Marmara Denizi, ay denizanalarının istilasına uğradı. İstanbul’da Kuruçeşme, Sarıyer ve Beykoz kıyılarında görüntülenen denizanaları endişe yarattı. Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Kocaeli Üniversitesi’nden Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Genel Kurul Üyesi Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, aşırı avlanmanın sonuçlarına dikkat çekti. Ergül, “Denizanalarını besin olarak tüketen balıkları aşırı avlamakla başlayan süreç, denizanalarının aşırı çoğalmasına neden oluyor” dedi.

Elips Haber’den Betül Vural’a konuşan Ergül, ay denizanalarının en az beş yüz milyon yıldan bu yana dünyada neslini devam ettirdiğini dile getirerek bu canlıların neden Marmara Denizi’ni istila ettiğini anlattı. Ergül, “Marmara Denizi, dünyada tek bir ülkenin sınırları içerisinde yer alan tek denizdir, çok genç bir deniz ve çok kıymetli. Denizimiz üzerindeki olumsuz etkenleri sıralamak gerekirse insan baskısını en üst sıralara koymak yanlış olmaz. Marmara Denizi Havzasında yaşayan yaklaşık 25 milyon nüfus denizi etkileniyor. İnsan kaynaklı atıklar, atık sular, sair deşarjlar, tarım uygulamaları sonrası denize taşınan gübre ve benzeri kimyasallar denize gün geçtikçe artan bir yük getiriyor” ifadelerini kullandı.

Rize'de çöl tozu etkisi Rize'de çöl tozu etkisi

Bir başka olumsuz etkenin ise sıcaklık ve tuzluluk değerlerindeki değişimler olduğunu açıklayan Ergül, “Bu değişimleri iklim değişikliği olgusu ile ilişkilendirmek de mümkün. Marmara Denizi’nin Akdeniz kökenli alt tabaka sularında gözlenen çözünmüş oksijen derişimindeki azalma, özellikle körfez, koy gibi nispeten akıntı hızlarının yavaş olduğu durgun sularda, dikkati çekiyor” şeklinde konuştu.

“Nüfus yoğunluğu azaltılmalı”

Ay denizanası istilasına karşın alınabilecek önlemlerden bahseden Ergül, nüfus yoğunluğunun azaltılması gerektiğini vurguladı. Ergül, şunları söyledi: “Nüfusun kabaca beşte biri bu küçük denizin etrafında yaşıyor. Arıtılmış ya da arıtılmamış atık sular, tarım verimini artırmakta kullanılan gübreler başta olmak üzere denize taşınan envaiçeşit kimyasal madde, gemi taşımacılığından kaynaklanan çeşitli deşarjlar, kazalar sonucu oluşan kirlilik, yasa dışı balıkçılık gibi etkenler denizanalarının artmasına neden olabilir. Bütün bunların kökeninde yatan husus yoğun nüfus ve bu nüfusun ihtiyaçları. O nedenle işe bir şekilde Marmara bölgesindeki nüfus yoğunluğunu azaltmakla başlamak lazım.”

Vahşi deşarjların denize ulaşmasının önlenmesi, atık su arıtma tesislerinin sayısının artırılması ve ileri arıtım yapan atık su arıtma tesislerin kurulması gerektiğini söyleyen Ergül, “Avcılıkla ilgili olarak ise, balık stok tespitlerine bağlı olarak kotaların yeniden belirlenmesi, hassasiyetle denetlenmesi, bununla ilgili çalışmaların artırılarak sürdürülmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi