Erzincan, Erzurum, Ilgın (Konya), İstanbul, İzmir, Kars, Kastamonu, Eskişehir, Kırşehir, Malatya, Turhal (Tokat), Muş, Nuri Şeker (Uşak), Trabzon, Susurluk (Balıkesir) Yozgat il ve ilçelerinde de 5 bin 600 kişi ile (Türkiye Seçmen Sayısının on binde biri ile) yüz yüze görüşmelerle yapıldığı ifade edildi. Değerlendirme Danışmanlık A.Ş. bünyesinde faaliyet gösteren Argeder Strateji Enstitüsü tarafından hazırlanan ankette yer alan sorular ve alınan yanıtlar Enstitü tarafından şöyle değerlendirildi: Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda kanaatiniz nedir? şeklinde sorduğumuz ucu açık soruya verilen yanıtlar yüzde 58 oranında araştırmaya katılanlarca olumsuz bulunurken olumlu bulanların oranı yüzde 22 oranında kalmıştır. Bu yüzdeler toplumun konuya partiler üstü ve hemen her siyasi görüşten ortak kanaatle özelleştirmeyi olumlu bulmadığını göstermektedir. Yine araştırmaya katılanların yüzde 20 kadarı kararsız kalmaktadır. Kararsızların çokluğu konunun öneminin halen toplumun önemli bir kısmının ilgi ve bilgisi dışında olduğunu göstermesi bakımından da önemlidir.

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda 'olumsuz olmuştur, özelleştirilmemelidir' diyenlere böyle düşünme nedenlerini sorduğumuzda ilk sırada yüzde 35'le fabrikanın olduğu şehrin ekonomisine bu özelleştirmenin olumsuz yansıdığı ifade edilirken, yüzde 25 bu olumsuzlu- ğun en fazla çalışan işçiler açısından olduğunu, yüzde 20 ülkede kullanılan şekerin doğal yapısının, fiyatının, kalitesinin bozulacağına yönelik endişe ifade etmişlerdir. Yine yüzde 20'lik kesimde bu şıkların tamamının endişesini ifade etmektedir. Şeker fabrikaları özelleştiğinde o fabrikalarda çalışan kişilerin iş/sosyal haklar/ücret güvenliğinin kamudaki gibi güvence altında olacağına inanıyor musunuz? sorusuna özellikle bu fabrikaların olduğu bölgelerde çok ciddi oranda inanmıyorum yanıtının çıktığını, diğer bölgelerde ise zaten yurttaşların konuya aynı hassasiyetle yaklaşmadıkları anlaşılıyor. Ülkenin seçime gittiği bu zaman diliminde siyasi iradenin en azından politik zamanlama sorunu yaşadığını ifade edebiliriz.

Halen özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu toplumsal refleksi iyi okuyup bir iptal ihtimali halkın arasında yoğun olarak konuşulmaktadır. Şeker fabrikaları özelleştiğinde özel teşebbüsün daha çok istihdam yapacağına daha çok personel çalıştıracağına inanıyor musunuz? Sorumuzun karşılığında bırakın inanmayı mevcut çalışanlar sahip oldukları işi kaybetme riskinin endişesi içindeler. Özellikle şeker fabrikalarının olduğu bölgelerde ciddi bir endişe hakim. Bu noktada geçmişte farklı sektörlerde yaşanan özelleştirme sonrası oluşan kötü örnekler bu şehirlerde şehir efsanesi şeklinde yayılıyor. Şeker fabrikaları özelleştiğinde özel teşebbüsün daha çok üretim yapacağına inanıyor musunuz? Sorusuna, katılımcıların yarısı inandığını söylüyor.

Zira karlılık esasına göre çalışan özel teşebbüs zarar ederse ya da yaptığı yatırım rantabl olmazsa kepenk kapatır ve daha karlı başka bir sektöre kayar. Bu noktada bir tereddüt yok. Özel teşebbüsün ana mantığında en az yatırımla en yüksek karlılıktır. Bundan dolayı personel çıkarma, personel giderini azaltıcı çalışmalar 'az kişi çok verim' esasıyla çalıştıracaktır. Şeker fabrikaları özelleştirilirken özelleştirme bedellerinin yeterli olduğuna inanıyor musunuz? sorusuna kitleler büyük bir çoğunlukla inanmadıklarını fabrikaların yok pahasına satıldığını vs. söylüyorlar. Özelleştirmenin karşısında olanlar genel itibarıyla özelleştirilen fabrikaların çok ucuza satıldığını ifade ederken hükümet kanadı tam tersini ifade etmektedir.

Şeker Pancarı üretimi sizin için ne anlama gelmektedir? Ülkemizde şeker pancarı üretilmezse ne olur? sorusuna; araştırmamıza katılanların yüzde 65'i şeker pancarının stratejik bir ürün olduğunu, uzun süreçte ülkemiz ekonomisine büyük zararı olacağını ifade etmektedir. Bu yüzde 65 rakamı Türkiye'de tek bir parti mensuplarının değil, toplumun genelinde bu konuda bir endişesi olduğunu ifade etmektedir. Yüzde 15 aynı soruya önemli değil dışarıdan da ithal edilir derken, ülkenin çok ciddi sorunlarını bile dert edinmeyen mutlu azınlığın rahat içindeki bireylerini veya bu konuları çok da bilmeyen kesimlerin yaklaşımını gözler önüne sermektedir. Toplumun 5'te birinin ise bu konuda ya bir yanıtı olmadığından, ya da başka bir nedenle kararsız olduğunu göstermektedir. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi sürecinde Şeker-İş Sendikası'nın sorumluluklarına uygun çalışmalar yaptığını düşünüyor musunuz? diye sorduğumuzda genel anlamda olumlu görüşler ifade edilirken, özelleştirmeyi engellemenin sendikanın çok üstünde bir iradeye ait olduğu anlaşılmış görülüyor.

Editör: Haber Merkezi