Kekemeliğim çocuklukta başlayan normal akıcılık ve konuşma akışıyla ilgili sık ve önemli problemleri içeren bir konuşma bozukluğu olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Ziya Hakkuş, “Kekemelik sorunu olan bireyler ne söylemek istediklerini bilirler, ancak söylemekte zorluk çekerler. Örneğin bir kelimeyi, heceyi, ünsüz veya ünlü sesi tekrarlayabilir, uzatabilirler veya konuşma sırasında duraklayabilirler. Çoğu çocukta bu gelişimsel kekemelik geçicidir ve zaman içinde tamamen kaybolur. Kekemelik bazen çocukta başlayan ve yetişkinlikte de devam eden kronik bir durumdur. Bu kekemelik türü sıklıkla kişinin benlik saygısı ve diğer insanlarla etkileşimleri üzerinde olumsuz etkilere neden olur. Kekemelik problemi yaşayan çocuklar ve yetişkinler konuşma akıcılığını kazanmak için konuşma terapisi, bilişsel davranışçı terapi ya da elektronik cihazların kullanıldığı yöntemlerden yararlanabilirler. Kekemelik; kelimeler, sesler ya da hecelerin tekrarlanması, konuşma sırasında duraklama veya dengesiz konuşma hızı ile karakterize bir konuşma bozukluğudur. En sık olarak 2 ila 6 yaş arasında meydana gelen kekemelik tüm çocukların yaklaşık yüzde 5 ila 10'unu etkiler. Kekemelik görülen çocukların yüzde 25’inden fazlasında bu durum yetişkinliğe kadar devam etmez. Genellikle, çocuğun gelişimi ilerledikçe tamamen kaybolur. Kalıcı olabilecek durumlarda erken müdahale ile yetişkinlikte problemin devam etmesi önlenebilir” diye konuştu.

“EN SIK 2 İLE 6 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLARDA GÖRÜLÜR”

Uzman Klinik Psikolog Ziya Hakkuş, şu bilgileri verdi: “Kemeliğin birçok olası nedeni vardır. Beynin dil ve konuşma ile ilgili bölümündeki kalıtsal bir anormallik ebeveynlerden çocuklara aktarılabilir. Çocukluk döneminde normal gelişim sırasında görülebilir. İnme ya da travma gibi nedenlerden kaynaklanan beyin yaralanmaları nörojenik kekemeliğe neden olabilir. Şiddetli duygusal travma psikojen kekemeye neden olabilir. Kekemelik her yaştan çocuk ya da yetişkinde ortaya çıkabilir. En sık 2 ile 6 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Çünkü bu yaşlar dil becerilerinin en yoğun gelişim gösterdiği dönemdir. Tüm çocukların yaklaşık yüzde 5 ila 10'unda yaşamlarının bir döneminde birkaç haftadan birkaç yıla kadar süren kekemelik sorunu görülür. Kekeleme kişi heyecanlandığında, yorgunken, stres durumunda veya kendini baskı altında hissettiğinde daha kötü olabilir. Kalabalık önünde konuşma veya telefon konuşması gibi durumlar bu kişiler için özellikle zor olabilir. Ancak kekemelik problemi olanların çoğu kendi başlarına konuşurken, şarkı söylerken veya bir başkasıyla aynı anda konuşurken sorunları yoktur. Gelişimsel, nörojenik ve psikolojik olmak üzere üç farklı kekemelik türü tanımlanmıştır.

Gelişimsel Kekemelik: En sık olarak 5 yaşından küçük erkek çocuklarda görülür. Konuşma ve dil yeteneklerinin geliştirilmesi sırasında ortaya çıkar. Genellikle tedaviye gereksinim olmadan çözülür. En sık olarak görülen kekemelik türüdür. Çoğu bilim adamı ve klinisyen, gelişimsel kekemeliğin, birçok faktörün karmaşık bir etkileşiminden kaynaklandığına inanır. Son zamanlarda yapılan beyin görüntüleme çalışmalarında, normal akranlarına kıyasla kekemelik olan çocuklarda tutarlı farklılıklar olduğu gösterilmiştir.

Nörojenik Kekemelik: Beyin, sinirler veya kaslar arasındaki sinyal anormallikleri nedeniyle gelişen kekemelik türüdür. Nörojenik kekemelik felç, kafa travması veya başka tür bir beyin hasarı sonrası ortaya çıkabilir. Beyin konuşmada yer alan farklı beyin bölgelerini koordine etmekte zorlanır ve bu da net, akıcı konuşmaların üretilmesinde sorunlara yol açar.

Psikojenik Kekemelik: Bu tür kekemelik, beynin düşünmeyi ve akıl yürütmeyi yöneten kısmındaki sorunlardan kaynaklanır. Bir zamanlar, tüm kekemeliklerin duygusal travma nedeniyle ortaya çıktığı ve psikojenik olduğuna inanılıyordu. Ancak bugün psikojenik kekemeliğin nadir olarak görüldüğü anlaşılmıştır.

“GELİŞİMSEL KEKEMELİK KENDİ KENDİNE ORTADAN KALKAR”

“Sağlıklı bir beyin için haftada 3 gün en az 30 dakika egzersiz yapılmalı” “Sağlıklı bir beyin için haftada 3 gün en az 30 dakika egzersiz yapılmalı”

Kekemelik genellikle, ses, konuşma ve dil bozukluğu olan bireyleri test etmek ve tedavi etmek için eğitilmiş bir sağlık profesyoneli olan dil konuşma terapisti ya da çocuk psikiyatrisi uzmanı tarafından teşhis edilir. Tanı konulması sırasında; kekemeliğin ilk fark edildiği zaman, hangi koşullarda ortaya çıktığı, kekemelik davranışlarının bir analizi, çocuğun konuşma ve dil becerilerinin değerlendirilmesi ile elde edilen veriler gibi çeşitli faktörleri göz önüne alır. Küçük bir çocuk kekemelik için değerlendirilirken çocuğun kekemelik davranışına devam edip etmeyeceği veya fazla ilerlemesinin muhtemel olup olmadığını belirlemeye çalışılır. Bunu belirlerken ailede kekemelik öyküsü, çocukta kekemeliğin 6 ay veya daha uzun sürüp sürmediği ve başka konuşma veya dil problemleri gösterip göstermediği gibi faktörleri göz önünde bulundurur. Kekemelik sorunu bulunan çocukların hepsi tedaviye ihtiyaç duymaz, çünkü gelişimsel kekemelik genellikle zamanla kendi kendine ortadan kalkar. Çocuk psikiyatrisi uzmanı tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirmeden sonra, en iyi tedavi yaklaşımı konusunda bir karar alınabilir. Tedavide kullanılan birkaç farklı yaklaşım mevcuttur. Bireysel farklılıklar ve ihtiyaçlar nedeniyle bir kişi için faydalı olan bir yöntem bir başkası için etkili olmayabilir.

Konuşma terapisi konuşmadaki kesintileri azaltabilir ve çocuğun özgüvenini artırabilir. Konuşma terapisi, konuşma hızı, nefes desteği ve gırtlak gerginliği gibi konuşma kalıplarını kontrol etmeye odaklanır. Ebeveynler, çocuklarının problemi daha hızlı atlatmasına yardımcı olmak için terapötik teknikleri kullanabilir. Çocuk konuşurken sabırla dinlemek sorunu aşamada önemli bir basamaktır. Konuşma akıcılığını artırmak için kullanılabilen çeşitli elektronik cihazlar mevcuttur. Gecikmiş işitsel geri bildirim kişinin konuşmasını yavaşlatmasını gerektirir, aksi halde makine uyarı verir. Başka bir yöntem konuşmayı taklit eder, böylece başka biriyle birlikte konuşuyor gibi kişiye destek sağlar. Bazı küçük elektronik cihazlar günlük aktiviteler sırasında kullanılabilir. Bilişsel davranışçı psikoterapi kekemeliği artırabilecek düşünce biçimlerini tanımlamayı ve değiştirmeyi öğrenmeye yardımcı olmak için uygulanır. Ayrıca kekemelikle ilgili stres, endişe veya özgüven sorunlarını çözmeye de yardımcı olabilir. Evde teknikleri uygulamada ebeveyn katılımı, bir çocuğun kekemelikle başa çıkmasında, özellikle de bazı yöntemlerle başa çıkmada yardım etmenin kilit bir parçasıdır. Çocuğa uygun en iyi yaklaşımı belirlemek için anne-babaların çocuk psikiyatrisi uzmanının rehberliğini takip etmeleri önemlidir.”

Muhabir: Hatice Gürel