Türkiye önemli bir dönemeçten geçiyor… Başkanlık sistemi ile birlikte Başbakanlık kurumunun lağvedilmesi… Buna bağlı olarak Başbakanlığa bağlı kuruluşların Temmuz sonuna kadar Cumhurbaşkanlığı alt birimleri olarak işlevselleştirilmesi gibi birçok çalışmalar devam ediyor…

Ekonomi bildiğimiz ve yaşadığımız gibi…

Tüm bu süreç içerisinde yine bir farkındalığı ile dikkat çekiyor Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği (KAİSDER). Bir şeyler düzelsin diye beklemek yerine Anadolu'da köprüler kurmak için yola çıkıyor. Anadolu kadınına ulaşmak istiyor KAİSDER kadınları. Kadının daha güçlü olması için, kız çocuklarının eğitimi için neler yapılabileceğinin görüşmelerini yapmak istiyor Anadolu'da…

Yani sadece ticaret değil hedefleri. KAİSDER Başkanı Göknur Atalay, Nallıhan'dan sonra yeni duraklarının Eskişehir ve Bursa olduğunu anlatıyor.

Kız çocuklarına yapılan istismar karşısında kadının daha güçlü bir yerde olması gerektiğinin altını çiziyor Atalay ve 'Bunun için kadınlar olarak bir araya gelip el ele vermemiz, bilgi alış verişi yapmamız gerek' diyor. Göknur Atalay, mücadele için farklı çatılar altında olmanın engel oluşturmadığını ifade ederken, 'Sonuçta hepimiz iş insanıyız, kadınız, anneyiz… İllerde, ilçelerde, köylerde hatta okullarda kadınlarımız biraz daha aydınlatılabilir mi? Kızlarımızın daha iyi yetişmesi için bir şeyler yapılabilir mi?' bu soruların yanıtının birlikte aranması gerektiğini söylüyor.

'Uzun bir yolumuz var' diyor Atalay. Ve bu yolda nasıl ve kimlerle ilerleyeceklerini, umutlarını şöyle paylaşıyor:

'Gittiğimiz il ve ilçelerde ilk kadın dernek başkanları, belediyeler ve de ticaret ve sanayi odaları ile bağlantı kuruyoruz. Bu anlamda ilk durağımız Ankara'nın Nallıhan ilçesi oldu. Nallıhan Belediye Başkanı ile çok olumlu görüşmeler yaptık. KOSGEB'e bir proje verdik Nallıhan ile ilgili. Kadın emeğinin öne çıktığı bir ilçe Nallıhan. Şimdi bir adım uzaklaşıyoruz Eskişehir ve Bursa… Eskişehir'de Yılmaz Büyükerşen Hocamızın çok büyük desteği söz konusu.

Çalışmalarımızı belediyelerle, kadın dernekleri ile birlikte yürüteceğiz. Bütün Anadolu'yu gezemesek de olabildiğince ulaşmaya çalışacağız. Birlikte büyük bir ağ öreceğiz kadınlarımızla…

Anadolu'nun bütününde bunu yaptıktan sonra Ankara'da bakanlık temsilcileri ve kadın sivil toplum kuruluşlarının bir arada olduğu bir çalıştay düzenleyeceğiz. Bunu elbette hükümetin de desteği ile yapmak istiyoruz. 'Biz dersimizi çalıştık ve böyle bir rapor hazırladık, çözümlerimiz bunlar' diyeceğiz. 'Birlikte hangi çözümleri üretebiliriz?' Diyeceğiz. Bu çalıştayda kadın, çocuk, eğitim ve çalışma hayatı ile ilgili bakanlıkların temsilcileri de bulunsun istiyoruz. İş insanları olarak sektörel sorunlarımız varsa sağlık gibi, enerji gibi bunları da çalıştayda ele almak istiyoruz.

Türkiye'nin bugünkü ekonomik koşullarında umutsuzluğumuz hiç yok. Bizler mevcut durumda ticaretimizi nasıl geliştirebiliriz, bir ticari işletmeye, bir çocuğa umut olmak bile bizim için çok önemli.

Bir şeyler düzelsin diye beklemiyoruz, biz düzelmesi için harç koymak istiyoruz.

Ben inanıyorum ki bu proje çok büyüyecek ve sonunda kadın-erkek el ele verecek. İş kadını değil, iş insanı kavramını geliştireceğiz. Yola çıktık gittiğimiz yerlerde kamu temsilcilerinin de yanımızda yer almaları bizleri çok daha güçlü kılacaktır. Biz bu köprüleri kuracağız, bu ağı öreceğiz…'